Dr. Süleyman Basa: İstanbul depreme hazır değil, sanayi bölgeleri büyük risk altında

Deprem Bilim Uzmanı Dr. Süleyman Basa, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin deprem tehlikesine dikkat çekti ve alınan önlemlerin yetersizliğine işaret etti.

17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin 25. yılı anısına, deprem uzmanları Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sismik riskin ciddiyetine yeniden dikkat çekti. Deprem Bilim Uzmanı Dr. Süleyman Basa, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin deprem tehlikesine karşı savunmasız olduğunu vurgulayarak, mevcut önlemlerin yetersizliğine işaret etti.

1999 Marmara Depremi'nin ardından geçen çeyrek yüzyılda, Dr. Basa'nın da belirttiği gibi, bazı adımlar atıldı. Ancak, 6 Şubat depremlerinin de gösterdiği gibi, yapı denetimiyle ilgili yönetmelikler bile yetersiz kalabilir. Dr. Basa, güvenli bir gelecek için hem yapının hem de zeminin güçlendirilmesinin şart olduğuna dikkat çekti.

Dr. Süleyman Basa: İstanbul 6 Şiddetinde Bir Depremde Yıkılabilir!

Dr. Basa, Marmara Bölgesi'nin deprem riski altında olduğunu ve İstanbul'un bu tehdide karşı hazır olmadığını açıkladı. Türkiye ekonomisinin İstanbul'a yoğunlaştığını belirten Basa, "İstanbul'da birçok bina, mühendis bile görmedi. Marmara Denizi'nde her an deprem olabilir ve 6 şiddetinde bir deprem İstanbul'u yıkabilir, çevre iller de büyük zarar görebilir" dedi.

Dr. Basa, özellikle sanayi bölgelerinin risk altında olduğuna dikkat çekerek, "Sanayinin büyük çoğunluğunun Bursa'da olması, Gemlik bölgesini daha da riskli hale getiriyor. Bu bölgeler, olası bir depremde büyük zarar görebilir" diye uyardı.

Kentsel dönüşüm çalışmalarının önemini vurgulayan Dr. Basa, "İnsan canı geniş odalardan daha değerlidir. Ancak kentsel dönüşüme Avcılar yerine Bağdat Caddesi'nden başlanıyorsa, bu bir amacın göstergesidir" dedi.

Dr. Süleyman Basa'nın açıklamaları, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde deprem riskine karşı alınması gereken önlemlerin aciliyetini bir kez daha ortaya koydu. Deprem uzmanları, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmek zorunda olduğunu ve hazırlıkların gecikmeden tamamlanması gerektiğini vurguluyor.