MİLLİ DURUŞ
MİLLİ DURUŞ
1699 Karlofça toprak kaybımızla beraber gerileme döneminin de başlangıcı olmuştu Osmanlı için ve bu dönem çöküş dönemiyle birlikte yirminci asrın başında neticelendi.
Bu dönemde sürekli toprak kaybederken diğer yandan da siyasal erk yavaş yavaş batılı büyük devletlerin güdümüne giriyordu.
Cumhuriyet kuruluşuyla da çöküş dönemi ilhak dönemine evrilir oldu.
Devletin tüm kanunları yabancıların elinden çıkıyor ve maziyle bağımızı da latin alfabesini kabul ederek tek celsede kesmiş oluyorduk.
Hantighton’unda belirttiği gibi medeniyetler çatışmalarına sahne olacak meydan da biz tarafımızı batı medeniyetini seçerek tam bir kimlik karmaşasına girmiş olduk.
Bize dair ne varsa giyim kuşamdan eğitim sistemine kadar batının sistemine dahil olduk..
Sözümona batının teknoloji ve fennini alıyoruz safsatalarıylada tüm milli manevi değerleri doğradık.
Artık gelenek,görenek,töre batılın çöplüğünden devşirilir oldu böylece..
Buna sesini yükseltenlerin sesini de istiklal mahkemelerinde kestik.
Taki Prof .Dr. Necmettin Erbakan’ın 1969’da Milli Nizam partisinin tek gülü olarak baharı müjdelemesine kadar.
O günden sonra “Milli Görüş” “Milli Duruş” sık sık milletin gündemine girecek ve Recep Tayyip Erdoğan sayesinde de Dünyanın gündemine..
Bu yazımızda önce Milli görüşü buna bağlı olarak ta “Milli Duruş” ne olduğunu ve kısa bir tarihini değerlendireceğiz.
“Milli Görüş:”
Örf adetlerimiz ve
değerlerimizin inancımız olan İslâmla harmanlanarak on asırlık yolculukta inşa etmiş olduğu İslâm medeniyetini benimsemektir diyerek kısaca tarif edebiliriz.
“Milli Duruş”
ise “Milli görüşe” nefsini feda etmektir kısaca.
Peki bunu siyasette yüz yıllık Cumhuriyet tarihinde kim benimsemiş?
Yakın tarihimizde bu kavramlara ruh veren ve gündemimize 1969’da sokan Milli Nizam partisi ile başlayıp Saadet Partisi ile hitam bulan hayatıyla eski başkanlardan rahmetli Prof.Dr.Necmettin Erbakandan başkası değildir tabiiki.
Hemde;
-Milli Nizam Partisi
-Milli Selamet Partisi
-Refah Partisi
-Fazilet Partisi
Olmak üzere dört tane kendi kurduğu partisi,bugün tek adamdır Tayyip diye direten yabanlar tarafından sorgusuz sualsiz kapatılmış olmasına rağmen asla ödün vermemiş “Milli Görüş”ten.
O kadar ki;
Refah partisi kapatılırken seçilmiş başbakan olmasına rağmen makamını terkettiği sırada darbecilere ;“olsun bunlar bizim evlatlarımız” diyecek kadar da “Milli Duruş” sergileyerek hemde,üstelik bir sözüyle iç karışıklığı tetikleyebilecekken.
1974’te Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit’in sağ/sol çekişmesinde “Milli Görüş”ü devlete taşımış ve CHP’ye en uzak parti olmasına rağmen hükümet ortağı olmuş böylelikle de devleti hükümetsiz bırakmayarakta başka bir “Milli Duruş” örneği sergilemiştir.
Üstelik tüm yaban tayfasının müstehzi hallerine aldırış etmeden.
Hakeza 1980’de Amerika’nın “Bizim Uşaklar” dediği darbe de bundan taviz vermemiştir “Kadayıfın altı kızarsa”bile.
Temelini attığı fabrikalar ve o gün açtığı ufuklardır bugün “Milli Görüşü” gündemin birinci maddesi yapan..
