FETÖ/PDY ve FETHULLAHÇI KATİL YAPILANMALARIN ERGENEKON/BALYOZ SANIKLARINA KARA BİLİM OPERASYONLARI
BU YAZI AYNI ZAMANDA FETÖ/PDY ve FETHULLAHÇI YAPILANMA HAKKINDA BİR SUÇ DUYURUSUDUR!
FETÖ/PDY ve FETHULLAHÇI KATİL YAPILANMALARIN ERGENEKON/BALYOZ SANIKLARINA KARA BİLİM OPERASYONLARI
Tarihteki en büyük düzmece ve Sahte Bayrak (False Flag) Operasyonlarından ya da KUMPASLARINDAN biri olan ERGENEKON, BALYOZ ve Paralelindeki diğer operasyonlar, Türk Devletine, Türk halkına, Türk hükümetine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türk Yargısına karşı yapılmış en büyük sahtekârlıklardan ve entrikalardan birisidir.
Ergenekon sanıklarının pek çok çoğunda bazı hastalıklar ortaya çıkmıştır ve bazıları da hayatlarını kaybetmişlerdir. Fethullah Terör Örgütüne üye katil-haşhaşin insanların ne kadar hasta ve manyak olduklarını 15 Temmuz 2016 tarihindeki Cunta Darbesi sırasında anlamış bulunuyoruz. Bu gizli masonik örgüte üye Fethullahçı polisler ve bu gizli yapılanmanın diğer üyeleri (ki cezaevlerinde pek çok FETÖ’cu müdür, gardiyan mevcuttur) kumpasla zindana attıkları insanlar üzerinde, yabancı istihbarat örgütlerinin de yardımıyla bazı öldürme veya sakat bırakma operasyonları düzenlemiş olabilirler. Nitekim Tuncay Özkan’ın karaciğerini nasıl 4 farklı madde vererek (2’si normalde bulunması imkânsız radyoaktif bileşik, Silivri Zindanında bu radyoaktif bileşikler ve DDT ne aramaktadır?) mahvettikleri son aylarda ortaya çıkmıştır. Suçsuz insanları zindanlara atarak, orada işkence edip öldürmek, bu kumpası planlayanlar açısından çok tercih edilebilecek bir durumdur. Çünkü ÖLÜLER KONUŞMAZ ve HAKKINI ARAYAMAZ! ÖLMÜŞ SANIKLARA DA HER TÜRLÜ SUÇU ATABİLİRSİNİZ DAHA SONRA! Birsürü insana sahte suçlar atan bu alçak FETÖ/PDY çetesi, bazı insanları entoksikasyonla zehirleyerek ortadan kaldırmak istemiş olabilirler. Bu konunun detaylı olarak araştırılması ve bu KİTLESEL KATLİAMIN ortaya çıkarılması gerekmektedir. Ortaya çıkan pek çok kanser, kalp krizi gibi hastalıkları cezaevi stresi ile açıklamaya kalkmak olayı çok hafife almaya yönelik ve FETÖ/PDY Haşhaşin Çetesini aklamaya yönelik bir tutum olur.
KARA BİLİM NEDİR?
Bakınız: Ümit Sayın, Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler, 2006, Neden Kitap (sayfa: 181-203)
Kara Bilim (Black Science) veya Kara Tıp (Black Medicine) bilimin ve tıbbın insanların kötülüğü mutsuzluğu ve zararı için kullanılması anlamına gelmektedir. Gerçekten de bugün emperyalist devletler, Batılı Derin Devletler, bilimin gücünü kendi çıkarları ve hedefleri için kullanmaktadırlar. Son yıllarda bu konudaki bulgular CIA’de çalışan eski görevliler tarafından herkesin okuyabileceği kitaplar haline de dönüştürülmüştür:
- Kara Bilim, bir toplum üzerinde hakimiyet kurmanın geliştirilmesi için bilimin kullanılmasıdır. Buna ekonomik hakimiyet, ekolojik veya tarımın hakimiyeti, tüm üretim malzemelerini hakimiyeti de girmektedir.
- Kara Bilim, toplumların, insan gruplarının ve doğanın yok edilmesi için bilimin kullanılmasıdır. Bu konuda özellikle gizli örgütlerin ve Round Table, Skulls and Bones Society gibi faşist kurumların çok büyük etkinliği vardır.
- Kara Bilim, insanlara veya doğaya biyolojik-kimyasal vb. savaş yapılması için bilimin kullanılmasıdır. Savaş teknolojisi, insanları yok etme, sakat bırakma, işkence yapma, onlara zarar verme teknolojisi bugün Derin Devletlerin gizli birer projesi olarak kullanılmaktadır.
- Kara Bilim, insanların beyinlerinin, hafızalarının, iradelerinin denetilmesini de öngörmektedir; temel hedef sosyal sistemleri eğitim, propaganda, psikolojik savaş ve sosyal şartlama ile istenildiği şekilde kanalize, istenildiği ideolojiye doğru yöneltebilmektir. Bu nedenle emperyalist Batılı Derin Devletler, yaptıkları gizli projelerle Zihin Kontrolü, Psikolojik Savaş, Beyin Yıkama metodlarını çok detaylı olarak geliştirmişlerdir.
