DOLAR

36,5537$% 0.21

EURO

39,6484% 0.11

STERLİN

47,2226£% 0.08

GRAM ALTIN

3.410,73%-0,02

ONS

2.902,02%-0,24

BİST100

10.469,55%-0,36

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

ABD itiraf etti “Biz yaptık”

Vize ambargosunun ABD’nin Türkiye politikalarının çöktüğünün resmi belgesidir. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin FETÖ-CIA ürünü olduğu resmen itiraf edilmiştir.

 

ABD’ye vize misillemesi!

Eskiden CIA ajanları, Mossad ajanları, BND ajanları bu ülkeyi arka bahçeleri gibi kullanırlardı.
Bunlara ilk kez “dur” denildi.
İhtara rağmen durmayanlar enselendi.

17 Aralık sürecinde İsrail’in MİT’e yönelik suikast mesajlarının sebebi Mossad ajanlarının ayağının Türkiye’den kestirilmesiydi.
Almanya’nın son bir yıldır işi gücü bırakıp Türkiye ile uğraşmasının sebebi Alman casuslarının yakalanıp, hapsedilmesiydi. Bu Almanlar için o kadar mühim ve hazmedilemez bir meseleydi ki bu uğurda koca bir seçim dönemini harcayıp, sonunda sandıklarından kaos çıkmasını bile göze almışlardı.

Ve son olarak ABD konsolosluğundaki FETÖ casusu enselendi. Büyük ihtimalle de içerde öttü.
Casusun yakalanmasının yanı sıra FETÖ-CIA ittifakını deşifre eden ifadeler de verilmiş ki ABD çareyi vize ambargosu koymakta buldu.

Bu kararın Türkçe karşılığı “15 Temmuz’un arkasındaki güç CIA’dir, FETÖ de CIA’in korumasındadır” demektir. Aslında bundan kimsenin şüphesi yoktu ama artık ABD aldığı kararla, bu gerçeği resmi ağızdan itiraf etmiştir.

ABD’nin Türkiye’ye yönelik vize kararının bir gerekçesi daha var. O da İdlib operasyonu.
Türkiye bir yıldan fazla süredir Suriye politikasını ABD’yi işin içine dahil etmeden yürütüyor.
Fırat Kalkanı Harekatına ABD şiddetle karşı çıkmıştı. Azez-Cerablus hattının PYD işgalinden kurtarılmasını bir şekilde telafi ettiler ama üzerine bir de İdlib operasyonu gelince ABD’nin Suriye’deki terör işgali projesine ağır bir darbe vuruldu.

İdlib operasyonu deyip geçmemek lazım çünkü bu operasyonun çerçevesinde Afrin de var. Afrin PYD işgalinde ve ABD Afrin’i kendi toprağı olarak görüyor. Oraya yönelik Türkiye hamlesinin yapılması ABD’nin Türkiye’ye yönelik vize ambargosu kararını hızlandırdı diyebiliriz.

Ankara-Moskova arasındaki S-400 mutabakatı, Irak’ın kuzeyindeki Barzani’nin yasa dışı referandumu sonrası Türkiye’nin sert tavrı, Türkiye’nin Erbil konusunda İran’la işbirliğine gitmesi, Suriye’de hem Rusya hem de İran’la ortak hareket etmesi, bu politikalar çerçevesinde son birkaç haftada gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran, Rusya Devlet Başkanı Putin’in de Türkiye ziyaretleri ve hatta Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun geride bıraktığımız hafta Türkiye’ye gelmesi de, ABD’nin canını sıkan Türkiye başlıklarıydı ve tüm bunlar Washington’u  vize kararı almaya iten sebepler olarak gösterilebilir.

ABD vize kararı açıklamasında bunlardan bahsetmedi tabi ki, çalışanlarının güvenliğini gerekçe gösterdi. Personelden kasıt da yakalanan FETÖ casusuydu.

ABD’nin güvenlik gerekçesi komik.
Zira dünyadaki ABD büyükelçiliklerinin belki de en güvenlilerinden biri Ankara’daki.
Kısaca bir özet geçelim.
1979’da ABD’nin Tahran’daki büyükelçiliği yakılmıştı.
7 Ağustos 1998’de Kenya’nın başkenti Nairobi ve Tanzanya’nın başkenti Daresselam’daki ABD elçilik binalarında da eş zamanlı patlamalar yaşandı, yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

2012’de Libya Bingazi’deki konsolosluk binalarına saldırı düzenlendi, Trablus’taki büyükelçileri o saldırı sırasında Bingazi’deki konsolosluktaydı ve saldırıda hayatını kaybetti.