Bir yandan da “Milli Görüş” mücadelesini;
-Ayasofya açılacak
-Başörtüsü serbest olacak
-Taksime Cami yapılacak
-Denk bütçe yapılacak
-Dünya beşten büyük olacak(D-8)
-İHL’ler kapatılmayacak
Gibi pek çok politikalarla kurduğu tüm partilerin kapatılması pahasına “Milli Duruş” sergileyerek günümüze taşımıştır.Tüm darbe ve aşağılacı,tepeden bakmacı çağdaşlarına rağmen hemde.
Ve maalesef din duyarlılığı iddiasındaki hiç bir cemaat ve tarikatın da desteği olmadan.
“Bir çiçekle baharın başladığı” gibi.
Bugün ise dünün ülkemin yabanları ve tepeden bakanlarının rahmetli Erbakanın mirasına çullanması ve rahmetlinin yol arkadaşlarının ve evlatlarının buna çanak tutması ne kadar manidar değil mi?.
“Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz” misali bu aziz milletin seksen yıldır iktidar yüzü göstermediği CHP’ye sözde “Milli Görüş” postu giydirenlerin de yine artık milli görüşçülerin olması insanın aklına “maktülün katiline aşık olması sendromunu” hatırlatıyor.
Bugün siyasi partilere baktığımızda
hem görüş hem duruş olarak Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin başat olarak oluşturduğu cumhur ittifakının bileşenleri dışında kimseyi göremezsiniz.
Hatta “Milli Duruşun” tek adresi konumunda desek yeridir..
CHP;beşbin yıllık Türk tarihini yüz yıla indirgemekle kalmamış kendini ülkenin sahibi sanan küresel çöplük adeta.Son kertede ise “köprüyü geçene kadar “Milli Görüşü” pelesenk olarak kullanma için. telaşında.
İYi Parti;CHP’nin yedeği,Milliyetçiliği ise sadece MHP’den koparılmış olması..
Saadet Partisi; Prof.Dr.Erbakan’ın vefatından sonra CHP tarafından işgal edilmiş manidar ama renksiz parti..
Yeniden Refah Partisi;Tıpkı Hz.Nuh’un oğlu gibi gemiye binememiş şımarık mirasyedi..
DEVA; Kendine devası olmayan nerede duracağını dahi bilmez serseri mayın misali miras artığı.
GELECEK;ise geleceği olmayan miras hırsızı..3
Diğer sağ ve soldan ayrılma bir sürü virgülden sonraki küsüratları günümüz siyasetinin ürettiği benlik çöplüğü olarak tarif etsek yanlış olmaz sanırım..
Tırnak içinde hatırlatmak isteriz ki;Saadet,Gelecek,Deva ve
Yeniden Refahın izlediği yol Rahmetli Erbakanın CHP ile hükümet ortağı olarak devlete taşıdığı “Milli Görüşü” CHP’nin oyuncağı olarak devletten alaşağı etme mücadelesidir bilesiniz..
Kendilerini istedikleri kadar “Milli Görüşçü” olarak ifade etsinler lakin bu duruş asla Milli değildir biline..
Ve hatırlatmak isteriz ki;
Nisâ, 136.Ayet
“Ey îmân edenler! Allah’a, Resûlüne ve peygamberine indirdiği Kitâb’a (Kur’ân’a) ve daha önce indirdiği kitab(lar)a îman(da sebât) edin! Kim de Allah’ı, meleklerini, kitablarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr ederse, o takdirde doğrusu (haktan) uzak bir dalâlet ile sapmış olur.(2) “
Böyle de bir fermanı var..
Herkes üstüne düşeni almalı,iman ettim demekle olmuyor demekki,imanla yaşamak lâzım yaşamak..
Nihayet “Milli Duruş” kahramanı muhterem Prof .Dr.Necmettin Erbakan’a rahmet,
Devraldığı sancağı yere düşürmeden yarına taşıyan “Cumhur İttifakı” bileşenleri adına sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sayın Devlet Bahçeli’ye bu kutsal vazifelerinde başarılar diliyorum..
31 Mart 2024 Mahalli idareler seçiminde;
“Milli Görüş” sancağının milletimizin
“Milli Duruşuyla” yıldızlara ermesi dileklerimizle..
Selam ve dua ile
Faysal Atmaca