DOLAR

34,2675$% 0.04

EURO

37,4399% 0.11

STERLİN

44,8675£% 0.24

GRAM ALTIN

2.923,39%0,21

ONS

2.653,28%0,17

BİST100

8.766,38%0,77

a

FETÖ ile mücadele komutanımız kim?

EVET, Milli İstihbarat Teşkilatı var, şu an FETÖ ile mücadelenin hemen hemen tamamına hâkim durumda.

Ama MİT adli bir kurum değil; adı üstünde, işi istihbarat üretmek.

Bir konuda istihbarata sahip olmakla mahkemede kullanılabilir nitelikte ‘delil’e sahip olmak aynı şey değil; MİT’in işi o delilleri üretmek hiç değil.

FETÖ ile mücadele savcılıklar ve onun emrindeki adli kolluk, yani polis tarafından yürütülmek zorunda.

Bizim adli düzenimiz ve ceza usul hukukumuz, Türkiye çapında bir savcının görev yapmasına engel. Yani FETÖ soruşturmaları tek tek illerde, ilçelerde yapılacak, yapılıyor.

KARARGÂH YOK

Ama polisin hiç değilse soruşturmaların koordinasyonunu tek bir merkezden, mesela Ankara’dan yürütmesine, Ankara’da bütün illerdeki birimlere talimat verebilir ve bütün yerel birimlerdeki bilgiye ulaşabilir bir ‘FETÖ ile mücadele karargâhı’ kurmasına hiçbir engel yok.

Peki var mı böyle bir karargâh?

Hem var hem yok.

Sorsanız Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde terörle mücadele ve organize suçlarla mücadele birimleri bu ‘karargâh’ın işlevlerini yerine getiriyor; ama aslında özel olarak FETÖ mücadelesini koordine etmek ve bu mücadeleyi yönetmek için kurulmuş bir birim yok.

KOORDİNASYON OLSAYDI

Oysa Türkiye bu birimi 17-25 Aralık sonrasında kurmuş olmalıydı. Eğer böyle bir ana karargâhımız olsaydı, büyük ihtimalle 15 Temmuz darbe girişimi olmazdı. Çünkü bu karargâh o hazırlıkları ortaya çıkarırdı.

Daha önemlisi, mesela Adil Öksüz, darbe girişimi yapılmış olsa bile serbest kalamazdı.

Çünkü ortada bilgiyi paylaşmamaya dayalı ciddi bir koordinasyonsuzluk olduğu belli. Çok sayıda üst düzey FETÖ itirafçısı zamanında Adil Öksüz’ün önemi konusunda bilgi verdiği halde bu kişi hakkında soruşturma açılmamış, bu kişinin izlenmemiş olması inanılmaz bir ihmal.

Üstüne, hakkında istihbarat notları ve FETÖ ile bağlantısına dair ihbarlar bulunduğu halde bu bilginin 16 Temmuz günü savcılıktan ve mahkemeden gizlenmiş olmasını ekleyin, böyle bir komuta-koordinasyon biriminin neden lazım olduğunu anlayın.

BU KARMAŞIK BİR AĞ

Burada çok sayıda kurmayla hücre usulü çalışan karmaşık bir örgütten söz ediyoruz.

Sadece ByLock veri tabanının 50 bin kişiyi aştığı, iç içe geçmiş ilişkiler ağının güvenlik ve adli bürokrasi başta olmak üzere iş dünyasından bankacılığa kadar geniş bir alanda hareket ettiği, son derece karmaşık bir örgüt bu.

Yurtiçindeki bu derin organizasyona bir de dünyanın dört bir yanına yayılmış organizasyonu eklediğinizde, suç olan konularla suç olmayan faaliyetlerin aynı anda yapılabildiğini göz önüne aldığınızda, komuta-koordinasyon ihtiyacı iyice artıyor.

ERDOĞAN’IN GÜVENİNE SAHİP KOMUTAN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık 2013 ile 15 Temmuz 2016 arasında geçen süreyi kastederek “Bu mücadeleyi yalnız başıma yaptım” dedi dün. Şu anda da FETÖ mücadelesine Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar önem veren başka bir devlet yetkilisi yok aslında.

Ama her şeyi Cumhurbaşkanı yapamaz, hele hele gündelik koordinasyon ve komuta işini hiç yapamaz.

Vakit geçirmeksizin FETÖ ile mücadeleyi komuta ve koordine edecek bir geniş emniyet birimi oluşturmakta, bu birimin başına da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzde 100 güvenine sahip bir emniyet müdürü/valiyi geçirmekte büyük fayda var.

Bu komuta ve koordinasyon merkezi ile atanacak ‘komutan’ FETÖ soruşturmalarının çok daha etkili ve hızlı olmasını sağlayacak.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

ASKERİ DARBELER: TÜRKİYE’DE YENİDEN ASKERİ DARBE OLUR MU ?

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.