Dr. Rashid Haake: ‘Yardımcı Sultan!’

Sâdikat (Sadıklar) yolu eğitmeni Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A., kuranda bir çok ayette geçen, “Yardımcı Sultan” işaretiyle ilgili metotsal ve tekniksel uygulamasını günümüz yaşantısına uygun aktarıyor.

İslam sancağını taşıma gibi mukaddes bir kazanıma nail olan evliyalar, manevi ve zahiri anlamdaki görevlerini layıkıyla yerine getirmiş ve o sancağı gelecek nesillere ulaştırmıştır. Bu vesileyle de, İslamın ve o şerefli sancağın yeni mihmandarları her dönemde zuhur etmiştir. Etmeye de devam edecektir. Allah’ın (C.C.) nuru kıyamete kadar sönmeyecektir. Öyle ki; yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim (Tevbe-119)’de Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır: ”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve ‘SADIKLARLA‘ beraber olun.”

Bu anlamda: ”Günümüz dünyasında özellikle de batı (AVRUPA) ülkelerinde İslamın sancağını dalgalandırmaya kendini adayan bir Allah dostunu ve metotlarını tanıyalım.” SADIKLAR YOLU anlamına gelen ‘SADİKAT’ ismiyle yeni bir harita ve yeni bir usül başlatan, tamamen metotsal yöntem ve tekniksel uygulamalarla sürdürülen yepyeni bir tasavvuf yolunu açan, Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)’nin bir ayette zikrolunan yine önemli bir konuya dair içsel yolculuk ile farkındalık oluşturuyor. İşte o makale haberimizde;

Sâdikat (Sadıklar) yolu eğitmeni Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A. sevenleri/ihvanına yönelik Tassavûfî terbiye ile Nakşibendiliğin unutulmaya yüz tutmuş ana prensipleri metodsal uygulamalar üzerindentopluma aktarıyor. Bunlardan biri de, “Yardımcı Sultan”. Peki “Yardımcı Sultan” ne demek, “Yardımcı Sultan” ne anlama gelir, “Yardımcı Sultan”a nasıl ulaşılır?

Sâdikat (Sadıklar yolu) eğitmeni Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A., kuranda bir çok ayette geçen, “Yardımcı Sultan” kelime/cümlesine yönelik bir örnekleme yapmak ister. Bu örneği bir de ayeti kerime ile aydınlatır. Ayetin kendisi de manası da açık ve çok nettir. Hatta öyle ki, ilgili ayetin tefsiri anlamında ideolojik hiçbir düşünceye alet edilmesi neredeyse imkansızdır. Kaldı ki, şahsi görüşler nezdinde ima yoluyla da olsa ayetin ve manasının bir tarafa çekilmesi asla mümkün olmayacak kadar idrak edilebilir bir açıklıkta ve netliktedir. 

Kısacası, ilgili Ayetin nazil olduğu biçimi ile indiği şeklin tefsirinin tasfirine ihtiyaç olmayacak kadar açık ve nettir. Ayet şöyledir; 

Allah (C.C.) hazretleri İsra süresinin 80’nci ayette Hazreti Muhammed (SAV.)’e dua etmede usül ve yöntem tarif ederek, şöyle buyurdu;

“Ve De ki, Rabbim! Girilecek yere sadık (sıdkın) olarak girmemi, çıkılacak yerden de sadık (sıdkın) olarak çıkmamı sağla, bana tarafından “YARDIMCI SULTAN” ver!”

Dr. Rashid İbrahim Haake, ‘Ayet; açık ve net bir şekilde üç (3) noktayı işaret ediyor. Dua etme şeklini ve duada talepte bulunma yöntemini öğretiyor. Özellikle de, bu manadaki yapılan dualar da talebin yani istemenin detayına vurgu yaparak ve işaret edilen bu üç detayı hayata geçirmemiz için yol göstermektedir.’ vurgusunda bulunuyor.

Dr. Rashid İbrahim Haake, Ayet; “Girilecek ve çıkılacak yerlerde “SADIK” olan kişiler arasında bulunsada yinede bir destekleyici ile yol gösteren bir yardımcıya yani öğreticiye ulaşmasının gerektiğini bize iletiliyor. Sadece sadık olması yeterli görülmüyor ve mutlak bir yardımcı (SULTAN)’ya ihtiyaç olduğu işaret ediliyor.” önemine dikkat edilmesi gerektiğini aktarıyor.

