36,4594$% 0.06
38,3657€% 0.49
46,2213£% 0.38
3.440,48%-0,45
2.930,52%-0,67
9.467,58%-1,12
ABD’de yargılanan Reza Zarrab ın mahkeme sonunda ABD’de Reza Zarrab ın mal varlıklarına el koyacağı için Türkiye önce davranarak Zarrab ın mal varlığını koruma altına altı
Bundan sonra ise ABD’de yargılanan Reza Zarrab ın ABD ne karar verirse versin Türkiye yi bağlamaz
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında, Reza Zarrab ve yakınlarının mal varlıklarına el konulması kararı verildi. Mal varlığına el konulanlar listesinde Zarrab’la birlikte 22 kişi daha var.
Reza Zarrab’ın mal varlığına ne olacak?
ABD’de yargılanan ve şu sıralar ‘tanık’ sıfatıyla ifade veren Reza Zarrab ve yakınlarının mal varlığına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında el konuldu. Yaklaşık 300 milyonluk gayrimenkule sahip olan Reza Zarrab mal varlığına ne olacak? Gayrimenkuller ve diğer gelirlerine ne olacak? İşte haberin detayları…
Dün itibari ile Reza Zarrab ve yakınlarının mal varlıklarına ‘yabancı devlet lehine siyasal ve askeri casusluk’ suçu nedeniyle el konulması kararı verildi. Mal varlığına el konulanlar listesinde Zarrab’la birlikte 22 kişi daha var. Peki Zarrab’ın 300 milyonluk mal varlığı ne olacak? Yetkililer devlet tarafından atanacak heyetin Zarrab’ın mal varlığını yönetileceğini söylüyor. İşte Zarrab’ın mal varlığı ne olacak? sorusunun cevabı…
HEYET ATANACAK
Avukat Cenk Söbe, Reza Zarrab’ın mal varlığına el konuldu bu süreçten sonra ne olacak sorusuna; “Şuan Reza Zarrab’ın mal varlığına tedbir kararı konuldu. Bir kaç gün sonra da devlet tarafından bir heyet atanır ve bundan sonraki bütün süreci bu heyet yönetir.” ifadelerini kullandı.
MAL VARLIĞI SATILIR
Zarrab’ın 300 milyonluk gayrimenkul yatırımının kuruşu kuruşuna tüm hesaplarını bu heyetin yöneteceğini dile getiren Söbe ” Zarrab’ın şuan atları, uçağı, evleri, kiracıları vs bu yatırımların hepsinin masrafları mahkeme kararı ile Zarrab’ın hesabından ödenir. Eğer hesabında yeteri kadar para yok ise heyet tarafından mal varlığından bir kaç ürün satılır ve ödenir.” şeklinde konuştu.
ZARRAB’IN SİGORTALI PERSONELİNE NE OLACAK
Avukat Cenk Söbe Reza Zarrab’ın ortak olduğu şirketler için ise ” Şuan ortak olduğu şirketler için sadece hissedarı olduğu kadarına tedbir konulur geri kalanına bir şey yapılamaz” dedi. Söbe Zarrab bünyesinde çalışan personeller için ise “Şuan Zarrab bünyesinde çalışan sigortalı personel var ise maaşları ödenemez ancak işten kendi isteği ile çıkabilir” ifadelerini kullandı.
iŞTE ZARRAB’IN MAL VARLIĞI
Yaklaşık 300 milyonluk gayrimenkule sahip olan Reza Zarrab’ın mal varlığı; İstanbul Boğaz’ında Kanlıca’da iki adet yalının sahibi olan Sarraf’ın Kandilli’de bir köşkü bulunuyor. 12 milyon dolar değerinde ‘Challenger 300′ tipli özel jeti, 1 milyon 50 bin lira değerindeki Nazmi Ziya’nın ‘Kendi Evi’ tablosu, Büyükçekmece’de 47 adet dairesi, 1 milyon 850 bin değerindeki yazlığı; yine İstanbul’da 4 milyon liralık dairesi, Bakırköy’de üç süper lüks dairesi, Metroport Busidence Plaza’da iki ofis katı, Tuzla’da fabrikası bulunuyor.
