İLELEBET TAPULAR

Maddi ve manevi taşınmazlarımızın vesikaları olan tapular
bize ait olduklarını gösteren kimlik kartlarıdır adeta.

Maddi terekemizin sabit varlıkları olan gayrimenkullerimizi tescilleyen
tapularımıza önem vermeyen,sıkı sıkı korumaya almayan insan yoktur şüphesiz.

Aşağıda dilimiz döndüğü ve hafızamızın yeterliliği oranında sıraladığımız
değerlerimizden müteşekkil manevi tapuları ne ciddiyetle koruduğumuz ilelebet varlığımızın da
bir ifadesi olacaktır.

Unutulmamalıdır ki insanoğlu;
elde ettiğiyle yetinmeyip komşunun Tavuğunu
Kaz görmeyi genel ilke olarak benimseyen bir varlıktır.

Dünya,ya madden ve manen sahip olup diğerlerine hükmetmeyi varlık sebebi sayar daima.

Kültürel birikimleri ve inançları ile hep diğerlerini hizaya sokup kendi yolunu açmayı da ihmal etmemiştir
bir yandan.

Taki İslâm dini;

Değişmez,
Değiştirilemez,
Her çağa ve meseleye ilelebet çözüm sunana kadar.

Geçmiş kültürel değerleriyle İslamı kendine yakın bulup onunla bütünleşen
milletler ise ÜMMET kültürününde fitilini ateşlemiş oldular.

O günden bu güne geçen onbeş asırda harmanlandığımız ve oluşturduğumuz
değerlerde İslam ümmetinin manevi tapusunu oluşturdu.

Tabiiki bunun karşısında da küfrü temsilen Batı(l) medeniyeti Şeytan adına
hizmetten geri durmadı.

“De ki:Hak geldi,batıl yok oldu.Elbette batıl yok olmaya mahkûmdur.”

İsra süresi 81. Suresinde Cenab-ı Hakk’ın fermanında beyan ettiği gibi;
iki grup insanın mücadelesine sahne olan dünya;
Hak’tan yana olanların kazanacağı son perdeye kadar sürüp gidecektir.

Tabii ki

-Aramızda ki kısır çekişmelerden kurtularak,
-Bizden olan Ulul Emre itaati vazife bilerek,
-Görev beklemeden “İyiliği emret kötülükten nefret et” mealindeki ilkeye sarılarak,
-Size benzeyenleri sizden uzaklaştırmaktan kaçınarak,
-Adaletli olarak,
-Allah için sevip/sevmeyerek
-Milletin dertlerine ortak olarak,
-Önder olarak,
-Birlik olarak,
-Çıkarcı olmaktan vazgeçerek,
-Sabırlı olarak,
-Yalandan kurtularak,
-Bayrağınızı/Sancağınızı canınıza tercih ederek,
-Çevrenize ve çaresizlere duyarlı olarak,
-Tüm canlıları Cenab-ı Hakk’ın gölgesi görerek,
-Evinizde işinizde ve çevrenizde örnek olarak,
-Biliyorsanız konuşup,
-Bilmiyorsanız susarak,
-Nefsinizin öğretmenliğinden kurtularak,
-Aşırılığı bırakarak,
-Lüksten kaçınarak,
-İsrafı terkederek,
-Hizmetinizin ücretini Allah’tan bekleyerek,
-Her ne olursa olsun ölüleri hayırla anarak,
-Ortak değerleri koruyarak,
-Paylaştığınız ortamın farklılıklarını zenginliği olarak görerek,
-Muhatabınızı dinleyerek,
-Sevginizi herkese göstererek,
-Saygıyı düstur edinerek,
-paylaşarak,
-Selamlaşmadan şaşmayarak,
-Toplumsal faaliyetlere katılarak,
-Hastalara ve yaşlılara umut olarak,
-Gençlere güven ve fırsat vererek,
-Mahallenizde komşuluğa sahip çıkıp yaşatarak,
-Gelenekleri yabancı kültürlere tercih ederek,
-İleri gelenleriniz şehreminleriniz olarak görerek,
-Sadaka vererek,
-Sadakat göstererek,
-Bilgili için Çin’e gitmeyi göze alarak,
-Temkinli olarak,
-Birbirinize güvenerek,
-Şımarıklıktan kurtularak,
-Nankörlük beri durarak..

Küfrün milleti istemesede bunlar ve bütün manevi tapumuz
olan değerlerimizi koruyup kolladıkça elbette.

Ve biliyoruz ki batıl yıkım vazifesinden asla taviz vermeyecek ve
Şeytanın vazifesini yapmaya devam edecek.

Tıpkı Akrep’le Kamlumbağa’nın hikayesinde olduğu gibi.

-Bir gün Akrep akarsuyun karşısına geçmek isterken kara kara düşünür o sırada karşısına Kamlumbağa
çıkar ve Akrep’e sorar:

Hayırdır Akrep kardeş,

Akrep : Sorma Kamlumbağa kardeş,karşı yakaya geçeceğim lâkin buna gücüm ve yeteneğim yok.

Kamlumbağa : Endişe etmene gerek yok Akrep kardeş.Bin sırtıma geçireyim seni karşı yakaya.

Böylece Akrep ile Kamlumbağa birlikte karşıya geçerler ve Akrep geçer geçmez Kamlumbağa’ya
zehrini zerkeder.Tam ölmek üzereyken Kamlumbağa;

Yahu Akrep kardeş,ben sana iyilik ettim lâkin senin bu yaptığına ne demeli?

Akrep. : Ey ahmak Kamlumbağa,sen bilmezmisin ben buyum,benim işim öldürmek senin işinde yardım etmek.

Söylediklerimizden ve hikayemizden hâla milli ve manevi varlığınızın tapusu olan “DEĞERLERİMİZİ” batılın cüzdanında saklayıp sonrada Milli beka beklemenizden âlâ ahmaklık olmaz kanaatindeyim.

Siz bakmayın onların kışkırtmalarına ve asla gelmeyin oyunlarına.

Unutmayın ki varlığınızın devamı değerlerinizin tapusuna sahip çıkmanızdadır.

Selam ve dua ile

faysalatmaca@gmail.com