Peki; Allah (C.C.) hazretleri İsra süresinin 80’nci ayetinde biz (Sadıklar) müminler olarak kendimize yardımcı (Sultan) bulmamız için kendisine dua etmemiz gerektiğini neden emrediyor? Müslüman olmamız yetmiyor mu, bizim sadece Müslüman veya bir ilerisi (Makam/rütbe) olarak gösterilen müminlik sıfatı bize yeterli değil mi?

Dr. Rashid İbrahim Haake, Kısacası: bir insan, sırasıyla önce Müslüman, mümin nihayetinde sadıklardan olmasına rağmen hala bir yardımcıya neden ihtiyaç duyar? Bu soruya şöyle açıklık getirebiliriz;

1- Girilecek yere sıdkın (SADIK) olarak girmeyi…

2- Çıkılacak yerden sıdkın (SADIK) olarak çıkmayı…

3- Kendisine yol gösterecek (eğitim maksatlı manevi anlamda birlikte yol yürünecek) yardımcı sultan (Eğitmen/Mürşid) verilmesi!.. Şeklinde üç aşamayla izahat edilmesi gerekmektedir. 

Ancak burada bir hususa mutlak dikkat edilmelidir. Şöyle ki; Allah C.C. Hazretleri bu ayette müminlere hitap etmektedir. Ayetin sadece indiği döneme değil de, geleceğe yani günümüze de ışık tutmaktadır. Kaldı ki, sadece o döneme münhasır olsaydı eğer, zaten peygamber vardı. Ayet sadece peygamberle sınırlı kalır ve tavsiyede “Yardımcı sultan” değil de, “Yardımcı peygamber” denirdi. Çünkü peygamberin yaşadığı dönemde ne gibi bir yardımcıya ihtiyaç olabilirdi ki?!

Girilecek yere sıdkın (SADIK) olarak girmek

Birinci anlatılan yani girdiğimiz yerlere sadık olarak girme işaretinde, Sadık olma konusu hususu bilinen aslında toplumca aynı fikirde olması. Biz deaynı fikirdeyiz fakat, ötesi de var. Yani kısacası “Sadık” demek sadakat demek değildir. Yanısıra bir de; “samimiyetli, ehemmiyetli ve teslimiyetli” anlamına gelmektedir. Yani bir kişinin kendince sadık olabilmesi için her haliyle samimiyet, ehemmiyet ve teslimiyet sahibi olması gerekir. Ticarette, ortaklıkta, evlilikte ve dair başkaca ilişkilerde bu üç davranışla hareketle ancak sadık olmayı başarır. Çünkü sadıklık sadakat ister, doğruluk ve dürüstlük de. Bu nedenle sadıklık; anlatılan bu özelliklere sahip olmak ve bu özelliği de hayatın olağan akışına uygun biçimde entegre ile ancak mümkündür.

Çıkılacak yerden sıdkın (SADIK) olarak çıkmak

İkinci sadıklık; yani, “çıktığım yerden de sadık olarak çıkmayı” kazanımları adil bir şekilde paylaşmayı ve yaşam döngüsü tamamen adalet zemininde hareket ederek sorumluluk ve yükümlülüğünü taşıması ve bu görevini hakkıyla başarması ve kişi her haliyle bu davranışlarını da sürdürülebilir hale getirmesi sadıklık mertebe/makamına ulaşması için en önemli faktördür. 

Yardımcı sultan bulmak ise!!!

Üçüncüsü de; yani, “tarafından bana yardımcı bir sultan ver” manasındaki işaretle tarif edilen; söz konusu tüm bu uygulamaları hayata geçirebilmek için bir eğitmen/öğretmene ihtiyaç duyulması gerektiğinin tarafımıza ciddiyetle bildirilmesidir. Tıpkı okuldaki bir öğrencinin aldığı eğitime destek anlamındaki başkaca bir dersaneye giderek ek derslere ihtiyaç duyması gibidir. Kişi de yaşamında ve hedeflediği yolun koşulları ve şartlarını yerine getirebilmesi için bir haritaya ve tecrübelerle sabit olduğu net stratejik becerilere ihtiyacı vardır. Yolumuzun temel esası da işte tamda budur. Kısacası; “uygulamaları birlikte öğrenmeye ve öğretmeye yönelik önem vermektedir.”