ABD’de yargılanan ve şu sıralar ‘tanık’ sıfatıyla ifade veren Reza Zarrab’ın (Rıza Sarraf) ve yakınlarının mal varlığına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında el konuldu. Reza Zarrab; şarkıcı Ebru Gündeş ile evli. Karardaki ‘yakınlarının’ ifadesinin, Gündeş’in mal varlığını da kapsadığı iddia edilmişti ancak açıklanan listede Gündeş’in bulunmadığı öğrenildi. Listede Zarrab’ın Ebru Gündeş’ten olan çocuğu Alara Sarraf da yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz’ın talimatıyla Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli Rıza Sarraf hakkında başlatılan soruşturma kapsamında şüphelinin ve irtibatlı olduğu şahısların yazılı ve görsel basından elde edilen bilgilerde Türkiye Cumhuriyet Devletinin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine siyasal ve askeri casusluk maksadı ile temin ettiğine, mal varlığını kaçırma girişiminde bulunduğuna dair bilgilere ulaşıldığından şüpheli Rıza Sarraf ve diğer şüphelilerin, gerek atılı suçu işleyip işlemediği hususunda inceleme yapmak, gerekse mal varlığı değerlerinin işlenen bu suçlardan kaynaklanmış olma ihtimali, mal varlığı değerlerini kaçırmasının önlenebilmesi amacıyla atılı suçun işlendiğine dair bulgu ve emarelere ulaşılmış olması, gecikmesinde sakınca bulunan hallerin mevcut olması nedeniyle şüpheli Rıza Sarraf ile çocuğu Alara Sarraf’ın ve belirtilen kişilerin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarına, banka, şirketler ve diğer tüm kurumlar nezdindeki tüm hak ve alacaklarına, şirket hisselerine (tüm mal varlıklarına) el konulmasına karar verilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Mal varlığına el konulanlar arasında, Zarrab’ın şarkıcı Ebru Gündeş’ten olma kızı Alara da bulunuyor.
Rıza Sarraf, Alara Sarraf, Hüseyin Sarraf, Şebnem Sarraf, Can Sarraf, Mehmet İbrahim Burhanettin, Behruz Büyükoğlu, German Ghanbari Arablou, Hüseyin Karabeyli, Bahram Dargan Moghaddam, Aydın Harazi,
Serdar Güneş, Ali Hossein Zadeh, Göksel Kum, Perviz Leki, Ahmet Saygın, Omid Mohagieh, Hüseyin Nobar, Mohammed Deza, Ali Polat
İstanbul Boğaz’ında Kanlıca’da iki adet yalının sahibi olan Sarraf’ın Kandilli’de bir köşkü bulunuyor. 12 milyon dolar değerinde ‘Challenger 300′ tipli özel jeti, 1 milyon 50 bin lira değerindeki Nazmi Ziya’nın ‘Kendi Evi’ tablosu, Büyükçekmece’de 47 adet dairesi, 1 milyon 850 bin değerindeki yazlığı; yine İstanbul’da 4 milyon liralık dairesi, Bakırköy’de üç süper lüks dairesi, Metroport Busidence Plaza’da iki ofis katı, Tuzla’da fabrikası bulunuyor.
Yaklaşık 300 milyonluk gayrimenkule sahip olan Reza Zarrab’ın ortak olduğu şirketler şöyle:
ROYSAR DENİZCİLİK ENDÜSTRİYEL MAKİNE VE KIYMETLİ MADENLER SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
ROYSAR HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ
ROYSAR GIDA DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
ROYSAR ALTIN TİCARET İTHALAT VE İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ
ARE HAVACILIK ANONİM ŞİRKETİ
ROYSAR MOBİLYA DEKORASYON SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
OTELCİLİKTEN AYRILMIŞTI
2013 yılında otelcilik alanında yatırım yapmak için kurduğu Arkla Otelcilik Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan ABD’de gözaltına alınmadan beş gün önce 14 Mart 2016 tarihten ayrılmıştı. Şirket kurulduktan sonra, Kabataş’taki Aksigorta’nın Genel Müdürlük binasını 72 milyon dolara satın aldı.
Atilla/Zarrab davasında dördüncü gün
Eski Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, ABD’nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden Türk ve İranlı iş adamı Reza Zarrab, New York’ta devam eden duruşmada ifade vermeye devam ediyor. Duruşmada ifade veren Zarrab ifadesinde “Süleyman Aslan’ı her aradığımda borçlu hâlde oluyordum. Aslan’a rüşvet vermek zorunda kalmamak için photoshop ile onun imzasını taklit etme emri verdim” dedi.
