34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Jeofizik uzmanı Yrd.Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu depremin ardından yaptığı açıklamada depremin beklenen bir deprem olduğunu belirterek artçı depremlere karşı uyardı. İTÜ Jeoloji Mühendisliği Prof. Dr. Namık Çağatay da depremin öncü deprem olmadığını belirtti. Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Şerif Barış da depremle ilgili “Artçıları bir yıl boyunca devam edebilir” dedi.
Yrd.Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu açıklamasında depremin Ege Denizi’nde gerçekleştiğini Yunanistan’da bile hissedildiğini belirtti. Gündoğdu depremin ardından artçı depremlere karşı da uyararak “Depremin ardından yüzde yüz artçı depremler de gelecektir. Artçı depremlerin şiddeti 4’ü, 5’i de bulabilir. Bu son derece normal… herkes hazırlıklı olsun. Bölgede beklenen bir depremdi. ” ifadelerini kullandı.
Gündoğdu ayrıca depremin özelliği ile ilgili de “Düşey bir hareketi ifade ediyor. Ege’nin klasik depremlerindendir bu düşey hareket.” şeklinde konuştu.
PROF. DR. NAMIK ÇAĞATAY: ÖNCÜ DEPREM DEĞİL
İTÜ Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Namık Çağatay da İzmir’de meydana gelen depremle ilgili “Deprem yüzeye yakın olduğu için çevrede şiddetli bir şekilde hissedildi. Ben de şuanda İzmir’deyim. Çeşme’de kuvvetli bir şekilde hissettik. Ege’de normal faylar, çöküntü alanları var. Bu faylar kırıldıkça orta büyüklükte depremler oluyor. Bu ‘ana şok’ dediğimiz depremin kendisi. Herhangi bir depremin öncüsü değil. Ardından gelenler de bu depremin sarsıntıları… Bütün Ege normal faylarla dolu durumda. Bazıları daha küçük ama genelde 6 büyüklüğünde depremler oluyor.” ifadelerini kullandı.
“BU DEPREMİN ARTÇILARI BİR YIL BOYUNCA DEVAM EDEBİLİR”
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Şerif Barış “Ege bölgesinde kuzey-güney doğrultulu bir açılma sistemi var. Bunlar doğu-batı doğrultulu faylar oluşturuyor. Bu faylar kırıldıkça da bu şiddette deprem oluşturur. Büyük ve derin bir deprem olarak değerlendirilebilir. Zayıf ve güçsüz binaların hasar görmesi muhtemeldir. Artçıları bir yıl boyunca devam edebilir. Dolayısıyla hasarlı binalara gereki bakım ve onarım yapılmadan asla girilmemeli…” ifadelerini kullandı.
……………………………………………………………………………
DEPREMLER ONCESI UYARILAR !!!
Sismik hayvanlar.
Çin’de hükümet, hayvanların hareketlerini takip ederek olası depremleri tahmin etmeye çalışacakmış.
İstanbul’da yaşadığımız 17-Ağustos-1999 depremi sonrası, yerel yönetimler ve STK’larla birlikte birçok çalışmamız olmuştur. Bu çalışmalar sırasında doğal afet saydığımız depremin oluşumu öncesi uyarı verip vermediğini merak etmiştim. Dünyada da bu konuda yapılmış çalışmaları da araştırmıştım.
Örneğin, Depremleri önceden bilmek amacıyla, Çin Sismoloji Dairesi Ağustos-1971’den itibaren sıra dışı hayvan davranışları hakkındaki gözlemleri derlemeye başlamış. Sonraki dört yılın ardından, bu birim, bir yandan bu gözlemlere bir yandan da jeofiziksel ölçümlere dayanarak, büyüklüğü 7,3 olan Haicheng Depremi (4 Şubat 1975)’ni önceden tahmin etmiş ve depremden saatlerce önce şehri boşaltarak 100 bin kişinin hayatını kurtarmıştır. Buna karşın, 8,2 büyüklüğündeki Tangshan Depremi (28 Temmuz 1976) öncesinde de sıra dışı hayvan davranışları gözlendiği halde herhangi bir uyarı yapılmamış ve 240 bin kişi yaşamını yitirmiştir. Bu acı ve üzücü olaylardan ders almasını bilmek lazım.
Nitekim, Çin’de yayımlanan China Daily gazetesi, ülkenin doğusunda yer alan Nankin şehrinde, yedi farklı hayvan çiftliğinin sismik istasyona dönüştürüldüğünü açıkladı. Bu çiftliklerde görev yapan yetiştiriciler, gün içerisinde hayvanların hareketlerini takip edecek ve anormal bir durumu karşısında yetkililere bilgi verecek
EPREMİN ağır hasar verdiği Van’ın Erciş İlçesi’nde,
eskiden bataklık olan alanda, toprağın içi kor halinde 1 aydır yanıyormuş.
