34,3702$% 0.42
37,0584€% -0.04
44,5527£% 0.12
2.967,70%-0,27
2.688,62%-0,58
9.109,72%1,83
19 Mayıs 2017 günü düğmesine basılan algı operasyonunda, basın ve demokrasi tarihine kara sayfa olarak geçen bir karara imza atılmış, arkadaşımız Gökmen Ulu ve Mediha Olgun sadece ‘haber yaptıkları’ için tutuklanmışlardı. Bu soruşturmanın ilerleyen safhasında söz konusu iddialar tek tek çürütülmüş ve arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşmuşlardı. Bugün basın ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek yeni bir gelişme daha yaşandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, yazarlarımız Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve Sözcü İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arı hakkında “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Dosyada şüpheli olarak bulunan Sözcü Gazetesi yazarları Uğur Dündar ve Saygı Öztürk hakkında ise “Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek isteyerek yardım etme” suçu kapsamında ise takipsizlik kararı verildi. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame kabul edildi.
61 sayfalık iddianamenin tamamının ise bizzat İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘çürütülen’ davadan kopyala-yapıştır olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, yazarlarımız Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve Sözcü İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arı hakkında “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Dosyada şüpheli olarak bulunan Sözcü Gazetesi yazarları Uğur Dündar ve Saygı Öztürk hakkında ise “Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek isteyerek yardım etme” suçu kapsamında takipsizlik kararı verildi. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame kabul edildi. 61 sayfalık iddianamenin tamamının ise bizzat İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘çürütülen’ davadan kopyala-yapıştır olduğu ortaya çıktı.
AVUKATLAR DA ŞAŞIRDI!
Sözcü Gazetesi avukatı Celal Ülgen, gazetemiz yöneticileri ve yazarları hakkında hazırlanan ikinci iddianamenin hukuksal bir temeli olmadığını ifade etti.
Avukat Celal Ülgen
“İDDİANAME DEĞİL İFTİRANAME”
Ülgen şunları söyledi: “Sözcü Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve İnternet Sitesi Haber Koordinatörü Yücel Arı, gazetenin köşe yazarlarından Emin Çölaşan ile Necati Doğru hakkında düzenlen iddianame bir iddianame olmaktan çok bir iftiranamedir. FETÖ’cü çetelerin çıkardığı gazete ve yayın organları ile benzerlik kurmak ve böylece maddi ve hukuksal temeli olmayan suçlar ve suçlular yaratmak FETÖ yargısına özgü yöntemlerdir.”
“KİM FETÖ’CÜ KİM DÜŞMAN YARGILAMA SIRASINDA GÖSTERECEĞİZ”
“Bu yöntemleri biz çok gördük ve çok mücadele ettik. Mücadele etmeye de devam edeceğiz. Kimin FETÖ’cü olduğunu ve kimin FETÖ’nün can düşmanı olduğunu yargılama sırasında kanıtlayacağız. Ülkenin tirajı yüksek olan tek muhalif gazetesinin sesini kısmak için bu kadar sinsi ve bu kadar kötü niyetli girişim kimseye yarar sağlamayacağı gibi demokrasimizin de zedelenmesine ve ülkede demokrasiye olan inancın sarsılmasına neden olacaktır.”
“BENDEN OLMAYANLAR YAŞAYAMAZ MANTIĞINA TESLİM OLMAYACAĞIZ”
“Benden olmayanlar yaşayamaz mantığının bu parçasına teslim olmayacağız. Senden değiliz ama terörist de değiliz. Her biri birbirinden temiz, Atatürkçü ve iktidarın nimetlerine el açmayan arkadaşlarımızı olanca gücümüzle savunacağız. Bu savunma Türkiye’yi savunmak, çağdaşlığı savunmak ve Mustafa Kemal’i savunmaktır.”
