AKP Sözcüsü Mahir Ünal dün açıklanan 696 sayılı KHK'yla ilgili "terör eylemlerini bastıran kişilerin cezai sorumluluğu olmadığı" maddesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Madde, sadece 15 Temmuz ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiç bir şekilde kapsamamaktadır" dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan 696 sayılı kanun hükmünde kararnameyle (KHK) “darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket ettiği” ileri sürülen sivillere cezai sorumsuzluk getirilmesine ilişkin, “Bu KHK maddesi, 15 Temmuz gecesi 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Daha sonra gelişen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır. İleride onlara dönük herhangi bir sorumluluk doğmasın diye yapılmamıştır” dedi.
Mahir Ünal’ın açıklaması şöyle:
Mali disiplini olan, ufku olan bütçeler olmasıdır. Bu yönü ile de aynı zamanda 2023 hedefine Türkiye’yi taşıyan bütçeler olması açısından son derece önemli bütçelerdir.
TAŞERON DÜZENLEMESİ
Taşeron düzenlemesi ile yaklaşık 1 milyon insanın sorununu çözmüş bulunuyoruz. Sözünü verdiğimiz taşeron düzenlemesi kanunlaşmış ve çerçevesi kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bunun da hayırlı olmasını diliyorum. Uyum yasaları konusunda da çalışmalarımız devam ediyor.
Biz 5 komisyon oluşturduk. Yürütmenin yapılandırılmasını yürüten bir komisyon, yerel yönetimlere ilişkin bir komisyon oluşturduk. Seçim mevzuatın geneline ilişkin bir komisyon, Meclis İçtüzüğünün nasıl olacağına dair bir komisyon oluşturuldu.
İİT zirve başkanı olarak Cumhurbaşkanımız İstanbul’da bir toplantı yaptı. Kudüs’e ilişkin bir deklarasyon yayınlandı. Genel Kurul’da 128 ülkenin oyu ile Trump’ın aldığı kararın geçersiz sayılmasında Cumhurbaşkanımızın liderliğinin önemi çok iyi görülmekte. Cumhurbaşkanımızın Afrika ziyareti, Afrika ülkelerinin gösterdiği gayretin de bir sonucu.
Çarşamba günü Başbakanımızın da bir Suudi Arabistan ziyareti olacak.
“KHK MADDESİ 15 VE 16 TEMMUZ’U KAPSIYOR”
Bu düzenleme 15-7-2016’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, yani sadece o gece ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili. 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Burada yer alan terör eylemleri ibaresi de darbe teşebbüsünün terör eylemi olması hesabıyla yazılan bir unsurdur. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır.
KHK’daki cümle zaten var. Devamından kastedilen nihayetinde 16 Temmuz sabahıdır. Burada yasa yapım tekniği açısından ile ifadesi kullanılmış. Diğer terör olaylarını kapsayan bir ifade orada mevcut değil. Açık ve net olarak burada onun 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı ile ilişkin olduğu, darbeye karşı direnen insanları kapsadığı son derece açık.
Birileri lütfen buradan bir felaket tellallığı çıkarmasınlar. 16. bütçesini yapmış AK Parti’nin 16 yıldan beri bu ülke için neler yaptığı ortadadır. Bizim bu ülkenin istikrarı, gelişmesi için 16 yıldan beri ne yaptığımız ortadadır. Bu yalanları yapanların da ne yaptıkları ortadadır. Birisi bir söz söylediği zaman lütfen önce söze bakın, sonra sözü söyleyene bakın. “Türkiye’de bir kargaşa bekleniyor…” Öyle bir şey söz konusu değil. Birilerinin başka anlamlar çıkarmasını asla kabul etmiyoruz.
TEK TİP KIYAFET KONUSU
Burada ilk kez uygulanan bir uygulama ile karşı karşıya değiliz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra özellikle bir terör örgütü olarak FETÖ mensuplarına dönük halkın açık bir talebi, isteği doğrultusunda bu konuda defalarca gündeme gelmiş, Adalet Bakanlığımız dünya örneklerini inceleyerek meseleyi hukuki bir zemine kavuşturmuştur.
MADDEDE NE YAZIYOR?
Cezai sorumlulukları olmayacak
696 sayılı KHK'de en dikkat çeken düzenleme, “terör eylemlerini bastıran kişilerin” cezai sorumluluğu olmamasına ilişkindi.
KHK'ye göre,
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında” hareket eden kişilerin cezai sorumluluğu olmayacak. KHK'nin 121'inci maddesinde “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” ifadesi yer alıyor.
AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın “Sadece 15 ve 16 Temmuz sabahını kapsıyor” dediği madde, 696 sayılı KHK ile Olağanüstü Hal uygulamalarının uygulanmasana ilişkin 8 Kasım 2016’da çıkarılan yasanın 37. maddesine son KHK ile ek yapıldı. Bu maddeye bir ‘fıkra’ ekleyerek şöyle dendi: “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.” Böylece darbe girişimi gecesi ve devamındaki eylemlere katılanlara yargı dokunulmazlığı getirilmiş oldu.
ÖNCEKİ MADDE ŞU ŞEKİLDEYDİ
Önceki madde ise şu şekildeydi: “15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan,
karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine
getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”