34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Cumhurbaşkanı Erdoğan 99 baraj ve hidroelektirik santralin açılışında açıklamalarda bulundu. Burada terör örgütünü destekleyen bildiriye imza atan akademisyenleri eleştiren Erdoğan, aynı tutumda olan siyasetçilere de “Benim gözümde onlar siyasetçi değil terör örgütünün maşasıdır.” dedi.
“Sadece akademisyenlerin değil sözde siyasetçilerin de aynı tutumda olduğunu görüyorum. Siyasi arenada yer alanları da görüyorum. Ana muhalefetin genel başkanı çıkıyor diyor ki bir televizyon programcısı programda terör örgütüne yaptırdığı propaganda için özür diliyor. Yanlış yaptım diyor. Bu ana muhalefet genel başkanı bu televizyon programcısı yanlış yaptı diyor. Buna direnmeliydi.
Benim gözümde onlar siyasetçi değil terör örgütünün maşasıdır. Siyasetçi olsalardı, kendi fikirleri olur ona göre hareket ederlerdi. Hedekçi arkadaşlar diyor siyasetçi zat.. Beyefendi sen de eline bir kazma kürek sen de orada hendek kaz. Sultanahmet’te saldırı oluyor bu beyefendi yayın yasağına takılmış. Bu partinin mensupları teröristleri hastaneyi ziyaret ediyor. “
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
“Toplam yatırım tutarı 10 milyar TL’yi bulan bu yatırımlara emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu yatırımları yapan iş adamlarının hedef alındığını başka yerde duydunuz mu? Ben ne gördüm ne duydum. Çünkü bu ülkelerde kendi ülkesine bunlara karşı çıkan gruplar, onlara destek çıkan medya ve kuruluşlar bulamazsınız.
İçlerindeki kini nefreti ortaya saçıyorlar. Son örneği pazartesi günü yaşadık. Kendilerine akademisyen diyen güruh bildiri imzalayarak alenen terör örgütü yanında duranlar kendi ülkesine kin kustu. Bu barajlara karşı çıkan en büyük grup terör örgütüdür.
Buradaki mesele kendilerine akademisyen diyen grubun terör grubunun üsubunu dayatmasıdır. Terör örgütüyle eline alıp silah sıkmakla onun propogandasını yapmak arasında fark yoktur. Bu milletin birliğine beraberliğine karşı çıkan herkes bilsin ki bizim karşımızdadır.
Ekranları başında bizi izleyen tüm milletime sesleniyorum. Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Yeri geliyor canımız yanıyor kolay değil şehitlerimiz toprağa düşüyor. Ancak şunu bilin ki toprak şehitlerimizle vatan oluyor.
Tüm bu olanlar bildiri imzaları, peki kendi ülkesine yabancıları davet etmek neyin nesidir? Bu mandacı zihniyet neyin nesidir? Biz bu yabancı zihniyeti çok iyi biliyoruz. 100 yıl önce de aynı zihniyet arz-ı endam etmişti. Yıllar öncesinde benzer zihniyetler arz etmişti. Milletin istikbaline sahip çıkması sayesinde bu mansacı zihniyet mağlup olmuştur.
PKK polis lojmanlarına saldırdı. Bombalı araç bomba ve silahlarla düzenlenen saldırıda 39 vatandaşımız yaralandı, 1’i polis 5 vatandaşımız hayatını kaybetti. Çınar saldırısı dahi terörün ve teröristlerin karşısında duramayanların alçak ve karanlık yüzünü göstermektedir. Bu aydınlar karanlıktır karanlık bunların vatan diye bir meselesi, millet diye bir meselesi yoktur. Onlar sadece bu güzel vatanımızı nasıl karıştırırız, bu milleti nasıl birbirine düşürürüz onun peşindeler.
Bitişik nizam evlerde evler birbirine tünellerle bağlanmış, bu evlerdeki siviller teröristler tarafından göçe zorlanıyor. Buralara yerleşiyorlar. Devlet olarak sivil vatandaşlarımızın hak ve hukukunu korumak zorundayız. Sivillerin varlığı terörün bölgeden arındırılmasını zorlaştırıyor.
Biz 780 bin kilometrelik bu vatan topraklarını 78 milyon vatandaşımızı bu aydınlardan izin alarak mı yöneteceğiz? Biz izni ve görevi milletten aldık, bu yetkiyi kullanıyoruz. Terör örgütü mensupları, vatandaşlarımızın canına, malına ve diğer tüm haklarına fütursuzca saldırmaktadır. Bunlar benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyor. Kürt kardeşlerimin mahremiyetlerini bile çiğniyor.
Sokağa davetten sonra benim 50 kürt kardeşim ölmedi mi? 15 yaşındaki Yasin Börü’yü 3. kattan aşağı atıp arabayla çiğnemediler mi? Ne yapıyordu? Kurban eti dağıtıyordu. Bu iş çözülmeden Güneydoğu’daki terör operasyonları durmayacaktır.
Onlar yıkar biz yaparız aramızdaki fark bu. Terör örgütünün yanında yer almak için anca o akademisyenler gibi ruhunuzun kararmış olması lazımdır. Bu mümkün mü? Bunların hak ettiği cevabı milletimin vereceğinden şüphe duymuyorum. İlgili kurumlarımızın da anayasa ve yasalarımızın da bu ihanet karşısında anayasal ve yasal gerekenleri yapacağına inanıyorum. Bundan asla taviz verilemez.
Sadece akademisyenlerin değil sözde siyasetçilerin de aynı tutumda olduğunu görüyorum. Siyasi arenada yer alanları da görüyorum.Benim gözümde onlar siyasetçi değil terör örgütünün maşasıdır.
Hedekçi arkadaşlar diyor bir siyasetçi zat da.. Beyefendi sen de eline bir kazma kürek sen de orada hendek kaz.
(Cumhuriyet’in manşeti) Dün bir gazetenin manşetine bakın: İstanbul saldırısı sonrası Katliam ülkesi diye yazıyor. Fransa saldırısı için “Fransa çocuklarına ağlıyor” diye manşet atıyorlar.
Katliam ülkesi diye sunması bizi şaşırtmadı. Sen bu ülkenin medyasısın ve bu ülkeyi katliam ülkesi olarak sunuyorsun. Paris ve İstanbul saldırıları karşısında yaptıkları çifte standartı da görmüş olduk.
Yabancı basının da iki yüzlü tavrını gördünüz. Sakın bundan sonra bize gelip bağımsız, objektiflikten bahsetmesin. Bunlar ahlaksızlıktan sıkılmadılar. Biz 2.5 milyon değil ne kadar fazla gelirse gelsin onlara ensar olacağız.”
Ölüme terk edilen yaşlı çifti Mehmetçik kurtardı