AKP’NİN ANLADIĞI EKONOMİ
2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Sn. Erdoğan, " Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz " sözlerinin üzerinden 5 yıl geçti.
21 Nisan 2023 günü İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanındaki mitingde ise “ Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece. Faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir. Amerika’da ve Avrupa’da faiz yükselebilir ama Türkiye’de faiz düşecek. “
Oysa bu konuşmanın yapıldığı sırada TCMB politika faizi % 8,5, enflasyon ise % 43,68 idi.
Bugün ise TCMB politika faizi % 50 ve enflasyon ise % 67,07 oldu.
Bir kere olsun doğru tespit yapın da bizde sizlere inanalım.
Benim şahsen size güvenim maalesef kalmadı desem yalan olmaz.
Ne zaman ki, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM kürsüsünde namus ve şeref üzerine tarafsız kalacağınıza dair yemin etmenize rağmen hala meydanlarda Cumhurbaşkanı forsu ve imkanlarıyla taraflı siyaset yapmanız maalesef benim size ve sizlere karşı güvenimi sarsmış bulunmaktadır.
Ayrıca bu AKP dönemine kadar hiçbir TCMB Başkanı görevinden alınmamış ve istifa ettirilmemiştir. Çünkü TCMB Başkanın görevi ve süresi TCMB Kanunu ile özel olarak düzenlenmişti. Yasada belirtilen hususlar dışında, Başkan istifa etmediği müddetçe, görevden alınamazdı.
Sırf para basılsın ve faizler düşsün diye yapılan 5 başkanın görevden alınma hareketi ülkemize olan güvensizliği ve ekonomideki kırılganlığı daha da arttırmıştır. Aslında bu hareket aynı zamanda TCMB’nin bağımsızlığına yapılan bir darbedir.
Bu aşamadan sonra TCMB’ sının tarafsızlığını yitirmesinden sonra “ Ben ekonomistim “ diyen Erdoğan’ın “ faiz sebep, enflasyon neticedir “ tezi ülkeyi derin bir ekonomik krize sürüklemiş ve yaşanan bu sürecin bedelini de vatandaşa ödettirmektedirler.
Sonuç söylediklerinin tam tersine Mayıs 2023 seçimlerinden sonra yapılan bir geri dönüşle faiz artırma yönüne gidilerek bu günlere gelinmiştir.
Pekala, bugüne kadar olan ekonominin verdiği zararı kim ödüyor?
Tabi ki düşen alım gücü karşısında borçlanarak geçinmeye çalışan vatandaşlar.
Nasıl mı? Birkaç örnek vereyim o zaman.
4 YILDA KATLANAN GIDA FİYATLARI
- Ayçiçek Yağı 2020 yılı 33,99 TL 2024 yılı 200 TL.
Beyaz Peynir 2020 yılı 29,99 TL 2024 yılı 290 TL.
Çay 2020 yılı 23,39 TL 2024 yılı 147 TL.
Makarna 2020 yılı 1,79 TL 2024 yılı 12 TL.
Un 2020 yılı 15,00 TL 2024 yılı 120 TL.
Toz Şeker 2020 yılı 6,99 TL 2024 yılı 80 TL.
Görüldüğü gibi zamların en düşüğü % 393 ve en yükseği ise % 935 olmuş. Bu dar gelirli vatandaşlarımıza kaynak yok denilerek ek iyileştirme zammı yapılmadığı bir ortamda,
- Bir tek kişinin yatıp kalktığı sarayın bir aylık masrafı 146 bin emeklinin maaşına denk gelmekte ve buna para VAR.
Kur Korumalı Mevduat hesabı olanların faizleri için para VAR.
Yap-İşlet-Devret yöntemiyle yapılan ve garanti geçişli otoyol ve köprüleri yapan beşli çetelere para VAR,
Kamuya ait araç yenilemelere para VAR.
Seçim harcamalarında kullanmak için Cumhur ittifakına para VAR.
Hasta garantili yapılan Şehir Hastanelerine para VAR,
İktidara yakın zengin kesime para VAR
- Sadece 16 milyon emekliye gelince para YOK.