35,1502$% -0.15
36,5835€% -0.38
44,4278£% 0.19
2.962,34%0,28
2.617,19%0,25
9.672,75%0,48
Çocukları yaktık akıllanmadık Konya, Diyarbakır, Adana.. Sıra nerede
Adana’da 11 kız öğrenci ile bir yurt görevlisinin yanarak can verdiği facia akıllara geçtiğimiz yıl Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde çıkan Kuran kursu yangınını getirdi. Faciada 6 öğrenci yanarak yaşamını yitirmişti. 2008 yılında ise Konya’da gerçekleşen yurt faciasında da 18 öğrenci yaşamını yitirmişti.
Kulp’un Karaağaç köyünde bulunan ve 1 Aralık 2015’te 6 öğrencinin öldüğü Kuran kursu binası yeniden onarılırken, kursun yatılı bölümü ise kapatıldı. Kulp Cumhuriyet savcılığınca yürütülen soruşturmanın da devam ettiği belirtildi.
YATILI KISIM KAPATILDI, KURAN KURSU DEVAM EDİYOR
Diyarbakır’ın Kulp İlçesine bağlı Karaağaç Köyünde, 1 Aralık 2015 tarihinde gece meydana gelen ve 12 öğrencinin kaldığı yatılı Kuran kursunda 6 öğrencinin yanarak ölmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, soruşturmada şu ana kadar bir sonuç alınamadığı öğrenildi. Olay ile ilgili soruşturma sürerken, köyde bulunan ve yangında kullanılamaz hale gelen Kuran kursunun yeniden onarıldığı, ancak yatılı kısmının kapatıldığı belirtildi.
İlçe Müftülüğüne bağlı olan kursun yatılı kısmında bulunan yataklar boşaltılırken, altı Cami ve taziye evi olarak kullanılan binada köy çocuklarına zaman zaman Kuran kursu verildiği belirtildi
17 ÖĞRENCİ VE BİR EĞİTMENE MEZAR OLDU
Konya’nın Taşkent İlçesi’nde 2008 yılında, ruhsatsız 3 katlı Kız Kuran Kursu binasında gaz sıkışmasından kaynaklanan patlamada 17 öğrenci ile 1 eğitmenin ölümü, 29 kişinin de yaralanmasıyla ilgili dava 8 yıldır sürüyor. O dönem belde olan Balcılar Mahallesi’nde Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği’ne ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu’nda, 1 Ağustos 2008 günü saat 04.15’te LPG tankından sızan gaz, sabah namazı için kalkan bir öğrencinin elektrik düğmesine basması sonucu patladı. Patlamanın şiddetiyle 3 katlı yurt binası yıkıldı. Olayda, 1 eğitmen ve 17 yatılı öğrenci öldü, 29 öğrenci de yaralandı.
Olayın ardından Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş jandarma tarafından gözaltına alındı. Mehmet Göktaş, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Hüseyin Çömlek ve Mehmet Semerci de kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.
Konya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2’si kadın eğitmen, 6’sı dernek ve yurt sorumlusu, 3’ü de LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları olmak üzere toplam 11 tutuksuz sanığın ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek’ suçundan yargılandığı dava 8 yıldır sürüyor. En son geçen 25 Ekim günü yapılan 26’ncı celsesinde, sanık olarak yargılanan LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık’ın, firma yetkilisi Abdullah Bostancı’ya Ankara 4’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı tazminat davası nedeniyle, dosyaların tamamı Ankara’da olduğu için görülmeden 14 şubat tarihine ertelenmişti.
Cumhuriyet Savcısı bir önceki duruşmadaki mütalaasında, olay tarihinde gerekli eğitim aldığı halde patlamanın önlenmesi için vananın kapatılması, havalandırmanın açık tutulması gibi güvenlik önlemlerini almayan yurt müdürü Hüseyin Çömlek’i, tesisatı yaptıran LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık ile teknik destek sorumlusu İbrahim Yılmaz’ın eksiklerin giderilmesi için gereken önlemleri almadıkları için kusurlu bulmuştu.
Ayrıca montajı LPG şirketi adına yapan firmanın yetkilisi Abdullah Bostancı’nın montaj sözleşmesinde belirtmesine rağmen montajı mevzuata uygun yapmayarak servis sözleşmesi gereği tesisatın periyodik bakımını yaparken eksiklerin giderilmesini sağlamadığından kusurlu olduğunun anlaşıldığı ifade edilmişti. Cumhuriyet Savcısı mütalaasının devamında, sanıklar Hüseyin Çömlek, İzzet Yanık, Abdullah Bostancı ve İbrahim Yılmaz’ın ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden’ olma suçunu işledikleri anlaşıldığını ve Türk Ceza Kanunu’nun 85/2 maddesi gereğinde ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istemişti. Savcı, diğer 7 sanık hakkında ise bilirkişi raporuna göre olayda kusurlu olmadıklarının anlaşıldığını belirtip, beraatlarını talep etmişti.
Olayda hayatını kaybeden 3 öğrenci ile yaralı kurtulan 2 çocuğun avukatlığını yapan Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanı Hakkı Ünalmış, davanın 8 yıldır sürdüğünü, bugüne kadar 7 bilirkişi raporu hazırlandığını ve her birinde de sanıkların kusurlarının farklı ele alındığını belirtti. Ünalmış, şunları söyledi:
“Birinci bilirkişi raporunda sanıkların neredeyse tamamı birinci dereceden asli kusurlu olarak belirtildi. Ancak daha sonraki bilirkişi raporlarında asli kusurlu sayısı giderek azaldı. Son 7’nci bilirkişi raporunda ise sadece yurt müdürünün asli kusurlu, sanıklardan bazılarının tali kusurlu, bazıları da kusursuz olduğu belirtildi. Sorumlu kişilerin sorumluluk durumları her raporda değişikliğe uğrayamaz, uğramamalı.”
Eyüp Belediyesi 2’inci Süreklilik Ödülünü Aldı