Katar'ın doğal gaz hedefi: Türkiye'ye boru hattı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ANKARA-BHA

2009 yılında Suriye’deki Baas rejiminin devrilmesinin ardından askıya alınan Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı projesi tekrar gündeme geldi.

SETA Vakfı’ndan Büşra Zeynep Özdemir, Katar’ın küçücük bir alana sahip olmasına rağmen Rusya ve İran’dan sonra dünyanın üçüncü büyük doğal gaz rezervine (yaklaşık 25 trilyon metreküp) sahip önemli bir ülke olduğunu belirtti.

Dünyanın en büyük ikinci doğal gaz ihracatçısı olan Katar’ın, bu ihracatı çoğunlukla sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) yoluyla gerçekleştirdiğini ifade eden Özdemir, ülkenin 2004’te faaliyete geçen ve toplam uzunluğu 370 kilometre olan tek boru hattı Dolphin Gas projesi üzerinden ihracat yaptığını vurguladı.

Suriye iç savaşı projenin hayata geçirilmesini engelledi

Özdemir, Katar’ın yüksek doğal gaz ihracat kapasitesine sahip olmasına rağmen coğrafi konumunun riskli olduğunu açıkladı. 2009’da gündeme gelen ve Suudi Arabistan, Ürdün ve Suriye üzerinden geçecek şekilde planlanan Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı projesinin, Esad rejiminin muhalefeti ve 10 yılı aşkın süren Suriye iç savaşı nedeniyle hayata geçirilemediğini belirtti. Suriye’de istikrarlı bir yönetim kurulması durumunda ve mevcut koşulların devam etmesi halinde projenin siyasi engellerle karşılaşmayabileceğini ancak hattın büyük ölçekli bir proje olduğunu ekledi.

Türkiye, bölgenin en büyük doğal gaz pazarlarından biri

Katar’dan Türkiye’ye uzun bir hat inşa etmenin maliyetli olacağını ve uluslararası doğal gaz fiyatlarının kritik önem taşıdığını dile getiren Özdemir, yüksek maliyetli bir projenin hayata geçirilmesi için doğal gaz fiyatlarının uygun seviyelerde olması gerektiğini ve aksi takdirde finansman sağlanmasının zor olacağını vurguladı.

Uzun vadeli bir alım garantisinin de projenin olmazsa olmazları arasında olduğunu belirten Özdemir, Türkiye’nin bölgenin en büyük doğal gaz pazarlarından biri ve Almanya’dan sonra en fazla doğal gaz ithal eden ülke olmasına rağmen, Rusya, İran ve Azerbaycan ile uzun vadeli sözleşmeleri olduğunu ve bu nedenle yüksek miktarda doğal gaz transferi gerektiren projenin günümüz koşullarında Türkiye tarafından karşılanabilir bir talep oluşturmayabileceğini ifade etti.

Avrupa’nın Rusya ile yaşadığı sorunlar nedeniyle uzun vadeli sözleşmelere mesafeli yaklaştığını ve 2050 Net Sıfır Emisyon hedeflerini göz önünde bulundurduğunu, mevcut durumda yalnızca kömürlü termik santrallerinin yerini alacak doğal gazlı termik santrallerinin desteklendiğini aktardı.

AB’nin kömürden vazgeçmesinin ardından talep önemli

AB’nin kömür kullanımını bırakmasının ardından ortaya çıkacak doğal gaz talebinin miktarı ve süresinin belirlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, AB’nin 27 üye ülkesinin alt yapılarının birbirine bağlı olmadığını, örneğin İspanya’ya ulaşan gazın Almanya’ya boru hatlarıyla taşınamayacağını hatırlattı. AB ülkelerinin mutabık kalması durumunda, hem AB’nin hem de Türkiye’nin kömür santrallerinin doğal gazlı santrallerle değiştirilmesi ve hane halkı ile sanayi gaz tüketiminin artması halinde, Katar’dan gelecek gazın alıcı bulma olasılığının yüksek olacağını sözlerine ekledi.