Son birkaç ayda da ABD büyükelçiliklerine yönelik şu saldırılar meydana geldi.
8 Haziran 2017’de Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki ABD büyükelçiliğine bombalı saldırı düzenlendi.
25 Ağustos 2017’de Küba’daki büyükelçiliklerine de sonic saldırı düzenlendi.
29 Ağustos 2017’de ise Afganistan’daki büyükelçiliklerinin önünde bombalı saldırı gerçekleştirildi.

 

ABD’yi Metin Topuz’un tutuklanması neden kızdırdı? Vize yasağını “taşeron” ifadesi mi tetikledi?

HJKJ

 

BD Konsolosluğu’nun Türk çalışanı Metin Topuz’un tutuklanmasının ardından Büyükelçi John Bass hem yargıyı, hem de yandaş dediği bir bölüm medyayı hedef almıştı. Hatta bu hedef alma ambargo uygulamaya kadar gitmişti. Son hamle ise vize yasağı oldu. İyi de ABD’yi önce Türk yargısı ve medyasını, sonra da direkt ülkeyi hedef almasının sebebi neydi? Cevap Metin Topuz’un tutuklamaya sevk yazısında gizli…

ABD Konsolosluğu’nun Türk çalışanı olan tutuklamaya gönderilirken savcının hazırladığı sevk yazısında ilk kez FETÖ’nün taşeron olduğu resmi bir yazıda “yargı görüşü” olarak yer alıyordu.

FETÖ’nün taşeron olarak kullanıldığına işaret edilen konu ise 17-25 Aralık kumpaslarıydı.

Süreci peydahlayan FETÖ’cülerin irtibatının ise 23 yılda 120 kez yurt dışına çıkış yaptığı tespit edilen ABD Konsolosluğu çalışanı Metin Topuz olduğu belirlendi.

TAŞERON FETÖ, ARACI METİN TOPUZ, FAİL…

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Metin Topuz’u tutuklamaya sevk yazısındaki bir ifadeye…

Metin Topuz’un, başkası adına kayıtlı cep telefon numarasını kullandığı kaydedilen o yazıda, “Fetullahçı Terör Örgütü’nün taşeron olarak kullanıldığı 17-25 Aralık girişiminin emniyet ve yargı ayağını yürüten şüphelilerle, eylemin asıl faili konumundaki dış istihbarat ve ülkeler arasında “aracılık görevini” yürüttüğü” ifadesi yer aldı.

Bir diğer deyişle Metin Topuz FETÖ’cülerin 17-25 Aralık’ta elde ettiği ya da bizzat kurguladığı belgeleri kumpasçılardan alıp bir istihbarat örgütüne ve onun bağlı olduğu ülkeye ulaştırıyordu. Topuz bir anlamda casustu.

 metin_topuz_fezleke

Savcılığın tutuklama talebine göre:

FETÖ 17-25 Aralık’ta taşeron olarak kullanılıyor.

Dış istihbarat ve ülkelerin 17-25 Aralık’ın asıl faili olduğu belirtiliyor.

FETÖ’nün “taşeron” olduğu ilk kez bir resmi yazıda “yargı görüşü” olarak yer alıyor.

Peki FETÖ’yü taşeron olarak kullananlar kim? Hangi dış istihbarat teşkilatları ve ülkeler asıl fail?

“CASUS BELLİ”

Sevk yazısında ne istihbarat örgütünün ne de ülkenin adı geçmiyordu ancak ABD’li yetkililerden tutuklama kararı sonrası gelen açıklamalar ve son vize yasağı “casus belli” dedirtti.

ABD bu kararı ile FETÖ’nün CIA eli ile kendisine çalıştığını itiraf etmiş oldu.

ABD ile vize krizine neden olan Metin Topuz kimdir ? İşte gündeme getirilmeyen gizemli geçmişi

ABD ile vize krizine, ABD Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un FETÖ üyeleri ile irtibatı ve yurtdışına çıkışları konusunda yardımcı olduğu iddiasıyla tutuklanması neden oldu. Peki ABD Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz kim ve hakkındaki iddialar ne? Metin Topuz sadece FETÖ’cü polis ve savcılarla mı irtibattaydı? İşte Metin Topuz’un gündeme ‘getirilmeyen” gizemli ilişkiler yumağı ve gerçekler.

