34,6122$% 0.15
36,3234€% 0.01
43,5590£% 0.08
2.926,22%0,30
2.629,59%0,14
9.659,96%1,15
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz’da meydana gelen, 7 işçinin can verdiği patlamanın ardında yatan ihmaller bir bir açığa çıkıyor. İşçilerin ve işçi yakınlarının anlattıkları, patlamaya davetiye çıkarıldığını gözler önüne seriyor. Patlamada dayısını yitiren Av. Gülşen Uzuner, “Ortaçağ zihniyetiyle fabrika çalıştırmışlar, tehlikeye bile bile göz yummuşlar. Tüm sorumluların hesap vermesini istiyoruz” dedi. Patlamadan yaralı kurtulan bir kadın işçi ise “İhmalkârlık çok vardı. ‘Patlayacağız, patlayacağız’ diye uyardık. Biz işçiydik; onlar kimyagerdi, müdürdü. Bizim sakalımız olmadığından sözümüz geçmedi” diye konuştu.
PERVASIZ VE SAYGISIZLAR
Patlamada yaşamını yitiren 7 işçiden biri de 56 yaşındaki Muhammet Seyfi Çanakçı’ydı. Üç çocuk babası Çanakçı’nın cenazesi, dün Sakarya’nın Geyve ilçesinde toprağa verildi. Çanakçı’nın yeğeni Av. Gülşen Uzuner, BirGün’e yaşadıklarını anlattı.
Fabrika patronlarının oldukça pervasız olduğunu ve acılarına saygısızlık ettiğini söyleyen Uzuner, “Bugüne kadar defalarca patlama oldu, fabrikanın ismini değiştirip yollarına devam ettiler. Hep desteklendiler. Dolayısıyla ‘Biz zaten paçayı yine yırtarız’ diye düşünüyorlar. Suç duyurusu dilekçemizi verdik. Delillerin karartılmaması ve tespiti için gerekli başvurularımızı yaptık. Bağımsız bilirkişi incelemesi talep ediyoruz” dedi.
PATRON ‘ÇALIŞMASAYDI O ZAMAN’ DEMİŞ
Patlamadan sonra patronun kuzenini aradığını aktaran Uzuner, “Kuzenim ‘Bu kaçıncı patlama, hiçbir şey yapmadınız, işçilerin iş güvenliğini sağlamadınız’ diyerek tepkisini dile getiriyor. Buna karşılık patron ‘Güvenli bulmuyorsa çalışmasaydı o zaman’ diyor. Bunu diyebiliyor, bu hem pervasızlık hem de saygısızlık. İnsanların acılarına saygı bile göstermiyorlar. Hiç pişman olmuyorlar, hiç utanmıyorlar” ifadelerini kullandı.
Patlamaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 4 kişinin gözaltına alındığına, ancak patronlara dokunulmadığına dikkat çeken Uzuner, “İş güvenliği önlemlerinin alınması, işçilere sağlıklı bir çalışma ortamı sağlanması öncelikle patronların sorumluluğu. Tanık anlatımlarını dinledik, basına da yansıdı, işçiler ürünlerde ısınma olduğunu söylüyorlar; ama bu dikkate alınmıyor. Öte yandan bugüne kadar pek çok kez şikâyette bulunulmasına ve birçok patlama yaşanmasına rağmen denetim sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevlileri, müfettişler… Biz tüm sorumluların eksiksiz hesap vermesini istiyoruz, bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Başka canlar yanmasın” diye konuştu.
Günlerce cenazelerini almak için bekleyen işçi ailelerinin perişan durumda olduğunu da söyleyen Uzuner, işçilerle ve aileleriyle dayanışma çağrısında bulundu.
ÇOCUK OYUNCAĞI GİBİ GÖRDÜLER
CNN Türk’e konuşan Gülizar Erdoğan adlı işçi ise fabrikadaki ihmalleri şu sözlerle anlattı: “İş güvenliği elbette vardı ama ihmalkârlık da çok vardı. Orası çocuk oyuncağı gibi görüldü; ama çocuk oyuncağı değildi. Sen mesela barutla uğraşıyorsun, çocuk oyuncağı gibi anlatılıyordu. Kulak ardı ediliyordu gibi. Mesela bunun olacağını biliyorduk. Hatta ben o akşam bile, arkadaşlardan helallik alıp gittim. Resmen bile bile gittim.”
Patlamaya yol açan maddenin havai fişek değil, ‘muska’ adlı yeni bir ürün olduğunu belirten Erdoğan, “Onun malzemeleri patladı. Depoda bunun ilacı ve yapılmış kolileri vardı. Stok mecburen yapılıyordu. Bu malzeme kendi kendini ısıtabilen bir malzemeydi. Biz bunu bir iki gün sonra fark edebildik. Isıttı, ateş gibi oldu. Müdürlere falan söyledik, geldiler. Boşalttırdılar kolileri, paketleri açtırdılar, yerlere serdirdiler. Bunlar aslında hep yasak olan şeylerdi, olmaması gerekenlerdi. ‘Patlayacağız, patlayacağız’ diye uyarısını verdik. Biz işçiydik, onlar kimyagerdi, onlar müdürdü. Bizim sakalımız olmadığından sözümüz geçmedi” dedi.
