34,3506$% 0.01
37,4177€% 0.04
44,5887£% 0.08
3.018,33%-0,14
2.735,72%-0,05
8.663,88%-2,49
04 Kasım 2024 Pazartesi
Doğu Akdeniz’de sular ısınmaya başladı desek yalan olmaz. Çünkü Nato Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Türk – Yunan yetkililerin bir araya gelerek sorunu masada çözmelerini istese de Yunan yetkilileri buna yanaşmadıkları gibi aynı zamanda Nato Genel Sekreterinin talebinin olmadığını da bir şekilde yalanlamışlardır.
Gene de ne olursa olsun, Yunan yetkilileri her halükarda bizimle masaya oturacağı kaçınılmazdır.
Konu, Ege ve Doğu Akdeniz’de bulunduğu düşünülen hidro – carbon (petrol – doğalgaz) kaynaklarının paylaşılamaması olayı ile başlayıp Ege’deki adalara kadar uzanmaktadır.
Burada en çok pay sahibi kesinlikle Ege denizi ve Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunan Türkiye ve Yunanistan’dır.
Ancak, görülen o ki, Doğu Akdeniz’de sahili olmasa da Batı Akdeniz’de kıyısı olan Fransa ve İtalya ile kıyıdaş olmayan ABD’nin de araya girerek Yunanistan tarafında yer alması bu paydan menfaat sağlama düşüncesindendir.
Yunanistan, Türkiye’yi devre dışı bırakmak amacıyla kıyıdaş olan Mısır ile “ deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması “ imzalayarak 27 Kasım’da Türkiye’nin Libya ile yaptığı aynı anlaşmanın ortadan kalktığını iddia etmekte ve buna da Suudi Arabistan destek vermektedir. Ayrıca Yunanistan Libya’da darbeci Hafter ile anlaşma ortamı hazırlayarak ortalığı kızıştırmaktadır.
Bu durumu kendince görev bilen Fransa, İtalya, ABD, AB, GKRY, Arap dünyasından BAE gibi devletler Yunanistan’a askeri destek ve lojistik sağlamak amacıyla destek vererek ortak tatbikat yapmayı önerirken, Almanya ise ikili arasında arabuluculuğa soyunmaktadır.
Görüldüğü gibi ne ABD, ne Avrupa ve hatta ne Arap dünyası, Türkiye’nin yanında yer almamakta olup, tam tersine Yunanistan’a destek vermekte ve onlarda şımararak Akdeniz’de ki karasularını 12 mile çıkartma kararı almaktadırlar.
Şuan itibarı ile Türkiye’ye destek veren ülkelerden KKTC, Azerbaycan, Katar ve Rusya gözükmektedir.
Bu bize gösteriyor ki, Türkiye’nin dünyada dostunun kalmadığının kanıtıdır.
Atatürk’ün ünlü sözü ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor, ne demişti Atamız, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh “, son 15 senedir biz ne yaptık, “ Yurtta Kavga, Cihanda Kavga “.
İktidara geldiklerinde ne demişlerdi, “ komşularımızla sıfır sorun “.
Bırakın komşumuzu dünyada dostumuz kalmadı, hatta Arap dünyası dahil, Katar hariç, her ne hikmetse!
Dış politikada her zaman haklı olmayabiliriz, haksız da olduğumuz zamanlar olabilir. Dış politikada daima ülkeler arası ilişkiler daima diplomatik yollarla halledilmelidir. Bunun tarihte birçok örneği vardır. Bunun en büyük örneği ise Atatürk’ün Sakarya Muharebesinden sonra yaptığı diplomatik başarı bize vatanımızı işgalden kurtarmıştır.
Bu sebepten, iktidarımızın yapacağı tek şey ,söz sahibi ülkelerle diplomatik yolları deneyerek onları ikna edip Doğu Akdeniz’de haklılığımızı kabul ettirip Yunanistan’ı yalnızlaştırmak olacaktır.
ÇÜNKÜ, HER NE OLURSA OLSUN, DOĞU AKDENİZ OLAYINDA SONUNA KADAR HAKLIYIZ VE İKTİDARIN BU KONUDA YANINDAYIZ.
Nejdet DERİCİ