- Eski MİT Müsteşarı, Em. Korg.Teoman Koman (kalp sorunu, öldü)
- Tuncay Özkan (Karaciğer yetmezliği, karaciğerinde Almanya’da yapılan araştırmada DDT bulundu; kök hücre nakli yapıldı, belki karaciğer nakli geçirecek; ağır hasarlı karaciğer; ne kadar yaşayabileceği belli değil)
- MİT bölge başkanı Kaşif Kozinoğlu (MIT’in kara kutusu hakim karşısına çıkıp bildiklerini anlatamadan kalp krizi veya zehirlenme ile öldü. Aşağıdaki habere bakınız, öldü)
- Em. Yüzb. Muzaffer Tekin (Pankreas kanseri, öldü)
- İmam Hüseyin-Hüseyin Görüm (Pankreas kanseri, öldü)
- Sami Hoştan (Pankreas kanseri, öldü)
- Erkut Ersoy (İstihbarat Uzmanı-ÖZEL BÜRO) 2001 Şubat ayında Fetullahçı İstihbaratçılar tarafından hassas takibe alındı. Şubat ayı içinde Fetullahçı istihbaratçılar tarafından kaçırılarak 3 gün boyunca işkence edildi. Tüm işkenceye rağmen tetikçi olmayı kabul etmedi. 2001 – 2008 tarihleri arasında İstanbul’da hassas kontrole alındı. 2003 – 2008 (Tutuklandığı tarihe kadar) arası ise Düzce’de hassas kontrol devam ettirildi. Yoğun işkencelere ve baskılara maruz kaldı.
- Prof. Dr. Emin Gürses (cezaevinden çıktıktan sonra kolon kanaması sorunları yaşadı; kolon kanseri şüphesi var, yaşıyor)
- Doç. Dr. Ümit Sayın (Aralık-2015’te ağır bir toksik tablo sonucunda gelişen mide ülserine bağlı ölümcül bir kanama ile ölmek üzereydi; Çapa Dahiliye Acilinde garip bir biçimde tedavi edilmedi; Çapa'da ve Marmara Acilde kan transfüzyonu yapılmadı; kanaması 3 gün sürdü, ölmek üzereyken Cerrahpaşa'da Acil'de ve Cerrahi Gastroenteroloji'de kurtarıldı) detaylı bilgi için:
- Avukat Yusuf Erikel (Solunum yolları ve boğaz kanseri, öldü)
- Kuddusi Okkır (Karaciğer ve Pankreas kanseri, öldü)
- Eski Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu (Kanser, yaşıyor)
- Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal (kanser, yaşıyor)
- Ergenekon davası hâkimi Köksal Şengün (Akciğer kanseri-Köksal Şengün Ergenekon davasında diğer hâkimler ve savcılarla ters düşen bir hâkimdi, yaşıyor)
- Prof. Dr. Erol Manisalı (Kanser, yaşıyor)
- Tuğamiral Cem Aziz Çakmak (Balyoz sanığı, Kanser, öldü)
- Metin Kaplan (Kanser, öldü)
- Albay Birol Atakan (Deniz kuvvetleri komutanı Yener Karahanoğlu’nun emir subayı-Trafik kazası, öldü)
- Emekli Albay Begütay Varımlı (Kadıköydeki evinde balkonundan düşerek öldü)
- Yüzbaşı Olgun Ural (24 Mart, 209 da evinde ölü bulundu)
- Hâkim Albay Tanju Ünal (Makam odasında ölü bulundu)
- Deniz Tabib Yarbay Nursal Gedik ( Ergenekon davası bağlantılı- görevi başında ölü bulundu)
- JİTEMCİ olduğu iddia edilen Em. Albay Abdulkerim Kırca (10 Ocak 2009 da evinde ölü bulundu)
- Emniyet Özel Harekat Dairesi başkanı Behçet Oktay (25 Şubat 2009’da arabasında ölü bulundu)
- Em. Albay Tarık Akça (Balyoz, Kasım 2012 de Ankara’daki işyerinde ölü bulundu)
- Deniz yüzbaşı Doğan İlhan (21 Eylül 2010’da evinde ölü bulundu)
- Aydın Engin (Ergenekon-kalp krizi, öldü)
- Ergenekon sanığı avukatı Ahmet Ülger (evininin önünde ölü bulundu; kalp krizi dendi)
- Görevden alınan Ergenekon Savcısı Ercan Şafak Özel (Kalp krizi, yaşıyor)
- BBP başkanı Muhsin Yazıcıoğlu (helikopter kazası)
- Bir ihtimalle Sayın Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'ın da basında çıkmış olan kolon kanseri dedikoduları öncesinde FETÖ/PDY kendisine de KARA BİLİM Tekniklerini kullanmaya çalışmış olabilir. Ayrıca FETÖ/PDY’nin kendisini zehirlemeye çalıştığı basında da yazılmış bir olgudur.
- Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Asrın ihanetinin analizi" isimli yazısında, teröristbaşı Fetullah Gülen'in Erzurumlu bir vaiz iken Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik ve bağımsızlığına kastedecek bir güce nasıl ulaştığını anlatırken, örgütle bağlantılı şüpheli ölümlere de dikkati çekti. Şimşirgil, “Bu örgütün iç yüzünü anlatanlar bir anda herhangi bir suçla içeri alınıyor veya itibarsızlaştırılıyordu. Kıymetli dostum rahmetli Mehmet Oruç Bey, Yümni Sezen ve yine rahmetli Aytunç Altındal bunlardandır" dedi.