Aydemir Akbaş: Hayatımın filmi çekilmesin!

Türk tiyatrosu ve sinemasının usta ismi Aydemir Akbaş, 86 yaşında hayatını kaybetti...

Aydemir Akbaş, yarım asrı aşkın bir süre boyunca sahnelerde boy gösteren, Türk sanat dünyasına unutulmaz eserler kazandıran bir sanatçıydı. Hayatı dolu dolu yaşamaktan, yeni projelere imza atmaktan ve insanlarla etkileşim halinde olmaktan büyük keyif alıyordu. Bunu, ölümünden bir yıl önce verdiği röportajda, "Babam 85 yaşında ölmeden bir gün önce sakal tıraşı oldu. Ona çekmişim, seviyorum hayatı… Daha çok işim var…" sözleriyle ifade etmişti.

1936 yılında İstanbul'un Feriköy semtinde dünyaya gelen Aydemir Akbaş, çocukluğunu ve gençliğini şehrin kalbinde geçirdi. İtalyan Lisesi ve Galatasaray Lisesi'nde eğitim gördü. Başlangıçta oyunculuk gibi bir hedef gütmese de, gazetecilik kariyeri askerlik sonrası tiyatro ve sinemaya yönelmesiyle bambaşka bir boyut kazandı.

1968'de tiyatro macerasına Ayfer Feray-Nisa Serezli Tiyatrosu'nda başladı. Daha sonra Gülriz Sururi ve Engin Cezzar'ın kurduğu Ortaklar Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. Aynı zamanda sinema dünyasına da adım atan Akbaş, ilk film deneyimini 1964'te Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Keşanlı Ali Destanı" ile yaşadı.

Aydemir Akbaş, Türk sinemasının önemli isimlerinden Yılmaz Güney ile birlikte çalışarak sinema kariyerine önemli bir katkı sağladı. 1970'lerin ortalarındaki Yeşilçam erotik film furyasında da yer alan Akbaş, bu dönemde birçok filmde rol aldı. Kariyeri boyunca 100'den fazla filmde oynayan, sekiz film yöneten ve otuz tiyatro oyununda yer alan Akbaş, aynı zamanda televizyon dizilerinde de başarılı bir şekilde yer aldı ve İbrahim Tatlıses ile ortak projelerde bulundu.

Aydemir Akbaş, yaşamı boyunca tiyatro, sinema ve televizyonun çeşitli alanlarında aktif bir şekilde çalıştı. İleri yaşlarına rağmen sahnelerden uzaklaşmayan sanatçı, gençlerle olan iletişiminin hayat enerjisini korumasında büyük bir rol oynadığını ifade etmişti.

Özel hayatında, eşi Beyhan Akbaş ile iki kez boşanıp üç kez evlenen Aydemir Akbaş, iniş çıkışlı bir evlilik hayatı yaşadı. Son evliliği ise ömür boyu sürdü. Akbaş, geçirdiği gırtlak kanseri sonrası yaşama olan bağlılığından ve ameliyat olmaktan korkmamasından bahsetmiş, yaşamı boyunca ölümden korktuğunu dile getirmişti.

Vefatından önce Hürriyet'e verdiği röportajda, uykusunda ölmeyi arzuladığını ve hayatının film yapılmasını istemediğini belirtmişti. Akbaş'ın geride bıraktığı kedilerine iyi bakılması yönündeki vasiyeti, onun hayvan sevgisini gösteriyordu.

Aydemir Akbaş, Türk sanat dünyasına derin izler bırakan, çok yönlü ve üretken bir sanatçı olarak anılacak. Sanatçının vasiyeti doğrultusunda hayatının filme çekilmemesi, onun isteğine saygı olarak sanat dünyasında kabul görüyor. Akbaş'ın ardından sevenleri ve sanat dünyası, onun eserleriyle yaşamaya devam edecek.