Güzel ülkemizde de yaşadığımız Van depremi öncesi de birçok uyarı olduğunu sanıyorum. Örneğin, en büyük hasarın olduğu Erciş ilçesinde bataklık alanda kor haline dönüşen toprağın, deprem öncesi 1 aydır yandığı belirlenmiş. Bu konuda yerel yöneticiler uyarılmış ama konuyu ciddiye alıp, gereken araştırma yapılmamış. Keşke il yönetimine, üniversitedeki araştırıcılara ve medya ile tüm ilgililere de bu uyarı yapılmış olsaydı. Yapılacak incelemeler sonucu alınacak en ufak bir önlem dahi birçok canımızın kurtulmasını sağlayacaktı.
Sonuçta, dün İzmir açıklarında yine bir deprem yaşadık. Bu deprem öncesi de bazı uyarılar olabileceğini sanıyorum. Gereken önlem ve izlemelerle bu uyarıları da algılayabilirdik.
Değerli arkadaşlar,
Yapılan çalışmalar sonucu aşağıda, deprem öncesi belirli sürelerde meydana gelen uyarılar listesi oluşmuştur. Söz konusu listeyi yine sizlerin ve tüm yerel yönetimlerin bilgisine yeniden sunmak istedim. Bu konuda ilgi duyan birçok STK’ya da bu listeyi iletmiştim.
Güzel ülkemizde olası depremler öncesi aşağıdaki uyarıları gözleyenlerin, hemen yerel yöneticilerimizi uyarmalarını önermek isterim. Ayrıca yapılan uyarının sonucunu da inatla takip etmelerini ve herhangi bir aymazlığa izin vermemelerini de önermek isterim.
Umarım deprem ülkesi sayılan güzel vatanımızda, bu çeşit uyarılar geldiğinde gereken incelemeler yapılır ve yerel yönetimler tarafından da olası depremlere karşı önlemler alınır.
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
1- BÖCEK VE HAYVANLARDA DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ: (1 SAAT İLE 3 GÜN ÖNCESİ)
At, eşek ve inekler: Tasmalarını koparırlar, ahırlardan dışarı çıkmak isterler, tepelere doğru koşarlar,
Tavşan ve fareler: Tapıların üst katlarına kaçışırlar. Direklere tırmanırlar, yere inmek istemezler.
Domuzlar: Hızla tepeler doğru koşarlar ve toprağı delicesine eşelerler.
Kediler: Kutu ya da çöp bidonunun içine sığınırlar, top gibi kıvrılıp, titrerler,
Köpekler: Korku dolu havlama yapar, ulumaya başlarlar.
Balıklar: Yüzeye yakın yüzmeye başlarlar, göçmen yılan balıkları hemen göç eder, bazı balıklar nedensiz olarak ölür
Ördek, Kaz, Kuğu: Göle girmek istemezler, göldekilerde dışarı kaçar ve bazıları da nedensiz ölür.
Yengeçler: Kum içinden dışarı çıkar ve plajları yengeçler istila eder.
İpek böcekleri: Arka arkaya dizilirler,
Martılar: Denizden kaçar ve çember şeklinde uçuşurlar,
Büyük baş hayvanlar: Elektrostatik ve elektromanyetik etkilenme ile huzursuz olurlar, anksiyete artar, hormonal denge değişir,
2- DENİZ VE GÖLLERDE DEĞİŞİMLER: (1 SAAT – 2 HAFTA ÖNCESİ)
Su basması: 1- 2 hafta önceden kıyılara taşmalar ve su baskınlarının olması,
Su çekilmesi: 1 ile 5 saat öncesinde deniz kıyılarında çekilmelerin olması,
Dalgalar: 1 ile 5 saat öncesi kıyılarda gemi geçmiş gibi dalgalar oluşur,
Düz deniz oluşması: Deniz çarşaf gibi düz olur,
Hava kabarcıklarının oluşması: Deniz ya da göllerde zeminden gelen bolca hava kabarcıkları oluşur.