İşte 1982 yılında ABD Başkonsolosluğu’na işçi statütüsüyle giren Metin Topuz’un Emniyet içerisinde iyi bilinen ama şimdi sürprizmiş gibi sunulan hikayesi;

Konsoloslukta işçilikten DEA irtibat görevliliğine

Metin Topuz 1982 yılında ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda işçi statüsünde çalışmaya başladı. 1993 yılına kadar konsoloslukta görev yapan Topuz, aynı yıl İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı  Narkotik Şube Müdürlüğü’nün ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi olarak bilinen DEA’nın irtibat görevlisi olarak atandı. 1993- yılından 2002 yılına kadar burada görev yaptı.

Narkotik şubede bürosu vardı

Metin Topuz için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesindeki yerleşkesinde B Blok 5. katta bir oda bile ayrıldı. Yalnız değildi. Ali Arabian isimli bir kişiyle birlikte yaklaşık 10 yıl boyunca burada görev yaptı. İşi İstanbul Narkotik ekipleriyle ABD DEA görevlilerini irtibatlandırmaktı.

Narkotik şubeye dinleme cihazlarını aynı ekip kurdu

Metin Topuz ve Ali Arabian İstanbul Narkotik Büro için dinleme cihazlarının kuruluşunda da görev aldı. Mecidiyeköy’de bulunan ek hizmet binasının dokuzuncu katında Gayrettepe PTT den çekilen kablolarla dinleme yapılıyordu. O zamanki sistem konsolosluk görevlileri tarafından kurulmuştu ilk bakışta uyuşturucu operasyonları için kullanılıyor gözüküyordu ancak sistem herkesin dinlenmesine müsaade ediyordu. Aynı dönemde söz konusu binanın girişine de Amerikalılar tarafından x ray kapısı hediye edilmişti..

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tanımadığı Emniyet müdürü, amiri ve savcı yoktu

Görev yaptığı süre içerisinde Hem emniyet hem de adliyede hatırı sayılır bir çevre edindi. 2002 yılı sonrası da bu ilişkilerini sürdürdü. Daha doğrusu Türk savcı, emniyet müdürü ve savcılar bu ilişkiyi sürdürdü. 2002/2015 arası güç emniyet ve savcılıkta FETÖ’nün elindeydi. Metin Topuz’un ilişkide olduğu isimler de doğal olarak FETÖ kadrolarıydı. Emniyet müdürü ve amirleri dış misyon görevi ve vize için hep Metin Topuz ile iletişime geçti. DEA eğitimi için ABD’ye gitmek isteyenler, uzun süreli vize almak isteyenler hep Metin Topuz’u buluyordu. Topuz 2002 öncesi ilişkilerinde olduğu gibi bu isimlerle de ilişkilerini koparmadı.

FETÖ’cü polis şefleri ile ilişkisi de o yıllara dayanıyor

Metin Topuz hakındaki suçlamada FETÖ’den haklarında arama kararı olan ve tutuklanan polis şefi ve savcılarıla irtibat kurduğuve yurt dışına çıkışlarına yardımcı olduğu  iddia ediliyor. Topuz’un ilişkide olduğu isimler arasında Halen firari olan ve eski Organize suçlar şubesi ve Terörden sorumlu emniyet müdürü yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, Fenerbahçe’ye yönelik Şike kumpasını yapan Nazmi Ardıç, 17-25 Aralık büyük yolsuzluk operasyonlarını koordine eden Yakup Saygılı ve firari FETÖ savcısı Zekeriya Öz de bulunuyor.

İşte Metin Topuz hakkındaki o soruşturma evrakı;

 

Polis ve savcılara kıyak yurtdışı gezisi

Polis şefi ve savcıların yurtdışındaki futbol maçlarına götürülmesi ve masraflarının karşılanması da Metin Topuz ve arkadaşı Ali Arabian üzerinden yürütülüyordu.

Metin Topuz sadece ByLock’çu polis ve savcılarla görüşmüyordu

Türk vatandaşı olan Metin Topuz’un dokunulmazlığı da yoktu. Yani FETÖ’cü polislerle irtibatı olduğu gibi bütün teşkilatla ve adliyeyle de ilişkileri vardı. 

Lucky S ve Kısmetim 1 operasyonlarında da Metin Topuz vardı

Narkotik Şube de görev yapan gazetecilerin de yakından tanıdığı bir isim Metin Topuz. Lucky S ve Kısmetim 1 operasyonlarında bizzat DEA Türkiye şefi Michael Spasaro nun yanında Marmaris’e giden ekibin de içindeydi..

 

2vert

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Büyük Türk Milleti’nin Dikkati’ne !!!

ZAFER PARMAKSIZ EMRE ÇARŞIM

HIZLI YORUM YAP