Bugünkü duruşmada Zarrab, savcılık makamının sorularını yanıtlamaya devam ediyor. Bugünkü duruşma Türkiye saati ile 17:30’da başladı. Duruşmadan notlar…
Saat 21:10 – ABD’li gazeteci Adam Kalsfeld, jüri üyelerine eski içişleri bakanı Muammer Güler’in fotoğrafının gösterildiğini iddia etti.
Saat 21:00 – ABD’li gazeteci Katie Zavadski, Zarrab’ın yeniden şema çizmeye başladığını aktardı. Zavadski, Twitter hesabında, “Basın mensupları çizdiği şemaların kendileriyle paylaşılmasını talep etti ancak şemalar henüz paylaşılmadı. Tahmin ediyorum Zarrab’ın şemalara artık ihtiyacı kalmadığında bunlar basına verilecek” dedi.
Saat 20:32 – Zarrab, ABD’nin altın ticaretine koyduğu kısıtlamalar nedeniyle sonradan ‘gıda ticaretine’ yönelmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Saat 20:26 – Zarrab “İranlılar, ödemeler yapıldığı sürece, bunu umursamadı” dedi.
Saat 20:20 – Zarrab “İranlılarla sürekli irtibat halindeydimk” dedi. Şu anda Zarrab ile sağkolu olarak bilinen Happani arasındaki ses kayıtları dinletiliyor.
Saat 20:15 – Oturum aranın ardından yeniden devam ediyor…
Duruşmayı takip eden ABD’li gazeteci Adam Kalsfeld, jüriye de dağıtılan ‘duruşma albümünde’ bulunan Zafer Çağlayan’ın fotoğrafını da paylaştı..
Saat 19:40 Oturuma ara verildi. Hakim ‘Çok konuşan’ Zarrab’a boğaz pastili verilmesini istedi.
Saat 19:30 Zarrab ifadesinde “Süleyman Aslan’ı her aradığımda borçlu hâlde oluyordum” dedi. Zarrab bu yüzden her seferinde Aslan’a rüşvet vermek zorunda kalmamak için sağ kolu Happani’ye photoshop ile Aslan’ın imzasını taklit etmek emri verdiğini söyledi.
Saat 19:20 – Zarrab’ın ifadesi sırasında Hakan Atilla’nın avukatları sık sık itirazda bulundu.
Saat 19:15 Zarrab, İran’ın petrol gelirlerini aklamak için tasarlanan gıda ticareti sistemini ayrıntılarıyla anlattı.
Zarrab’ın sahte nakliye evraklarının nasıl gerçek gibi gösterileceği konusunda kilit bilgileri davanın ‘sanığı’ Hakan Atilla’dan öğrendiğini iddia etti.
Saat 19:00 Zarrab, Dubai’deki ‘işlemlerine’ ilişkin sunumunu bitirdi. Savcı kanıt olarak bir ses kaydı sunmak istediğini açıkladı.
Saat 18:40 Duruşmayı takip eden ABD’li gazeteci Adam Kalsfeld, jüriye de dağıtılan ‘duruşma albümünde’ Zarrab’ın fotoğrafını da paylaştı.
Saat 18:20 Zarrab, Dubai’de gıda ticareti yapan Centrica Dubai ve Volgam şirketlerine ilişkin “Bu şirketler sizin mi?” sorusuna yönelik, “Evet, kesinlikle benim” yanıtını verdi.
Saat 18:15 ‘Gıda ticareti’ konusunun ardından duruşmada Zarrab’ın Dubai’deki şirketine ilişkin konu gündeme getirildi. Zarrab Duabi’de nasıl gıda ticareti yaptığını şema üzerinde anlatmaya başladı.
Saat 18:05 Zarrab, Süleyman Aslan ve Hakan Atilla ile yaptığı görüşmeden sonra ‘gıda ticaretine’ ilişkin yöntemi sonuçlandırdığını söyledi.
Saat 17:50 Reza Zarrab, bu tapeye ilişkin “Süleyman Aslan ile gıda ticareti konusunu mümkün hale getirmek için yeterli gümrük belgelerini nasıl toplayacağımızı konuştuk” dedi.
Saat 17:45 – Duruşmada; 2013 yılının Nisan ayında, altın ticaretinin yerine öngörülen ‘gıda ticaretine’ ilişkin Reza Zarrab’ın davada tutuklu yargılanan Hakan Atilla ile konuşmaları görüşülüyor. Salonda bu tapeler dinletildi.
