34,6496$% 0
36,6109€% 0
43,9369£% 0
2.937,48%0,22
2.636,46%-0,01
9.639,77%0,04
Özeti: Genel sağlık sigortası gibi ( TBMM/ Anayasa Mahkemesi üyeleri vb. dışında) halkımızın tümünü ilgilendiren bir konuda, bazı özel hastanelerin yasaya aykırı olarak, hastadan SGK’ya fatura edilenin iki katından fazla ek ücret aldıklarının tespit edilmesi üzerine (TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu dahil) yetkili makamlara yaptığım şikayetler ve ısrarlı takipler sonucu elde edilebilen/edilmesi gereken sonuçlar, yol gösterici olması bağlamında resmi belgelere dayalı olarak açıklanmakta; bu suretle kamuoyunun aydınlatılması amaçlanmaktadır.
1-Valiler ve kaymakamlar ile bu sıfatları kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller kuruluşunda çalışanlar ve kaymakam adaylarının en büyük meslek örgütü, kamu kamu yararına çalışan dernek statüsüne ve emekliler dahil 2092 üyeye sahip, 1963 yılından beri faaliyette bulunan Türk İdareciler Derneği (TİD) ile; Ankara’da SGK Başkanlığının yakınında bulunan özel bir hastane arasında, 2016 yılında, İçişleri Bakanlığının tüm mensuplarını da kapsayacak şekilde sağlık hizmeti alınmasına yönelik bir protokol imzalamıştır.
2-Anılan Hastanenin hemen hemen tüm branşlarda SGK ile anlaşması bulunmaktadır. Bu yüzden 5510 sayılı Kanun başta olmak üzere, Sağlık Uygulama Talimatı (SUT) ve SGK ile hastaneler arasında yapılmış (hastane girişlerinde panolar üzerinde ilan edilmekte olan ) sözleşme hükümleri uyarınca özel hastanenin sigortalılardan % 200’ün üzerinde ek ücret almaması gerekmektedir.
3-İmzalanmış protokol hükümleri uyarınca Hastane İçişleri Bakanlığı mensuplarına ayaktan yapılan tedavilerde ek ücret ödemelerinde %30 oranında indirim yapmayı taahhüt etmiştir.
4-Protokol hükümlerine de güvenilerek sağlık hizmeti almak üzere 22.03.2016 tarihinde söz konusu hastaneye gidilmiştir.
Hastanede yapılan her muayene ve tetkik/tahlil hizmetleri için seri numaraları birbirini takip eden, ikişer adet fatura düzenlendiği; birinci faturalarda alınan sağlık hizmetinin türü açıkça belirtildiği, ikinci faturalarda ise hizmetin açıklamasının “sağlık hizmet bedeli” olarak yuvarlatıldığı görülmüştür.
TİD ile imzalanmış sözleşme hükümlerine göre uygulanmış indirimlere karşın azımsanmayacak ek ücret ödemesi yapılmıştır.
TİD Başkanlığı ile yapılmış sözleşme hükümleri uyarınca %30 oranındaki indirimin, SGK ’lılara uygulanmaması gereken (%200) aşan ek fiyatlar üzerinden uygulandığı; bu yüzden“bindirilmiş” fiyatlar baz alınarak yapılmakta olan indirimin bir anlamı olmadığı/ sözde kaldığı, İçişleri Bakanlığı mensupların tuzağa düşürüldüğü/dolandırıldığı fark edilmiştir.
Sosyal sorumluluk anlayışım gereği konu tarafımdan etraflıca incelenmiş ve Hastane yönetiminin Mülki İdare Amirleri de kapsayan bu uygulamasının kanunsuz olduğu tespit edilmiştir.
Bu bağlamda hastane yetkililerinden, SUT eki EK-1/B “Hastaya Sunulmuş Olan Hizmetleri ve İlave Ücreti Gösterir Belge” talep edilmiştir. Anılan belgede her birim sağlık hizmeti için SGK ve hastaya fatura edilmiş tutarlar aynı sütunda birlikte gösterilmektedir. (Bu tür belgeyi ilk kez gördüklerini ifade eden hastane yetkililerine de R.G. den alınmış belgenin fotokopisi verilmiştir.)
Talep halinde düzenlenerek aynı gün hastaya verilmesi gereken belgenin elde edilememesi üzerine 22.02.2017 gün ve 1700269040 sayı ile Başbakanlık (BİMER) aracılığıyla SGK’ya başvuruda bulunulmuştur.
Başvurumuz üzerine ek olarak (yeniden) istenmiş dilekçe ve belgeler 17.03.2017 tarih ve 1528187 sayı ile Kocatepe SSGM Müdürlüğüne teslim edilmiştir.
05.05.2017 tarihinde BİMER’ e yeniden başvuruda bulunulmuş, şikâyetimizin makul bir süre içinden cevaplandırılması istenmiştir. Alınan cevabi yazıda başvurumun işlem aşamasında olduğu, sözlü bilgi alabileceğim belirtilmiştir. Kocatepe SSGM Müdürlüğü gidilmiş, karşılaşılan servis yetkilisinin yönlendirdiği büroda bulunan personel ile konu görüşülmüştür. Personel tarafından “…şikayet incelemesinin altı ay sürdüğü, kendilerinden de yasa dışı fazla ücret alınabileceği vb.” açıklamalarda bulunulmuştur.
4-SGK Başkanlığına verilmiş ve değişik vesilelerle yinelenmiş muhtelif dileklerimize anlamlı/makul bir cevap alınamamıştır.
Şikayet konularının ülke nüfusunun tamamına yakınını ilgilendiren genel sağlık sigortası kapsamında olduğu ve salt kişisel/basit bir işlem olmadığı düşünülerek (diğerleriyle birlikte) konu TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na (OMBUSDMANLIK) şikayet başvurusunda bulunulmuştur.
3.08.2017 gün ve 2017/10250 sayılı başvurumuzda; verilmiş diğer örnek olaylardan da yola çıkılarak; SGK Başkanlığı’nın işlem ve eylemleri ile tutum ve davranışlarının incelenmesi/araştırılması ve SGK Başkanlığına önerilerde bulunulması talep edilmiştir.
5-Başvuru üzerine Kamu Denetçiliği Kurumunun 14.9.2017 gün E.10855 sayılı GÖNDERME KARARIYLA: Başvuru ve eklerinin gereğinin yapılması için SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına gönderilmesine; Başvurana makul bir süre içinde cevap verilmesine karar verilmiştir.
6-SGK Kocatepe SSYGM 29.11.2017 gün ve ….943 sayı ile tarafıma gönderilen yazısı ve eklerinde: “ …Hastaneden savunma istendiği, Hastane tarafından savunma gönderilmemesi nedeniyle 2017 Yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 12.9 maddesi uyarınca 4.892,70 TL cezai şart uygulandığı; tahsilinin Mosip sistemi üzerinden yapılacağı..” ; ”…fazladan alınan ücretin sağlık hizmeti sunucularının alacaklarından mahsup edilerek sağlık sigortalılarına (geri) ödenmesinin hukuken mümkün olmadığı…” belirtilmiştir.
7-Kamu Denetçiliği Kurumu nezdindeki SGK Başkanlığının eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarının; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelenmesi/araştırması ve SGK Başkanlığına önerilerde bulunmasına yönelik talebimiz devam etmektedir.
Kamu Denetçiliği Kurumunca bu konularda ayrıca karar verilecektir.
Mahmut ESEN
İyi parti nin görünmeyen yüzü