DOLAR

40,2592$% 0.13

EURO

46,7280% 0.07

STERLİN

53,9463£% 0.2

GRAM ALTIN

4.309,12%-0,18

ÇEYREK ALTIN

7.021,00%0,34

TAM ALTIN

28.001,00%0,34

ONS

3.335,67%0,36

BİST100

10.222,02%-0,03

BİTCOİN

4782277฿%1.63469

a
  • AVRUPA BİRLİĞİ GAZETESİ
  • Gündem
  • 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Ömer Turan ve Meryem Günana’dan Duygusal Resim Sergisi: Pieter Bruegel’in Flemenk Atasözleri Benzeşimi

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Ömer Turan ve Meryem Günana’dan Duygusal Resim Sergisi: Pieter Bruegel’in Flemenk Atasözleri Benzeşimi

03.12.2025 – Avrupa Birliği Gazetesi | Özel Haber

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, sanatçı Ressam Meryem Günana ve öğrencilerinin yarattığı ilham verici sergi, engellilere farkındalıkla alkış topladı. İşte tüm detaylar Avrupa Birliği Gazetesi haberinde;

Bu sergi, sadece tuvaldeki renklerle değil, kalplerdeki umutla dokunuyor yüreklere. Pieter Bruegel’in unutulmaz eseri Flemenk Atasözleri’nin modern benzeşimleri, engelli bireylerin ellerinde yeniden hayat bulurken, toplumun vicdanını sarsıyor. Peki, bu eserler nasıl bir hikaye anlatıyor? Gelin, perdeyi aralayalım ve gizli kalmış o duygusal anlara tanık olalım.

SonDakika: Avrupa Birliği Gazetesi’in edindiği bilgiye göre; İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Turan Bey, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Metin Sabancı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret ederek unutulmaz bir farkındalık etkinliğine imza attı. Sanatçı Ressam Meryem Günana ile merkezdeki öğrencilerin birlikte hazırladığı “Pieter Bruegel’in Flemenk Atasözleri’nin Benzeşimi” adlı resim sergisi, ziyaretçileri adeta büyüledi. Turan Bey, serginin yaratıcıları ve minik sanatçılara özel hediyeler takdim ederek, onların yeteneklerini ödüllendirdi. Bu jest, engelli bireylerin sanata olan tutkularını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

Sergi, Rönesans’ın usta ressamı Pieter Bruegel‘in 1559 tarihli ikonik tablosundan ilham alıyor. Orijinal eser, 100’den fazla Felemenk atasözünü mizah dolu bir köy sahnesinde betimliyor; aptallıklar, günlük hayatın absürtlükleri ve insan doğasının ironileriyle dolu. Benzeşim serisinde ise, Meryem Günana‘nın rehberliğinde engelli öğrenciler, bu atasözlerini kendi hayat hikayeleriyle harmanlayarak yeniden yorumluyor. Örneğin, “Körlerin rehberi körse, ikisi de çukura düşer” atasözü, bir tabloda engelsiz bir geleceğin umuduyla renkleniyor. Bu eserler, sadece sanatsal bir çaba değil, toplumsal bir manifesto gibi; engellilerin sesini duyuruyor, önyargıları yıkıyor.

Merkez Müdürü Emel Alanyalıoğlu, etkinliğin perde arkasını paylaşırken gözleri doluyordu: “Öğrencilerimiz, fırçayı eline aldığında sanki Bruegel’in ruhu canlanıyor. Bu sergi, onların içindeki gücü ortaya çıkarıyor.” Alanyalıoğlu’nun bu sözleri, ziyaretçilerde derin bir tebessüm bırakırken, serginin ne kadar dönüştürücü olduğunu kanıtlıyor. Hatırlarsanız, merkez daha Nisan ayında “Kelile ve Dimne’den Benim Mesellerim” sergisiyle sanat camiasını sarsmıştı; yağlı boya tablolarla klasik masalları yorumlayan öğrenciler, Dolmabahçe Sarayı’nda alkışlanmıştı. Bu yeni sergi ise, o başarının devamı niteliğinde – ve belki de en dokunaklısı.

Serginin Arkasındaki Hikaye: Bruegel’den Günümüze Ulaşan Dersler (The Story Behind the Exhibition: Lessons from Bruegel to Today)

Pieter Bruegel‘in Flemenk Atasözleri tablosu, sanat tarihinin en zekice eserlerinden biri. 16. yüzyıl Flaman köyünü fon alan resim, atasözlerini grotesk figürlerle tiye alıyor: Bir adam burnunu duvara silerken “Gereksiz yere burnunu kaşıma” diyor, diğeri tavanı tutarken “Kafayı taşa vurma”yı simgeliyor. Bu mizah, insan aptallığını eleştirirken, izleyiciyi güldürüp düşündürüyor. Türkiye’de ise, Meryem Günana gibi sanatçılar, bu mirası engelli bireylerin penceresinden yorumluyor.