DENETİMCİLER YEMEK YİYİP GİTTİ
Yöneticilerin sorunun farkında olduğunu vurgulayan işçi, “Kendileri söyledi boşaltın, havalandırın, kurutun diye. Kuruttuk da. Yeniden paketine koyduğumuz malzeme depoya gidiyor ve depoda bir gün sonrasında şişme ve kızışma oluyor. Ve bir gün sonra patlıyor. Biz böyle olacak dedik, yapmayın dedik. Ama dinleyen olmadı işte” diye konuştu.
Gülizar Erdoğan’ın fabrikada yapılan denetimlerle ilgili söyledikleri ise, patlamanın olduğu günden beri ‘Fabrikada denetim sorunu yok, sürekli denetim yapılıyordu’ diyen devlet yetkililerine cevap niteliğindeydi. Erdoğan, şöyle dedi: “Denetimciler idari binaya gelip, bir yemek yiyip, ‘hadi eyvallah’ deyip gidenlerden oluştu. Allah razı olsun onlardan, görevlerini güzel yaptılar!”
***
HANGİ KURUMLAR KAÇ DENETLEME YAPTI, AÇIKLAYIN!
Patlamanın ardından olay yerinde incelemelerde bulunan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Kürekçi, fabrikada yapılan denetimlere dair raporların açıklanması çağrısı yaptı. Kürekçi, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Yılda en az üç defadan az olmamak üzere, patlayıcı madde depolarının tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı valilikçe oluşturulacak komisyon tarafından denetlenir. Her denetlemede hazırlanan depo denetim formlarının bir örneği valilikçe İçişleri Bakanlığı’na gönderilir. Gerek görüldüğünde İçişleri Bakanlığınca oluşturulacak komisyonca da depo denetlemeleri yapılabilir. 2011 yılından bu yana hangi kurumlar kaç denetleme yapmıştır, Valilik denetim raporlarını İçişleri Bakanlığı ile paylaşmış mıdır? İçişleri Bakanlığı bir komisyon oluşturarak denetim yapmış mıdır?
Bu denetimlerin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne tür bulgulara yer verildiği de önemlidir. Valilik denetimlerin uygun şekilde yapıldığını ifade etmektedir. Peki denetimler uygun şekilde yapıldıysa işçilerin ölümüne neden olan kusurlar kimlere aittir?”
İŞVEREN OLAY MAHALLİNDE GEZİYOR
Kürekçi, işverenin talimatı ve kararları altında çalışan kişiler gözaltına alınırken işverenin olay mahallinde dolaşabilmesinin son derece sakıncalı ve hukuk dışı olduğunu da vurguladı. TMMOB olarak bu iş cinayetinin takipçisi olacaklarını belirten Kürekçi, “Olayın soruşturmasının kamuoyuna kapalı, meslek odaları ve sendikaların katılımı sağlanmadan yürütülmesini doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
***
KAYIP İŞÇİ KALMADI
Sakarya Valiliği, kayıp olan işçinin dün itibariyle bulunduğunu, yaşamını yitiren işçi sayısının 7’ye yükseldiğini açıkladı. Valilikten yapılan açıklama şöyle:
“03.07.2020 tarihinde Hendek ilçesinde bir havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama sonucu 6 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 1 vatandaşımızın ise arandığı bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştı. Bugün itibariyle kayıp olan 7’nci kişinin, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan DNA çalışması sonucu kimlik tespiti yapılmış ve patlamada hayatını kaybeden kişi sayısı 7 olmuştur. Böylece ilgili ekiplerimizce aranan herhangi bir kişi kalmamıştır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar diliyoruz.”
Patlamaya ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 kişi dün adliyeye sevk edildi.
Alınan bilgiye göre, bir sorumlu müdür, bir iş güvenliği uzmanı ve iki ustabaşının İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerin sorgusuna başlandı. Gazetemizin baskıya gittiği saatlerde sorgu işlemi devam ediyordu. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Temmuz’da gözaltına alınan bir sorumlu müdür ile iki ustabaşı için 1 gün ek gözaltı süresi alınmıştı. Önceki akşam bir iş güvenliği uzmanının da gözaltına alınmasıyla gözaltı sayısı 4’e yükselmişti.
***
NE OLMUŞTU?
Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde 15 dönüm alan üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz Cuma günü saat 11.15’te meydana gelen ve kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 işçi hayatını kaybetmiş, hastaneye kaldırılan 117 kişi taburcu edilmişti. Hastanelerde biri yoğun bakımda olmak üzere 4 işçinin tedavisi ise devam ediyor. Ölen işçilerden dördünün cenazesi toprağa verildi.
15 Temmuz’da Erdoğan’ın yerini söyleyen 3 yaver tahliye edildi