39,6813$% 0.18
45,7221€% 0.06
53,5849£% 0.4
4.271,14%-0,45
7.007,00%-1,13
27.941,00%-1,14
3.345,14%-0,71
9.182,42%0,88
4206318฿%1.53046
HAARLEM,- 15 Temmuz darbe girişiminin Fetullah Gülen tarafından yapıldığı iddiasından sonra, çocuklarını ‘Güel Okulu’ olarak bilinen Hollanda’nın Zaandam kentindeki De Roos okuluna göndermekte olan Türk aileleri arasında yaşanan panik, bu aileler için pahalıya maloluyordu.
De Roos okulu yöneticileri, Türkiye’deki darbe girişiminin ‘Vatana ihanet’ ile eşdeğer olduğu görüşünden yola çıkan Türk ebeveynlerin, kendi çocuklarından başka, diğer ailelerin de çocuklarını okula göndermemeleri için kampanya açtıkları ve okullarının adını lekeledikleri suçlaması ile 4 Türk ailesini mahkemeye verdi.
Dün (cuma) Haarlem kentinde yapılan duruşmada, Türk ailelerini avukat Ejder Köse, okulu ise avukat Marcel dekker savundu.
Mahkeme reisi bayan hakim ilk sözü suçlamada bulunan De Roos okulunun avukatına verdi.
Avukat Dekker, mahkeme salonunda bulunan dört Türk ailesinin, okullarına haksız olarak ‘Gülen Okulu’ yaftasını yapıştırdıklarını, okulun Fetullah Gülen ile ilgisi olmadığını, ailelerin diğer çocukların da okula gönderilmemesi için okul aleyhine kötü propaganda yaptıklarını dile getirerek şöyle devam etti: ‘‘Belirtmiş olduğum 4 Türk ailesi, De Roos okuluna diğer çocukların da gönderilmemesi için, internette bir WhatsApp grubu oluşturdular, ayrıca Facebook’ta da bir sayfa oluşturarak, ‘Çocuklarınızı vatan haini ve terörist Gülen’in okuluna göndermeyin’ uyarısında bulundular. Bu nednle 411 olan öğrenci sayımızda 151 eksilme oldu. Ayrıca 9 doçentimiz de okuldan ayrıldı. Bu nedenle okulumuz büyük bir maddi zarar gördü.
Mahkemenizden, bu kötü kampanyanın derhal durdurmasını, kampanyanın devam etmesi halinde ailelerden her gün için 5’e bin euro tazminat cezası verilmesini, ve De Telegraaf gazetesine da tam sayfa büyüklüğünde bir özür ilanı konulmasını talep ediyorum.”
Mahkeme resisi daha sonra sözü ailelerin avukatı Ejder Köse’ye verdi. Ejder Köse öncelikle, De Roos okulunun Türk ailelerini Yıldırım Mahkeme’ye veremeyeceğini teknik yönden anlattı. Köse daha sonra şöyle konuştu: ”Burada gördüğünüz 4 Türk ailesi, Türkiye’de yaşananlardan sonra buralara kadar akseden korkunun etkisinde kalarak çocuklarını bu okula göndermeme kararını almışlardır. Türkiye’nin dışında burada yaşananlar da korkuyu artırmıştır. Okulun camlarının kırılması, ailelerdeki korkunun haklılığını ortaya koymaktadır.
Müvekkillerim, okul yönetimi ile konuşmak istemiştir. Ne var ki okul yönetimi aileler ile bir toplantı yapma yerine, öğrencilerin evlerini tek tek ziyaret etmeyi tercih etmiştir. Ayrıca, aileler WhatsApp ve Facebook yazışmalarını kapalı bir ortamda yapmışlardır. Yani bu yazişmalar dışarıya yansımamış ve haliyle okul aleyhinde propaganda aleni olmamıştır. Buna karşın okul yönetimi medyaya gitmiştir. Bu okulun Gülen Okulu olması veya olmaması önemli değil. 9 doçentin okuldan ayrılmış olması da, bu okulun güvenilmez olduğunun bir kanıtı olmalıdır.Bu konuda müvekkillerimin de söyleyecekleri vardır.”
Mahkeme reisi daha sonra Türk ailelerine soru yönelterek konuşturdu. Aileler genel olarak şöyle konuştular: ” Biz Türkiye’de tatil yaparken, çocuklarımızın okulunda ve etrafında tehlikeli durumların yaşandığını öğrendik. Tabii ki çok korktuk. Hollanda’ya dönünce tanıdık aileler bir araya geldik ve çocuklarımızı okuldan ayırma kararı aldık. Bize diğer ailelerden de duyumlar geliyordu. Buluştuk ve bir grup oluşturmaya karar verdik. Belediye Eğitim Dairesine gittik. Bize ‘Çocuklarını ayırmak isteyen kaç aile var’ diye sordular. Biz de araştıralım dedik ve sonra bir WhatsApp grubu oluşturduk. Çocuklarımızı okuldan ayırmak için form doldurmamız gerekiyordu. Okul bize kapılarını açmıyordu. Daha sonra öğrenciler kanalıyla açılan kapıdan girdik ve formları alıp doldurduk. Bu ara okul yönetimi ile konuşmak istedik. Ama bize düşman gibi davrandılar.”
Mahkeme resinin, ”Peki, siz Facebook’ta ‘Bu okul vatan haini ve terörist Gülen’e ait. Bu adamı ve taraftarlarını destekleyenler de vatan hainidir” diye yazdınız mı?”şeklindeki sorusuna Türk aileler şu yanıtı verdiler: ” Aslında biz, burada bir suçluymuşuz gibi bulunmaktan utanç duyuyoruz. Bunu çocuklarımıza izahta güçlük çekiyoruz. Türkiye’de yaşananlar korku verici ve üzücüydü. Hergün medyada olayları izliyor ve itirafçıları dinliyorduk. İnsanlar ölüyordu. Ölenler arasında tanıdıklarımız da vardı. Sonuşta biz de insanız, bizim de duygularımız var. O duygular içinde yazdık bunları.”
Verilen 20 dakikalık aradan sonra tekrar başlayan duruşma sonunda mahkeme reisi tarafları diyalog kurmaya çağırdı. Tarafların bir hafta içinde anlaşmaları gerektiğini belirten mahkeme reisi, anlaşamama durumunda kararını 16 eylülde vereceğini açıklandı.
CADI KAZANININ KAYNATILDIĞI ÜLKE: HOLLANDA
Şile Kaymakamlığı’ndan Kültürel Mirasımıza Değerli Katkı: “İpliğin Şile Yolculuğu” Kitabı Yayınlandı
İBB yolsuzluk operasyonunda 4 tahliye
Şile Halk Eğitim Merkezi Kursiyerlerinin Kıyafetlerini Profesyonel Mankenler Tanıttı..
Gaziosmanpaşa’nın İlk Emekli Evi Açıldı
Orka Holding, teknolojik üretim üssüyle Avrupa lideri
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan'da: Ege'yi bir 'barış denizi' haline getirme hedefi
Narin Güran'ın katledildiği köyün imamıyla flaş iddia!
Türkiye Organ Nakli Vakfından anlamlı çağrı: "Hayat devam etsin"
Zorluklara Rağmen Umudu ve Dayanışmayı Büyütelim”
CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı: “Şeffaflık ve hesap verebilirlik için mücadelemiz sürecek”
Gelecek Partisi’nden istifa eden Konya Milletvekili Hasan Ekici, AK Parti’ye katıldı
DEVA Partili Karal, okul önlerinde meydana gelen trafik kazalarını Meclis gündemine taşıdı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.