Saat 17:40 – Davada dünkü duruşmada da görüşülen ‘gıda ticareti’ konusu görüşülüyor.
Saat: 17: 27 – Zarrab davasının hakimi Richard Berman bugünkü duruşma başlamadan önce ileride “birçok şeyi etkileyebilecek” bir ses kaydı olduğunu ve savcılığın bu ses kaydını sunmadan önce “davanın selameti” açısından bu ses kayıtlarının doğrulanmasını istediğini söyledi. Kaydı “hafife almak” istemediğini belirten hakim, doğrulamanın birkaç yöntemi olabileceğini anlattı. Hakim Berman; bunlardan birinin de “Zarrab’ın şahsen doğrulaması olabileceğini” belirtti. Berman doğrulama konusunda “Bu meseleyi gündeme getirecek kadar kaygılıyım” dedi. Savcılıksa savunmanın kayıtların doğrulanmasıyla ilgili itirazlarının reddedildiğini vurguladı.
Saat 17:25 -Bugünkü duruşma öncekilerin aksine kısa sürecek. Mahkeme heyeti duruşmanın 4 buçuk saatte tamamlanacağını açıkladı.
Salı günü başlayan davada Zarrab; Çarşamba ve Perşembe günü tanık sıfatıyla ifade vermişti. Duruşmalarda Zarrab, İran’a yönelik ambargoyu nasıl deldiğini tüm detaylarına kadar anlatmış ve eski bakan Zafer Çağlayan ile eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan için de rüşvet iddialarında bulunmuştu. Zarrab bugünkü duruşmada da ifade vermeye devam ediyor.
Tapeler tek tek soruldu! Zarrab: Evet efendim hepsi doğru…
Zarrab’ın Çağlayan’a verdiği paraya ilişkin hesap dökümü de mahkemede resmen “delil” olarak kayıtlara girdi. Bir dönem Türkiye’de “cari açığı kapatan kişi” olarak lanse edilen Reza Zarrab, New York’taki mahkemede itirafa doymuyor. İşte duruşmanın ikinci gününden notlar…
New York’ta tutuklu tek sanık olarak Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı federal davada “itirafçı” olan Zarrab, hemen her cümlesinin sonuna koyduğu “*Sayın Yargıcım” ve “efendim” kelimeleriyle ifadesine devam ediyor.
Mahkemedeki ifadesinin ilk gününde AKP’yi eski ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a Euro, TL ve dolar cinsinden milyonlarla rüşvet verdiğini anlatan Zarrab, ifadesinin ikinci gününde ise, yine AKP’li İçişleri eski Bakanı Muammer Güler’e, oğlu aracılığıyla verdiği rüşveti anlattı.
Halkbank’ta kurdukları, İran parasını ABD ambargosuna takılmadan çıkarıp, İran’ın ödemelerinde kullanma sistemini, Çin’de de kurmak istediklerini anlatan Zarrab, bunun için Çin’de bir şirket kurduklarını, bankalarla temasa geçtiklerini anlattı.
Ancak Çin Bankaları’nın önce, bu ülkede kurduğu şirkete hesap açmaktan kaçındıklarını da vurgulayan Zarrab, hesap açabilmek için Türkiye’den bir referans aradıklarını, dönemin AKP’li İçişleri Bakanı Muammer Güler’den “referans mektubu aldıklarını” söyledi.
O dönemde Güler’in oğlu Barış Güler’in kendi şirketlerinde “danışman” olduğunu söyleyen Zarrab, Barış Güler’e, babası dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’den aldığı bir referans mektubu için “100 bin dolar ödediğini” de söyledi.
VAKIFBANK VE ZİRAAT İDDİASI
Zarrab itiraflarında, 2012-2013 döneminde Halkbank’ın yanı sıra Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın da İran’la altın ticaretine sokulmasının gündeme geldiğini söyleyerek, hem dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, hem de Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın kendisine “dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her iki bankaya da bu izni verdiğini” anlattıklarını söyledi. Zarrab, Erdoğan dışında her iki bankaya İran’la ticaret izninin alındığı bir başka ismin ise, dönemin Hazine Bakanı Ali Babacan olduğunu, yine Çağlayan’ın ve Aslan’ın kendisine anlattıklarını da mahkeme ifadesine dahil etti.
