KÖRLER ÜLKESİNDE GÖRMEK İDAMLIK SUÇTUR
Mutlaka bu sözün karşılığını yaşadığımız zamanlar olmuştur.
Hiç kalabalıklar arasında kendinizi yalnız hissettiğiniz oldu mu? Herkes tarafından eleştirildiğiniz, yada her teklifinize “İyi ama, öyle de olmaz…” çok bilmiş tavırlarla sizi küçümseyen sözcükler sıralanır ; bir dizi mantıksız ve çözümsüzlük yumağını daha da büyüten çelişkiler…
bizler her yaptığımızın doğru olduğunu düşünür dururuz çoğu zaman ama bazı kesimler hep eleştiri içinde hep bir yanlışımızı arar durur…..
Araştırıyorsunuz, mantık yürütüyor,yorumluyor,inceliyorsunuz ve bunların sonunda ortaya bir görüş, bir fikir sunuyorsunuz. Ama bu fikir kime göre neye doğru diye de kendinizi çoğu zaman fikirlerinizi söylemekten geri çekmek durumunda kalıyorsunuz !!!
Memleket davası oldu mu, şu,bu,o yada ne bilim; Şucu,bucu, demeden bir araya gelmeli. Gelmeli lafı teklif içeriyor. Gelecek! Demeli ki görev olduğu kabul edilsin.” Yok…
Beraberlik tek başına bir değer değildir. Birlik, beraberliğin değer ölçüsüdür.
Her kafadan farklı seslerin yükseldiği bilmediği konularda bile fikir sahibi olmak tam olarak bizim halkımıza özgü bir gelişme "Yahu" bir konuda da bilginiz olmasın her şeyi bilmek zorunda değilsiniz ama yok; söz konusu bizim milletimizse bilmeden olmaz…..
Kardeşim sana verilen bu sosyal etiket, kişisel hırsların,egonun tatmini için verilmedi. unutma,kimseden,hele halkından zerre üstünlüğün yok.Haddini bil.
AMA ARTIK ÇÖZÜMÜ BULDUM !!!
Evet benimde yaşadığım bu tür durumlarla sıkça karşılaşıyorsanız,size bir çözüm teklifim olacak.. Ama önce hikayemizi okumalısınız;
KÖRLER ÜLKESİNDE GÖRMEK İDAMLIK SUÇTUR
Zamanın birinde bir ülkede çok zeki akıllı bir imparator yaşarmış. Ülkenin karşılaştığı her sorunu zekasıyla çözen imparator sayesinde refah içinde yaşayıp gidiyorlarmış.. Ta ki günün birinde büyük yağmur başlayıncaya kadar.. Öyle bir yağmur yağmaya başlamış ki ülkeye her tarafı sel götürmüş.. İmparator yine aklını kullanarak gerekli tedbirleri aldırmış ve sel baskınlarını önlemiş.. Ülke bu felaketten tek can vermeden kurtulmuş.. Ama asıl sorunun farkına o zaman varmışlar.
Ülkenin bütün su kaynakları o yağmur suyuyla dolmuş ve o suyun özelliği o ülkeninde sonu olmuş . Sudan İçen anında aklını kaybedip deli oluyormuş. Olayın farkına varınca imparator hemen bir emir yayınlamış. Kimse suyu içmesin diye.. Ama susuzluk nereye kadar.. Halk bir gün iki gün derken, başlamış içmeye ve tabi ki delirmeye…
Ülkede suyu içmeyip te aklı başında kalan saraydaki İmparator ve çevresi kalmış.. Onlar depolardaki eski suyla idare ediyorlarmış. Bu arada aklını yitirip deli olan halk saray etrafına gelip bu aklı başında kalan saray yaşayanlarına“deliler deliler, sizler delisiniz” diye alay etmeye başlamışlar..Ama hepsi o kadar mutluymuş ki.. Çünkü deli olmuşlar ve aklı olmayan insanın üzülecek bir şeyi olmadığı için dertleri yokmuş. İmparator ümitsizce çare arayışına girmiş. Saraydaki tüm vezirlerine, hocalarına, doktorlarına danışmış.. Kimse bu suyun deli ettiği insanları tekrar aklına kavuşturacak çözümü bulamamış. En sonunda imparator tüm saray halkını huzuruna toplamış. Dışarıdan o içeni deli eden sudan getirtmiş..
Ve Son emrini vermiş.. “Tüm halkın deli olduğu bir ülkede bizlerin akıllı kalması bir fayda getirmez.. İçin şu suyu”
Ve ilk kendi içmiş.. Sonrada tüm saray halkı.. O an onlarda akıllarını kaybedip halkın arasına karışmışlar.. Mutlu olmuşlar.Bir ömür boyu mutlu yaşamışlar.
Gökden 3 elma düşmüş, deli olduklarından benim tarafa senin tarafa düştü derken onlarıda çürütüp gitmişler!!!
Evet sevgili okurlar… Çözümün ne olduğunu yazmaya gerek var mı? İçin suyu sizde her şey bitsin…
Unutmayın! Körler Ülkesinde Görmek Hastalıktır! Hatta suçtur.
Anlattıklarınız karşının anlayabildiği kadardır! Üzülmeyin! Kendinizi yormayın! Ortama ayak uydurun! Sen haklısın diyeni severler bizim memlekette….
“Bu arada; Ben bu önerdiğim çözümü yıllardır denememe rağmen beceremedim.Olmadı gitti… Sizlerden biri becerebilirse lütfen lütfen haberleşelim.Yada baktınız olmuyor, gelin sizde bizim birlik çatısına,delileri zır deli edene kadar mücadelemize devam edelim.