BARBAROS HAYRETTİNPAŞA OKULUNDA BİR ÖĞRETMEN DARP EDİLDİ

Barbaros Hayrettin Paşa okulunda yaşanan, öğrenci Valisi’nin görevli öğretmeni darp etmesi hususunda öğretmenler sendikası okulda basın açıklaması yapıldı. Rumeysa Bozkurt “ a uygulanan darp olayından dolayı öğretmenler sendikası basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şiddet kınandı. Öğrenci babası olan şüpheli tarafından Darp edilen Rumeysa Bozkurt hastaneye giderek darp raporu aldı.   ÖĞRETMENLER SENDİKASDI TARAFINDAN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI ŞÖYLE İlme, âlime, muallime ve müderrise saygıyı esas alan bir medeniyetin varisi olan ülkemizde, geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, tedbir alınmadığı için, artarak devam etmektedir. Eğitim ve şiddeti aynı cümle içerisinde kullanmak bile bizi derinden yaralamaktadır. Eğitimciye saldırı, topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Daha önce defalarca yaşanan eğitim çalışanlarına saldırı olayı, ne yazık ki bu seferde İlçemiz Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu'nda yaşandı. Pazartesi günü bahçesinde bulunduğumuz Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu'nda bir öğrenci velisi maalesef okul içerisinde bir öğretmenimize saldırıda bulundu. Meslektaşımıza ve mesai arkadaşlarına geçmiş olsun diyor, bu saldırıyı ve kamu çalışanlarına yönelik tüm şiddet eylemlerini kınıyor ve lanetliyoruz.Okullara giriş çıkışın da, iş takibinin de, problem çözmenin de bir yolu, adabı vardır. Okullar kaba kuvvetle problem çözülecek yerler değildir. Eğitimciler her fırsatta kolayca itilip kakılacak  kimsesiz çalışanlar değildir. Hukuk sistemimiz, okul koridorunda işlediği cürmü örtbas etmek için kendisine önce başvuranların yanında değil; haklının, mağdurun, saldırıya uğrayanın yanında olmalıdır. Son dönemde okul içi ve dışında öğretmenlerin maruz kaldığı şiddet olaylarında gözlenen artış, eğitimin işleyişini ve okulların huzurunu ciddi manada tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Farklı il ve ilçelerdeki okullardan şiddet haberleri almanın neredeyse günlük hayatın rutini haline gelmesi, sıradanlaşması acı bir realite olarak bizi endişelenmektedir. Eğitimcileri hedef alan ve bizleri derinden üzen şiddet olayları her bakımdan üzücü olduğu kadar düşündürücüdür de. Sevgi, merhamet, yardımlaşma ve hoşgörü gibi ahlaki,kültürel değerlerimizin zayıflama ve sarsılmasına paralel olarak artan şiddetin kanıksanmış ifade ve talep biçimine dönüşmesi hazin bir durumdur. Bu cennet ülkede cinnet toplumuna doğru gitmek hepimizi düşündürmeli ve harekete geçirmelidir. Eğitim çalışanlarımızın şiddete maruz kalmaları asla kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü onlar bütün bir toplumun aklını, duygusunu, umudunu temsil ederler. Şiddet, ruh sağlığı yerinde bireylerin başvuracağı bir dil ve  yöntem değildir, olamaz, olmamalıdır. Şiddet ve eğitim doğaları gereği asla yan yana gelmemesi gereken iki kavramdır ve öyle de olmalıdır. Görevleri; bilgiyi, beceriyi, bilimi, anlayışı, irfanı, ahlakı öne çıkarmak, bu değerleri çoğaltmak ve yüceltmek olan eğitimcilerin şiddetle, şiddetin de eğitimcilerle işi olamaz. Başta Milli eğitim bakanlığı olmak üzere ilgili bütün kurumların katılımıyla acil çalışma yapılması, caydırıcı düzenlemelerin hayata geçirilmesi, "Yaparım, yanıma kâr kalır" düşüncesinin yıkılması  gerekmektedir. Öğretmenlerimiz, kendilerine yönelen şiddete karşı yalnız ilgisiz, desteksiz, çaresiz bırakılmamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı bu menfur hadiselerde sessiz kalmamalı, personeline sahip çıkmalı, zorbaların mahkemelerini takip ederek gerekli cezaları almalarını sağlayacak adımları atacak iradeyi ortaya koymalıdır. Bizler, öğretmenlerimizi ve kamu çalışanlarını hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye kadar herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün, cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı duracağız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur Dendi…