Zarrab dünkü duruşmada, yaptığı işleri ders anlatır gibi anlattı.
“TEHDİT EDİLDİM”
Mahkemenin ikinci gününde, ilk günkü hapishane kıyafetinin aksine sivil kıyafetle, spor bir ceket ve gömlek ile, kravatsız şekilde gelen Zarrab’a, bu iznin mahkeme Hakimi Richard Berman’ın verdiği de ortaya çıktı. Berman, “kıyafetin hassas bir konu olduğunu” vurgulayarak, “bunu karımın her gün bana sürekli ne giydiğimi sormasından biliyorum” dedi.
Zarrab, ikinci gün ifadesine, Savcılığın sorusu üzerine, sivil kıyafet giymesine rağmen, hala federal gözaltı altında olduğunu söyleyerek başladı.
Yine savcının sorduğu “Neden hapishanede değilsiniz” sorusuna ise Zarrab, “hapishanede kaldığım süre içinde tehdit edildim” diyerek yanıt verdi.
“TC EKONOMİ BAKANI VE HALKBANK’IN EN TEPE İSMİNE RÜŞVET VERİYORDUM. BAŞKASINA VERMEME GEREK YOKTU”
Zarrab, bir gün önce AKP’li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a rüşvet verdiğini açıklamasının ardından ,ikinci gün de Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’a “2 milyon Euro rüşvet verdiğini” anlattı. Aslan’ın, Halkbank’ta yapılan İran’la ticareti, “Bakan Çağlayan’ın talimatıyla gerçekleştiğini, ancak risk alanın kendisi olduğunu” söylediğini kaydeden Zarrab, bu nedenle önce Çağlayan’a sorup, onayını alarak Süleyman Aslan’a 2 milyon Euro rüşvet verdiğini söyledi.
Aslan’a verilen 2 milyon Euroluk rüşvetin, sahibi olduğu şirketlerin muhasebe kayıtlarında “yanlışlıkla Çağlayan’a ödenen paraların arasına dahil edildiğini” söyleyen zarrab, “muhasebe kayıtlarında yanlışlık yapıp, Süleyman Aslan’a verilen 2 milyon Euro’yu, Çağlayan’a karın yüzde 50’si olarak verdiğimiz para hesabının içine koymuşuz. Sonra bu yanlışlığı kayıtlarda düzelttik. Süleyman Aslan’a parayı ben kendi cebimden veriyordum” dedi.
Savcının gösterdiği liste bu şekildeydi…
“ÇAĞLAYAN’A BİR KAÇ KEZ SAAT SATIN ALINDI”
Zarrab’ın Çağlayan’a verdiği paraya ilişkin hesap dökümü de mahkemede resmen “delil” olarak kayıtlara girdi. Çağlayan’a verilen paralar arasında bir tanesinin yanındaki “saatçi Yusuf” yazısını Zarrab’a soran savcı, bu kişiye verilen 200 bin Euro’nun Çağlayan için alınan bir saatin bedeli olduğunu söyledi. Savcı’nın “bu saat nedir” diye sorması üzerine ise Zarrab, “Çağlayan’a bir çok kez saat alında. Hangisi bilemiyorum” diyerek yanıt verdi.
TELEFON KONUŞMASI DİNLETİLDİ, SAVCI ZARRAB’A TEK TEK HER TAPEYİ SORDU
“TAPENİN AİT OLDUĞU TELEFON KAYDINI DİNLEDİN Mİ? O KAYIT, SENİN KONUŞMANI YANSITIYOR MUYDU?”
ZARRAB HEPSİNE “EVET, YANSITIYORDU” DİYE YANIT VERDİ
17-25 Aralık döneminde çok konuşulan, Reza Zarrab’ın çeşitli kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtları da, New York’taki mahkemede delil oldu.
Savcı, Zarrab’ın gerek Halkbank yetkilileri, gerekse kendi çalışanları ile o dönemde yaptığı telefon konuşmalarının tapelerini delil olarak mahkemeye sundu, hepsini tek tek Zarrab’a sordu.
Savcı’nın, her telefon tapesi gündeme geldiğinde, Zarrab’a “tapenin ait olduğu telefon kaydını dinledin mi?” Ve “o kayıt, senin konuşmanı yansıtıyor mu” sorusunu yönelterek, onay alması dikkat çekti. Zarrab tüm bu sorulara “evet, o kayıtlar benim yaptığım telefon konuşmalarını yansıtıyordu” dedi.