Araştırmalarımız, serginin merkezdeki atölye çalışmalarının aylarca sürdüğünü gösteriyor. Öğrenciler, Bruegel’in orijinalini inceleyerek kendi “benzeşimlerini” yarattı. Bir tablo, engelli bir çocuğun “Engel tanımayan rüzgar gibi uçmak” temasıyla özgürlüğü resmediyor. Bu eserler, sadece estetik değil; terapötik bir araç. Psikologlara göre, sanat terapisi engellilerin özgüvenini %30 artırıyor – ve bu sergi, o istatistiği somutlaştırıyor. X’te (eski Twitter) paylaşılan görüntülerde, Ömer Turan’ın hediye anını görenler, “Bu, gerçek empati!” diye yorum yapmış. İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün resmi hesabından atılan tweet’ler, etkinliğin binlerce kişiye ulaştığını doğruluyor.

Peki, bu sergi neden bu kadar merak uyandırıcı? Çünkü Bruegel’in atasözleri, günümüz Türkiye’sindeki engelli hakları mücadelesini yansıtıyor. Bir atasözü, “Körler ülkesinde şaşı kral olur” derken, serideki bir eser “Herkes eşit bakarsa, kimse kör olmaz” diye yanıt veriyor. Bu diyalog, izleyiciyi sorgulatıyor: Toplum olarak engelleri ne zaman aşacağız?

Ömer Turan ve Hayat Nur Artıran’ın Duygusal Ziyareti: Birlikte Yaratılan Farkındalık (Emotional Visit of Ömer Turan and Hayat Nur Artıran: Awareness Created Together)

Hediye töreninin hemen ardından, Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Hayat Nur Artıran Hanımefendi ve Müdür Emel Alanyalıoğlu, sergi turuna katıldı. Bu gezi, adeta bir manevi yolculuktu. Artıran, Mevlana’nın hoşgörü felsefesini anımsatarak, “Sanat, engelleri eritir; fırça darbeleriyle kalpler birleşir” dedi. Turan Bey ise, son 20 yılda engelli hakları için atılan adımları vurguladı: “Teşvikler, kanunlar ve projelerle hayatları kolaylaştırıyoruz. Bu sergi, o çabaların meyvesi.”

X’teki paylaşımlar, ziyaretin ne kadar samimi olduğunu gösteriyor. İstanbul Valisi Davut Gül’ün de katıldığı benzer etkinliklerde, koro gösterileri ve halk oyunları alkışlanmış. Metin Sabancı Merkezi, 1996’dan beri spastik çocuklar için hidroterapi havuzundan atölyelere kadar hizmet veriyor; 2025’te ise sanat etkinlikleri rekor kırdı. Artıran’ın vakfı, Nisan’daki sergi için destek vermiş, bu da işbirliğinin gücünü kanıtlıyor. Ziyaret sırasında bir öğrenci, Turan’a çizdiği tabloyu hediye etti – o an, salonda gözyaşları sel oldu. Bu tür anlar, neden 3 Aralık‘ı sadece bir gün değil, bir hareket yapmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Merkezin etkinlikleri, BM’nin 1992’den beri kutlanan Dünya Engelliler Günü’nün ruhuna cuk oturuyor. 2025 teması “Kapsayıcı Gelecek” ise, bu serginin tam bir yansıması. Ekşi Sözlük’te bile, benzer sanat girişimleri “Umut verici” diye övülüyor; Wikipedia’da Bruegel’in engelli figürleri, Rönesans’ta farkındalığın simgesi olarak geçiyor.

Serginin Geleceği ve Topluma Etkisi: Yeni Ufuklar mı Açılıyor? (The Exhibition’s Future and Impact on Society: Are New Horizons Opening?)

Bu sergi, bitmiyor; aksine yayılıyor. Metin Sabancı Merkezi, eserleri yıl boyu gezecek bir tura dönüştürmeyi planlıyor. Ömer Turan, “Sanat, engellileri merkeze koyan bir köprü” diyerek, ulusal farkındalık kampanyalarına entegre etmeyi hedefliyor. Peki, izleyici ne yapacak? Bu soruyu sorarken, içimde bir heyecan kabarıyor: Belki bir sonraki sergi, sizin çocuğunuzun fırçasından çıkacak.

Düşünün, Bruegel’in 466 yıllık eseri, 3 Aralık 2025’te İstanbul’un bir köşesinde yeniden doğuyor. Bu, sadece resim değil; bir devrim. Engelli bireylerin %15’inin sanata erişimi varken, bu etkinlikler oranı artırıyor. X’te #3AralıkDünyaEngellilerGünü etiketiyle binlerce paylaşım, etkinliğin viral olduğunu gösteriyor. Sanatçı Meryem Günana’nın atölyeleri, merkezin hidroterapi ve eğitim programlarıyla entegre; sonuç? Daha mutlu, daha üretken bireyler.

Avrupa Birliği Gazetesi editörünün derlediği bu habere göre; bu sergi, engellilerin sesini yükseltirken, hepimizi bir aynaya tutuyor: Gerçek engel, kalplerde mi yoksa ön yargılarda mı? Sizce? Yorumlarda paylaşın, bu hikayeyi birlikte büyütelim – belki bir sonraki ziyaretçi siz olursunuz.

3AralıkDünyaEngellilerGünü #ÖmerTuran #MeryemGünana #PieterBruegel #FlemenkAtasözleri #MetinSabancıMerkezi #EngelliSanat #Farkındalık #ResimSergisi #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin #avrupabirligigazetesi

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

DEVA Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Devran Kenç Basınla Buluştu

HIZLI YORUM YAP

HIZLI YORUM YAP