Brüksel İzlenimleri

DEİK heyeti olarak önem verildiğine şahit olduğumuz sivil ekonomi ve iş dünyası destekli diyalogların, sürdürülebilir bir çerçevede yapılması gerekecek. Bu hafta DEİK İletişim Komitesi olarak yoğun bir Brüksel programı gerçekleştirdik. DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ve komitemiz Başkanı Ebru Özdemir eşliğinde, 2,5 günde tam 20 ayrı görüşme gerçekleştirme fırsatı bulmak hakikaten paha biçilmezdi. Gri şehirde mekik dokurken, sayıların da işaret ettiği üzere, öğle yemeği kavramını bile hatırlayamadığımız bir yoğunluk yaşadık. Mamafih, değdi… Nitekim görüşmeler çerçevesinde ortaya çıkan kritik hususlardan biri, Avrupa'nın Türk ekonomi ve iş çevrelerinden feedback almayı özellikle önemsediğini gözlemlememiz oldu. Murat Özyeğin, Özlem Özyiğit ve Özlem Gökçe gibi iş dünyası temsilcilerini de içeren heyetimiz, Belçika dinamiklerini de barındıran ancak ağırlıklı olarak AB kapsamında şekillenen bir program gerçekleştirirken, ilişkilerin detayları açık yüreklilikle tartışıldı. Peki, neticede hangi detaylar öne çıktı derseniz, Brüksel izlenimlerimi(zi) aşağıda dikkatinize sunuyorum…
ENDİŞELER
Öncelikle, bol dile getirilen olumsuzluklarla başlayayım. Çıkış noktamız ise, Türkiye ekonomisine güven olsun. Zira hep konuştuğumuz “dış dünyayı ikna etmemiz gereken bir konjonktürden geçtiğimiz” gerçeği, toplantılar boyunca muhataplarımız tarafından açıkça dile getirildi. Bu bağlamda;
VE FIRSATLAR…
Ve son olarak; hem fırsatlar yaratmak, hem de oluşan fırsatları etkili kılmak açısından, son bir kapsayıcı detayın da altını çizmekte yarar var: DEİK heyeti olarak önem verildiğine şahit olduğumuz sivil ekonomi ve iş dünyası destekli diyalogların, sürdürülebilir bir çerçevede yapılması gerekecek. Toplu bir çabayla iletişimi güçlü ve sağlıklı tutabilmek, hiç şüphe yok ki, Türkiye'mize iyi gelecek…