BTP’den tutuklu gazeteciler, Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’ya ziyaret
BTP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mustafa Pak; Tutuklanma tedbirinin bu şekilde kullanılması hukukun siyasete alet edilmesidir. Düşünce ve basın özgürlüğüne ciddi bir kısıtlama getirilmiştir. Türk hukuk ve adalet sistemimizin geldiği nokta adına üzüntülüyüz” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) heyeti, tutuklu gazetecileri ziyaret etti. BTP Genel Sekreteri Avukat Mustafa Pak ile Avukat Ali Haydar Demir sığınmacı tehlikesine dikkat çeken haber ve paylaşımlar nedeniyle tutuklanan Ajans Muhbir Yöneticisi Süha Çardaklı ile Aykırı Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak’ı Ankara Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ziyaret etti. “Tutuklama yeni infaz yasasına aykırı” Görüşme sonrası açıklama yapan Avukat Demir, “Ne delil karartma şüphesi vardır, ne de yurt dışına kaçma şüphesi vardır. Zaten bu iki suçtan ceza verilse dahi suçun cezai boyutu 6 yılı geçmeyeceği için yeni infaz yasasıyla beraber 6 yılın altındaki katalog suç haricindeki suçlarda cezaevinde yatarı yok. Yatarı olmayan bir suçtan dolayı bugün Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı şu anda tutuklu olarak yargılanmakta. Tutukluluk sebepleri kanunen yerine getirilmiş değildir. Hakimlerimizin bu kararı hangi dayanağa göre verdikleri bir soru işaretidir. Maalesef bugün Türkiye'de hukuka siyaset sirayet etmiş boyutta. Üzücü bir durum, kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi ilettik” dedi. “Bu hukukun siyasete alet edilmesidir” BTP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Pak ise “Sincan Kapalı Cezaevine Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’yı ziyarete geldik Bağımsız Türkiye Partisi adına. Sayın genel başkanımız Hüseyin Baş Bey'in de selamlarını, üzüntülerini ilettik. Maalesef tutuklama tedbiri bir ceza işlevi gibi burada işlem görüyor” dedi. Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’nın halkı kin ve tahrik suçlamasıyla ve halka yanıltıcı bilgiyi yayma suçlamalarından tutuklandıklarını ifade eden Mustafa Pak, “Bunlar esasında bu suçlardan mahkum bile olsalar hapis cezası yatmaları çok mümkün olmayan suçlar. Kanunda öngörülen ceza hadleri itibariyle mahkum bile olsalar hapis yatmaları zor ama bu suçlardan dolayı tutuklanmış durumdalar. Bu gerçekten üzücü bir durum. Tutuklanma tedbirinin bu şekilde kullanılması aslında hukukun siyasete alet edilmesidir. Devletimiz adına gerçekten bu hiç hoş bir durum değil, utanç verici bir durum ve bu süreçleri bizim bir an evvel geride bırakmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Basın özgürlüğüne ciddi bir kısıtlama” Söz konusu durumun düşünce özgürlüğüne, basın özgürlüğüne ciddi bir kısıtlama getirdiğini ifade eden Mustafa Pak, “Anayasamız bunu güvence altına aldığı halde kanunlarla bu tarz düzenlemeler yapılmış durumda ve bunlar maalesef keyfi bir şekilde uygulanabiliyor. Bunun da örneklerini bugün Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı örneklerinde maalesef yaşamış olduk. Türk hukuk sistemi adına üzüntülüyüz, adalet sistemimizin geldiği nokta adına üzüntülüyüz” dedi.