34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Türkiye ile ABD arasındaki gerginliklerde son birkaç hafta içinde karşılıklı jestlerle, iyileşme belirtileri başladı. Washington’daki koruma davasında ABD’nin Türkiye’nin itirazlarına karşılık vermesinin ardından, Türk hükümeti de ABD Temsilciliklerinde çalışan Türk personel konusunda güvencesi sağlamlaştırdı.
Ve ABD hükümeti, Ankara’nın verdiği güvenceler karşılığında, Türk vatandaşlarına vize verilmesine ilişkin sürecin normale döndürüleceğini resmen açıkladı…
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği daha önce söz konusu güvencelerin verildiğini yalanlamıştı. Ancak ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin bugün yaptığı açıklama, Türk hükümetinin, daha önce Washington’daki elçilik tarafından yalanlanan üç güvence konusunda “üst düzeyde” yeniden Washington’a söz verildiğini ortaya çıkardı.
Türkiye ile ABD arasında ikili ilişkilerdeki gerginlik, Zarrab davasıyla başlamış, ardındanCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs ayındaki Washington ziyaretinde yaşanan arbede ile yeni bir boyuta taşınmştı. O ziyaret sırasında Washington Büyükelçilik rezidansı önündeki bir gösteriye müdahale eden bazı Türk kökenli Amerikan vatandaşları ile cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında dava açılmıştı.
İki vatandaş gözaltına alınırken, aralarında çok sayıda Cumhurbaşkanlığı korumasının da yer aldığı 17 kişi hakkında da dava açılmış, ABD’de olmayan korumalar hakkında da “arama ve gözaltı” kararı çıkarılmıştı.
Türkiye ise, ABD’nin İstanbul’daki Başkonsolosluğu’nda görevli iki kişiyi FETÖ bağlantısı gerekçesiyle tutuklamış, bu durum ilişkilerin daha da gerilmesine neden olmuştu. ABD de, Türk vatandaşlarına Türkiye’deki temsilciliklerden vize vermeyi süresiz olarak durdurmuştu.
Ankara ile Washington arasındaki vize müzakerelerinde ilerleme sağlanıp, Türkiye 4 konuda güvence verince, ABD tarafı da vize işlemlerine “çok sınırlı şekilde” yeniden başlamıştı. Ancak devam eden sınırlamalar nedeniyle Türk vatandaşlarına verilen en erken vize randevu tarihi bir yıl sonrasına, 2019 Ocak ayına kadar uzamıştı.
İlk müzakereler sonrasında, ABD’nin sınırlı da olsa vize vermeye başlamasının ardından, bir gelişme de Washington mahkemesinde yaşanmıştı. Toplamda 19 kişi hakkında açılan davada, Türkiye’nin tepkisi üzerine, o dönemde ABD’de görevde olmayan 4 koruma hakkındaki dava, bu ayın başında resmen düşürüldü.
Türkiye ise, ABD vize sisteminde normale dönülmesi için ülkede çok tartışılan üç güvenceyi resmen Washington’a vermeyi kabul etti.
ABD tarafının istediği ve muhalefetin “adli kapitülasyon” olarak nitelendiği bu güvenceler şöyle;
* ABD’ye, halen tutuklu olan iki kişi dışında, Türkiye’deki temsilciliklerinde çalışan diğer çalışanlar hakkında soruşturma olmadığı güvencesi verildi
* ABD’ye, Türkiye’deki temsilciliklerinde çalışmakta olan yerel personel için “görev yönergesinde olan konularda” gözaltına alınmayacağı ya da tutuklanmayacakları güvencesi verildi. (Bu görev yönergesi içinde, yerel personelin Türk yetkililerle girdikleri resmi temaslar da yer alıyor)
* Türkiye, gelecekte Amerikan temsilciliklerinde görev yapan personelin gözaltına almak ya da tutuklanma durumu halinde, önceden ABD’ye bilgi aktarmak konusunda güvence verdi.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, vize işlemlerine sınırlı olarak yeniden başlama kararını açıklarken, bu üç güvenceyi de resmen kamuoyuna açıklamıştı.
Ancak Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği yaptığı yazılı bir açıklama ile, ABD’ye bu üç güvencenin verildiğini resmen yalanlamıştı.
Ancak, Washington’daki Türk Büyükelçiliği’nin bu yalanlamasının ardından da Amerika ile müzakereler devam ediyordu.
Ve sonuçta bugün ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, üç güvenceğinin üçünün de Türkiye tarafından resmen verildiğini bir kez daha açıkladı, vize işlemlerinin başlamasına bu resmi yeni bildirimi gerekçe gösterdi.
Güvencelerin “üst düzeyde verildiğini” de açıklayan ABD Büyükelçilği, yazılı açıklamasında, halen soruşturmaları süren iki büyükelçilik çalışanına da değinilerek, “haklarında ciddi iddialar olan yerel personeller için ciddi endişelerimiz devam etmektedir” denildi. Açıklamada, OHAL kapsamında haklarında adli süreç bulunan Amerikan vatandaşları da olduğu belirtilerek, bu konuda Türk yetkililerle “tatmin edici bir bir sonuç almak için” görüşmelerin devam ettiği belirtildi.
Ancak daha sonra Washington mahkemesinin, o dönemde ABD’de bile olmayan korumaları da listeye eklediği ortaya çıkmış, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan duruma sert tepki göstermişti.
Türkiye’nin bu sert tepkisi ABD’de yankı buldu ve mahkeme, bu ayın başında olayın olduğu dönemde ABD’de olmadığı belirlenen 4 koruma hakkında suçlamaları düşürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan internet yorumu: ‘Zehir evin içine girmiş vaziyette’