Fiyatı bu yıl rekor üstüne rekor kıran altında, ilk yarı ithalatındaki artış yerini son 2 aydır düşüşe bırakırken, ağustosta 2015’in aynı dönemine göre yüzde 52,3 azalışla 5,5 ton altın ithal edildi.
Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası üyelerince gerçekleştirilen altın ithalatı, mayısta 9,5 ton ile ilk çeyreğin 2 katını aşarken, son 9 ayın da en yüksek seviyesine ulaştı. Altın ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre mayısta yaklaşık 6, haziranda ise 6,7 katına çıktı.
Bu yılın ilk yarısında 2015’in aynı dönemine kıyasla 2 katını aşarak 26,2 tona ulaşan altın ithalatı, temmuz ve fiyatının 132,7 lira rekor kırdığı ağustos ayında ise düşüşe geçti. Düğün sezonu ortasında gerileyen Türkiye’nin altın ithalatı, bu yılın temmuz ve ağustos aylarında 2015’in aynı dönemine göre yüzde 60’ın üzerinde azalış kaydetti.
Yılın 8 ayında fiyatı yüzde 25’in üzerinde değer kazanan altının ithalatı 2015’in aynı dönemine göre yüzde 4’lük düşüşle 36,7 tona geriledi. Ocak-Ağustos 2016 dönemi, son 6 yılın en en düşük 8 ayı olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’nin altın ithalatı, geçen ay ise 2015’in aynı dönemine göre yüzde 52,3 düşüşle 5,5 ton olarak gerçekleşti. Geçen ay, Kıymetli Madenler Piyasası’nın faaliyete başladığı 1995 yılından bu yana 2014 hariç en düşük altın ithalatının yapıldığı ağustos ayı oldu.
Uzmanlar, ithalattaki azalışın, bu yıl altın fiyatlarındaki rekor yükselişler ve hurda altın dönüşündeki artıştan kaynaklandığını belirtti.
‘ALTIN FİYATLARINDAKİ YÜKSEK SEYİR, TALEBİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLECEK EN ÖNEMLİ NEDEN’
Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu da fiziksel altının ağırlıklı olarak mücevherat alanında kullanılmak üzere talep gördüğünü, altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle mücevherat talebinin azalmasının fiziksel talebi de olumsuz etkilediğini ifade etti.
Göksu, “Son zamanlarda merkez bankalarının uyguladıkları para politikalarının etkisi üzerine yatırımcıların, altını fiziki olarak yastık altında tutmaktansa kaldıraçlı piyasalarda bir enstrüman olarak tercih etmeleri de talebin azalmasına neden olarak gösterilebilir.” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), zorunlu karşılık ve Rezerv Opsiyonu Katsayısı’nda (ROK) yaptığı düzenlemelerle de bankaların rezervlerini altın olarak tutmasına esneklik sağladığını hatırlatan Göksu, “TCMB, yaptığı son düzenlemelerle yurt içinden toplanacak işlenmiş ve hurda altın kullanılması zorunluluğunu da getirdi. TCMB’nin bu düzenlemeleri ile altın bankacılığı sisteminin temellerinin atılması önümüzdeki dönemde altın ithalatını azaltacak başlıca neden olarak görülebilir.” diye konuştu.
İçeride TL’de görülen değer kayıpları, dışarıda ise Fed’in uyguladığı politikalar doğrultusunda altın fiyatlarında bu yıl volatilitenin yüksek olduğun vurgulayan Göksu, şunları kaydetti:
“Altın fiyatlarındaki yüksek seyrin devam etmesi, yılın kalanında da talebi olumsuz etkileyebilecek en önemli neden olarak karşımıza çıkıyor. Ancak TCMB’nin uygulamaları üzerinde bankaların altın yatırımlarına ağırlık vermesi yastık altında bulunan altının finansal sisteme enjekte edilmesini sağlayacaktır. Bu da altın ithalatının düşmesine, cari açığın da azalmasına katkıda bulunacaktır.”