Isınma: Göl ve denizde tabanındaki ısınmadan dolayı, sularında da sıcaklık artışı olur,
3- GÖKYÜZÜNDEKİ DEĞİŞİMLER: (1 SAAT – 1 HAFTA ÖNCESİ)
Deprem ışıklarının görünmesi: Güneşin doğuşunu anımsatan ışık hüzmeleri görülür,
Alev toplarının görülmesi: Yanan bir kibrit alevini andıran alev topları görülür,
Deprem bulutları: Açık havada kırılacak bölge üzerinde bulutların birikmesi,
Yıldırımlar: Olağan dışı mor, yeşil, kırmızı, mavi, pembe renkli oluşumlar halinde olur,
Gök kuşağı: Açık havada kısa gök kuşağı oluşur. Yeşil, siyah ve mavi renk hakimdir,
Hava sıcaklıkları: Havada aşırı şekilde boğucu olan ve sıkıntı yaratan sıcaklık meydana gelir,
Ay, yıldızlar: Parlak bir gökyüzü içinde, yıldızların elle tutulacak kadar yakın gözükmesi,
Uğultu: Yerden gelen ve bir anlam verilemeyen uğultu ve gürültünün duyulması,
4- YERALTI SULARINDA DEĞİŞMELER: (1 SAAT – 3 AY ÖNCESİ)
Su verimi: 1 ile 4 litrelik verim artışının oluşması,
Basınç artışı: Su basıncında 1 ile 1,5 barlık basınç artışının görülmesi,
Su sıcaklığı: Olağan su sıcaklığının 1-2 derece üzerinde artması,
Yeni kaynakların oluşması: 1 ile 2 hafta öncesinde yeni kaynaklar oluşur veya bazı kaynaklar da kurumalar meydana gelir,
Su gazları: Suyun içindeki CO2, metan ve radon gazında artmaların gözlenmesi,
Suda koku değişimi: Çürük yumurta ve kükürt kokusunun duyulması,
Su kimyasında değişiklik: Suyun iletkenliğinde artma, civa, helyum gibi eser element miktarında çoğalma,
Dere suları: Kesilir, kurur ya da artar,
5- BİTKİ VE AĞAÇLARDA DEĞİŞİMLER: (1 – 3 AY ÖNCESİ)
Meyve ağaçları: Erken ve çok çiçek açar ve erken meyve verirler,
Ot ve ağaç dalları: Yüzeyleri kızarır ve yanar,
Küstüm otu(Mimoza): Gündüzleyin ve deprem öncesi pörsür,
6- PETROL VE DOĞALGAZ ALANLARI: (HAFTA VE AYLAR ÖNCESİ)
Petrol ve doğalgaz üretimi: Kuyularda basınç ve verim artışının olması,
Doğalgaz çıkışı: Çeşitli çatlak ve kırıklardan doğalgaz çıkmaya başlaması,
7- YERYÜZÜNDE DEĞİŞİMLER: (1 HAFTA – 10 YIL ÖNCESİ)
Kabarmalar: Basınç altında çatlayan ve kabaran yerde, kabuk 10 ile 40 cm yarıçaplı bir yarım yumurta gibi şişer,
Çatlamalar: Sıkıştırıcı ve kırıcı basınç nedeniyle kabuğun en çok ilk 300 m lik kısmı çatırdar ve depremcikler oluşur,
Gaz çıkışı: Çatlayan yerlerden CO2 gazı ile metan ve radon gazları çıkar
Isı çıkışı: Çatlaklardan ısı enerjisi çıkar, sıcaklık artışı olur,
Yamulma: Kabukta basınç altında biçim değişiklikleri gözlenir,
Doygunluk: Çatlayan yerlere sular doluşur ve bu yüzden bu bölgelerdeki elektrik akımı ölçümlerde iletkenlik artışı ve ses dalgalarında ise yavaşlama görülür,
Elektrik enerjisi: Kırık yüzeylerdeki çakmak taşlarının sürtünmesi sonucunda alevlenmeler oluşur,
Işık: Çatlaklardan fışkıran elektrik yüklü taneciklerin havadaki helyum ve su moleküllerine çarpmasıyla deprem ışıkları görülür,
Elektromanyetik: Kırılma bölgesinde oluşan elektrik alan, 250 ile 400 km uzaklıktan ölçülebilen elektromanyetik dalgalar oluşturur,
Işınım: Radyoaktif minarellerin bozuşması ve ışın salgıları ile çatlaklardan radyoaktivite salınımı ve ölçümü yapılabilir,
Ağırlık değişimi: Çatlayan yerlerde, gözeniklik ve geçirgenlik artması ile birim ağırlıklar düşer, mikrogravimetrlerle ölçüm yapılabilir,
Mıknatıslanma: Kayaçların içindeki, mıknatıslanır minerallerin değişmesi ve bozuşması yüzünden manyetik alan değişir,
İletkenlik: Çatlamayla artan kayaç gözenekliğinde, her %1 lik değişim, elektrik iletkenlikte de %35 lik değişim yaratır. Bu değişim özdirençlerle ölçülebilir,
Ses hızı: Bol miktardaki çatlama, gözeneklik ve doygunluk ses hızlarını düşürür. Bu değişim de yapay sismik yöntemlerle ölçülebilir,
Doğal elektrik akımı: Yeryüzünün düşük frekanslı, doğal elektrik akımları, deprem öncesinde yoğunluk kazanır.
Esenler otogarının giriş ve çıkışları tutuldu