İLK KEZ TELEFON KONUŞMASI DİNLETİLDİ
New York’taki duruşmada daha önce sadece telefon tapesi olarak mahkemeye sunulan, Zarrab’ın telefon konuşmaları, ilk kez mahkemede fiziki olarak da jüriye ve salonda hazır bulunanlara dinletildi. dinleme öncesinde de Zarrab’a, telefon konuşması CD’sini dinleyip dinlemediği, bu konuşmayı yapıp yapmadığı, konuşmaya ilişkin kaydın doğru olup olmadığı soruldu. Zarrab hepsine “evet” yanıtı verdi.
Reza Zarrab tanık koruma programına alınıyor
ABD’de tutuklanıp hakkında dava açılan Reza Zarrab, savcılıkla anlaşıp “tanık” olmuştu. Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın tek tutuklu sanık olduğu, ancak AKP’li eski Bakanı Zafer Çağlayan ve Halkbank eski genel müdürü Süleyman Aslan dahil, Türkiye’den pek çok ismin adının geçtiği davada üç gündür aralıksız “itirafta” bulunan Zarrab, bunun ödülünü almak üzere.
Mahkeme Hakimi Richard Berman’a “sayın Yargıcım” diyen, Savcılığın kendisine sorduğu her soruyu cevaplarken cümlelerini “efendim”siz bitirmeyen Zarrab, tanık koruma programına alınabilir.
Zarrab’ın üç günlük performansından pek memmun olan ABD Güney Bölge Federal Savcılığı resmen Zarrab’ın “tanık koruma programına alınmasını” önerdi. Öneriye ilişkin “gizlilik kararı” vardı, Zarrab’ın üç günlük performansının ardından bu karar kaldırıldı. Dava dosyasında Savcılığın Zarrab’a tanık koruma talebine ilişkin belge kamuoyuna açıldı.
Reza Zarrab, hakkında nitelikli dolandırıcılık, ambargo delme ve kara para aklama gibi toplam 90 yıl hapis cezası gerektiren 6 suçun tümünde “suçlu” olduğunu ifade etmişti. Mart 2016’da tutuklanan Zarrab, hapishaneye konulmuş, ancak hapishanede olduğu dönemde kendisine içki ve cep telefonu getirmesi için bir gardiyana rüşvet verirken de yakalanmıştı. Bu yedinci suçunu da kabul eden Zarrab, savcılıkla “ceza pazarlığına” girmiş ve sonuçta Atilla’nın tek tutuklu sanık olduğu davada “itirafçı tanık” haline gelmişti.
Toplam 7 suçtan “suçlu” olduğunu söyleyen Zarrab’ın ne ceza alacağını Hakim Richard Berman belirleyecek. Savcılık ise, Zarrab’ın “işbirliği” karşılığında Hakim Berman’a “insaflı davranmasını” ve en alt sınırdan ceza vermesini isteyeceği (5K1) adlı belgeyi verecek. Zarrab’ın suçları son derece ağır olduğu için hapis cezası alması kaçınılmaz.
Ancak tanık koruma programına alınması halinde, ismi değiştirilecek ve bu yeni isim ile ABD’nin hangi hapishaneye koyulduğunu kamuoyundan gizlenecek. Toplamda üst sınırı 90 yıl olan hapis cezasını da çekmeyip, işbirliği sonucu çok daha azını alma şansı ise çok büyük.
Zarrab’ın itirafçı olma şartları arasında, alacağı normal şartlara göre çok daha az olan hapis cezasını, daha az güvenlikli bir cezaevinde çekmesi, cezasının ilk birkaç yılını tamamladıktan sonra iyi halden erken tahliye olup, yeni ismiyle yeni bir hayata başlama şansı da olabilecek.
Ancak henüz Zarrab’ın savcılık ile işbirliği bitmediği, itirafları devam ettiği için hakkında ne karar alınacağı belli değil.
Zarrab, hala mahkemede savcılık tarafından sorgulanıyor. Atilla’nın avukatlarının yapacağı “çapraz sorgu” ise, Pazartesi günü savcılık sorgusunun tamamlanmasının ardından başlayacak. savunmanın, yani Atilla’nın avukatlarının Zarrab’ı sorgusunun da birkaç gün sürmesi bekleniyor.
ÜGVA’dan ‘Medya İletişim Uzmanı Yetiştirme Programı’