Avukat İsmail Yılmaz
“İDDİANAMEDE ÖNE SÜRÜLENLERİN HİÇBİR DAYANAĞI YOKTUR”
“İddianamede öne sürülen hususların hiçbir temeli ve dayanağı yoktur” diyen Sözcü Gazetesi Avukatı İsmail Yılmaz ise “Zorlama yöntemlerele adeta zoraki delil oluşturulmasıyla haksız ve hukuka aykırı bir iddianamede düzenlenmiştir. Bu iddanamede adeta daha önce Sözcü mensupları hakkında düzenlenmiş iddianamenin kopyalanmış hali. Eski iddianamenin de yeni iddianamenin de temeli bilirkişi sıfatı dahi olmayan bir şahsa geçmişte yaptırılan bilirkişi raporuna dayanıyor. O rapor, tamamen taraflı ve şaibelidir. Bu dosya için listeye aynı gün dahil edilen bir şahsa verilip o şahsın dünya görüşüne göre siyasi öfkesine göre hazırlamış olduğu bir rapordur. O raporun baz alınıp Sözcü Gazetesi yazarları, yöneticileri ve çalışanlarına bu davanın açılmış olması hukuk garabetidir. İddianamenin tamamına baktığımızda hiçbir somut delile dayanmayan suçlamalar olduğunu görmekteyiz. FETÖ’ye karşı en çok savaşan veren, en çok karşı duran bir gazeteye ve yazarlarına “FETÖ’ye yardım iddiasıyla” dava açmak insaflı bir durum değildir. FETÖ’nün geçmişte en çok dava açtığı, en çok boğuştuğu ve hasım olduğu gazeteye şu an da FETÖ’cü yaftası vurmak gerçek FETÖ mücadelesi değildir. ”
ÇÖLAŞAN’A TAKİPSİZLİK VEREN SAVCI!
Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu soruşturmada dikkat çeken bir diğer husus da şudur; iddianameyi düzenleyen savcı 23 Kasım 2018 günü Emin Çölaşan’a takipsizlik kararı vermiştir. Aynı savcı, üç gün sonra kendi verdiği takipsizlik kararının kaldırılmasını istemiştir. Hem de bu talebine gerekçe olarak Emin Çölaşan’ın soruşturma konusu dahi olmayan bambaşka bir yazısını gerekçe göstermiştir. Savcının bu talebi üzerine Sulh Ceza Hakimliği takipsizlik kararını kaldırmış ve Emin Çölaşan’a da dava açılması yoluna gidilmiştir. Bu hukukta çok olağan bir durum değildir.”
Fatih Portakal’dan Sözcü iddianamesi yorumu: Yok artık! | Son dakika haberleri
Gazeteci Fatih Portakal, Sözcü gazetesi yazarları ve çalışanları hakkında hazırlanan iddianame ile ilgili olarak, “Yok artık gündemine geldik. Herkes FETÖ’cü olarak alınabilir bu sözü bu cümleyi kurduktan sonra yarın beni de alırlar sizi de alırlar herkesi alabilirler. Ama geçmişte manşet atanlar kitap yazanlar onlara dokunulmaz. Bu ülkede Genelkurmay Başkanı bile gözaltına alınmıştı… Geçmiş olsun diyelim iki büyüğe” ifadelerini kullandı.
Fatih Portakal, Fox TV yayınında Sözcü yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru ve çalışanları hakkında hazırlanan iddianame ile ilgili, “Yok artık dediğimiz olay Emin Çölaşan yılların gazetecisidir. Necati Doğru yılların gazetecisidir… Egenekonla başlayan Balyozla devam eden o kumpas davalarına nasıl tavır aldıklarını bilirsiniz… Sayın savcı üye olmamakla diye bir tabir kullanıp FETÖ suçlaması yöneltiyor” ifadesini kullandı.
YARIN BENİ DE ALIRLAR SİZİ DE ALIRLAR”
Portakal, savcının iddianamesinden, “Şekil olarak FETÖ’ye karşı olmak, ağır şekilde eleştirmek, örgütle davalı ya da davacı olmanın hatta açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ’yü desteklememek ya da esasta FETÖ’cü olmamak sonucunu doğurmayacağı” bölümünü hatırlatarak, “Bu sözü bu cümleyi kurduktan sonra yarın beni de alırlar sizi de alırlar herkesi alabilirler. Ama geçmişte manşet atanlar kitap yazanlar onlara dokunulmaz. Bu ülkede Genelkurmay Başkanı bile gözaltına alınmıştı…” dedi.
Gençler hangi partide dürüst ve Ahlâklı Siyaset yapmak istersiniz
Biden, seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etti
YouTube Türkiye'ye zam!
ATO’dan “Sürdürülebilirlik Dünyasındaki Son Gelişmeler” semineri
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Samsun'da!
Biden, seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etti
YouTube Türkiye'ye zam!
ATO’dan “Sürdürülebilirlik Dünyasındaki Son Gelişmeler” semineri
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Samsun'da!
Ana Yol Partisi İstanbul İl Kongresi Coşkulu Geçti: Ali Karakurt, Çarpıcı Mesajlar Verdi
Madem maaşlar artınca ekonomi batıyor asgari ücreti ve emekli maaşını düşürelim!
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz ile bir araya geldi.
Kürecik’ten İsrail’e haber veren AKP hükümeti İsrail’den şikayet edemez