DOLAR

34,5991$% 0.16

EURO

36,3269% 0.87

STERLİN

43,5685£% 0.54

GRAM ALTIN

2.980,62%-0,81

ONS

2.684,90%-0,77

BİST100

9.644,24%0,99

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

DİYET VE EGZERSİZ İLE DEVAM EDİYOR

OBEZİTEDEN KORUNMAK DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ İLE BAŞLIYOR

DİYET VE EGZERSİZ İLE DEVAM EDİYOR.

Obeziteye farkındalık oluşturmak ve dikkati çekmek için belirlenmiş olan 4 Mart, “Dünya Obezite Günü” pek çok sağlık kurumunda bilinçlendirme etkinlikleri ile halka farkındalık sağlıyor.

World Obesity Day internet sitesi verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 800 milyon kişi diyabet, kalp hastalıkları, kanser gibi pek çok sağlık sorununa davetiye çıkaran obezite ile yaşıyor. Bu çerçevede; Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Dyt Şeyma Türköner obezite ile ilgili açıklamalar yaparak bilgiler verirken, ‘Kişiye özel beslenme ve diyet programlarının oluşturulması için öncelikle mutlaka davranış değişikliği tedavisi öncelikli olmalı. Bu tedavi kişinin obeziteye karşı olan bilinçlenmesi ve yeme alışkanları ile bedensel alışkanlıklarını düzene sokmasıyla hayatını kolaylaştıracaktır.’ dedi. 

Ayrıca,  sosyal sorumluluk çalışmaları çerçevesinde,  halkı ve çalışanı bilinçlendirme amacıyla YYÜ Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme Diyet Bölümünden Dyt Benan Koç ve Dyt Şeyma Türköner düzenlenen kurum içi etkinlikte hasta ve hasta yakınları ile çalışanların kilo ve boy ölçümlerini tespit ederek,  ideal oranların üzerinde olanlara bilgilendirme yaptı, sağlıklı yaşamı temsilen elma ikramında bulundular.

Özellikle Covid-19 salgını ile birlikte daha da giderek daha da yaygınlaşan obezite,  alınan enerji miktarını tüketilen enerji miktarından çok olması halinde yağ dokusunun artmasıyla bedende oluşan ihtiyaç dışı fazlalık hali.

Obezitenin tanısı iki şekilde konuluyor:

Birincisi, beden kitle indeksi(BMI); Bu oran kilonun boyun karesine bölünmesiyle bulunur. Beden kitle indeksi sınıflandırılması şu şekildedir; BKI <18 ise düşük kilolu, 18-24 ise normal kilolu, 25-30 ise aşırı kilolu, 30-35 ise 1. Derece obez, 35-40 ise 2. Derece obez, >40 ise 3. Derece obez olarak adlandırılıyor.

İkinci tanı kriteri ise:  Bel çevresi ölçümü. Bel çevresi ölçümünde kadınlarda 99cm, erkeklerde ise 104-112 cm geçmişse bu kişilere şişman tanısı konuyor.

Tüm vücudu olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açan obezite, hayatımız boyunca hangi yaşta olursak olalım sağlığımızı büyük tehdit altına alıyor. Bunlardan bazıları, insülin direnci, diyabet, hipertansiyon, kalp damar tıkanıklığı, hiperlipidemi.  Vücut sistemine karşı zararlarının yanı sıra depresyon, kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları, kişilik bozuklukları ve yeme bozukları gibi psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor.

 Obezite, enerji alımı ve kullanımı arasındaki dengesizlik sonucu ortaya çıksa da ortaya çıkma nedeninde çeşitli faktörler etkilidir. Bu faktörler, genetik, çevresel ve diyete bağlı faktörlerdir.

•             Genetik faktörler: Obezite ile ilgili yapılan genetik çalışmalarda, vücudun enerji kullanımı, iştah, yağın vücudun belirli bölgelerine dağılımı, yağ hücre sayısı ve büyüklüğünün genlerle ilişkili olduğu gösterilmiştir.

•             Çevresel Faktörler: Günümüzde, limitsiz, kolaylıkla elde edilen, oldukça ucuz, lezzetli ve kalorisi yüksek besinler oldukça fazladır. Bu koşullara düşük fiziksel aktiveli yaşam da eklenince obezite ortaya çıkmaktadır.

•             Diyete Bağlı Faktörler: Gelişen besin endüstrisinde, tüketime hazır yiyeceklerin öğünlerde fazlaca yer alması, öğle yemeklerinde ev yemeği yerine dışarıdan tüketilmesi, ayak üstü yapılan atıştırmalar ve yağ oranı yüksek diyetlerin obeziteye yol açtığı görülmektedir.

Obezitenin tedavisinde kullanılan yöntemler üç grupta değerlendirilerek bir yaşam planı oluşturulması gerekiyor.

1)Tıbbi Beslenme ve Egzersiz Tedavisi: Uygulanacak kişiye uygun kilo verme programları / diyetleri ve dengeli-düzenli beslenme ilkelerinin benimsenmesi tıbbi beslenmeyi desteklemektedir. Bunun yanı sıra yağ yakımına yardımcı olacak egzersizlerle birlikte obezite hastalığının önüne geçilebilir.

2) Davranış Değişikliği Tedavisi: Davranış değişikliği tedavisi, fazla yemek alımına neden olan olumsuz düşünceleri olumlu hale getirme tedavisidir. Tedavi basamakları sırasıyla, kendi kendini gözlemleme, uyaran kontrolü, alternatif davranış geliştirme, kendi kendini ödüllendirme, bilişsel yeniden yapılandırma ve sosyal destek olarak belirlenmiştir.

3)Cerrahi Tedavi: Obezitede cerrahi yaklaşım bariatrik ve rekonstrüktif cerrahi olmak üzere ikiye ayrılır. Bariatrik tedavide gastroplasti, gastrik bantlama, mide balonu gibi yöntemler kullanılırken rekonstrüktif cerrahide daha estetik amaçla ilerleyerek vücudun çeşitli bölgelerinde biriken yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Arife YILDIRIM GÖREVDEN ALINDI

HIZLI YORUM YAP