Sadikat (Sadıklar) yolu da, Nakşibendi geleneği riyasetindeki 11 ana prensipleri nazara almamız gerektiğini söyler. Bu 11 ana prensipler içindeki tekniksel uygulamaları kullanarak ayetteki sırra mazhar olabiliriz. Yani önce “Sadık” olabilir, akabinde de, “Yardımcı Sultan” bulabiliriz. Hatta öyle ki; bir gün biz de yardımcı sultan olma şerefine nail olabiliriz. İnşeAllah!

Bir insanın 11 ana prensiplerin içindeki metotsal ve tekniksel uygulamalarıntamamını kendi hayatının olağan akışına uygun bir şekilde entegre etmesi imkansız değilse de yaşadığımız şu ahir zaman da neredeyse çok zor! diyen, Sâdikat (Sadıklar) yolunun eğitmeni Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A., sözlerini şöyle açıklık getiriyor; Oysa ki, zor olanı talep edenlere “Zor” aslında çok “Kolay”dır. Nasıl mı? Çünkü; Sadıklık makam/ mertebesine aday birinin amacına ve hedefine ulaşması, sadıklar makamına ulaşmak isteyen adaya hedefe giderken aşk ile neşe verir. Bu makam/ mertebeye gidilen yoldaki her aşama, cezbe, muhabbet ve aşk ile doludur. Kaldı ki, bu yolun yolcusu masivadan (Allahtan gayrı her şey) uzak Mevlanın rızasını kazanmaktan başka hiç bir emeli ve gayesi yoktur. Olmamalı da. Hatta öyle ki, sadikat (sadıklar) yoluna girmeyi amaçlayanların sevinci, ay sonunu getirebilen bir işçinin maaşına kavuşması veya terfi alma hakkını kazanan bir yöneticinin sevincinden kat be kat daha fazladır. O sebeple de, normal bir insanın hayatın olağan akışına göre uygun bir biçimde 11 ana prensiplerdeki uygulamaları yaşamına entegre etmesi aslında zor değil çok ama çok kolaydır.

Sâdikat (Sadıklar) yolunun eğitmeni Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A., sözlerine şöyle son noktayı koyuyor; sadıklar yoluna aday sevgili kardeşlerim, Sadikat yolu Nakşibendiliğin 11 ana prensiplerinde bulunan şu 4 (Dört) temel esası dikkate almanızı öneriyorum. 

Umulur ki; bu 4 (Dört) temel esası hassasiyet gösterenler Mevla hazretlerinin rızasını kazanacak ve ayetteki gibi “Girilecek yere sadık (sıdkın) olarak, çıkılacak yerden de sadık (sıdkın) olarak çıkacak ve ‘YARDIMCI SULTAN’ ile beraber olacak” hayatın sırrına ulaşabilecektir. 

Tavsiye edilen 4 (Dört) temel esaslar şunlar:

1- Sefer der vatan! (Dünyada turist halini yaşayabilmek) 

Sefer der vatan uygulamasını okumak için lütfen TIKLAYIN

2- Halvet der encümen. (Halk içerisinde hakka aşk ile yalnızlık hissedebilmek)

Halvet der encümen uygulamasını okumak için lütfen TIKLAYIN

3- Nigah daşt (Olumsuz düşünceleri görmek ve yerine olumlu düşüncelerle yer değiştirmek)

Nigah daşt uygulamasını okumak için lütfen TIKLAYIN

4- Huş der dem! (Nefesi görmek, tanımak ve doğru kullanmak)

Huş der dem uygulamasını okumak için lütfen TIKLAYIN

Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A. böylece bu (Yardımcı Sultan) makamı metotsal uygulamalar üzerinden sevenleri/ihvanının hayatına entegre edebilmesi için farkındalık ile bilinçlilik haline ulaşmalarını istemiştir.

Sadikat (Sadıklar) yolu kurucusu Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A. Kimdir?

RÂSHİD HAAKE (Dr. Râşid İbrahim Haake) K.S.A. KİMDİR?