NEDEN “AVRUPA’DA TÜRKÇE ÇALIŞTAYI”?

NEDEN “AVRUPA’DA TÜRKÇE ÇALIŞTAYI”

Ülke sınırlarının yerini “Medeniyet Çatışması”nın aldığını iddia ederken siyaset bilimci Samuel Huntington
doğrusunu söylemek gerekirse inşasında tuğla olduğumuz medeniyetimiz için elimizi taşın altına sokmanın ne kadar elzem olduğunu da bize hatırlatmadı değil.

Elbette medeniyetleri oluşturan pek çok girdi vardır ve her biri ayrı ayrı çalıştay konusudur,ama biz Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Dış İlişkiler Birimi konumuza sadık kalarak çalışmamızı dil üzerinde bir çalıştaya yoğunlaştırdık.

Dil’in medeniyet/kültür içinde ne kadar önemli olduğunu ise:

İngiliz dil bilimci David Crystal

Yok etmek istediğiniz milletlerin
ele geçirilebileceği tezi olan;

“-Sokabildiğiniz kadar yabancı kelime sokun.
-İkinci aşamadaki kuşaklar arası bağlantıyı kesip alabildiğince anlaşmalarını engelleyin.
-Ve son aşamada ise gelecek kaygısı pompalayarak ikinci bir dili temel ihtiyaç haline çevirin”

Gazeteci/Yazar Peyami Safa’nın;

“Bir milleti yok etmek isterseniz askeri istilaya gerek yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısı ile manevi değerlerini, ahlakını ‘bozmak’ ve soysuzlaştırmak kâfidir.”

Ünlü filozof Konfüçyus’un;

“Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız,
yapacağınız ilk iş ne olurdu?”
Sorusuna;
“İşe önce dili düzeltmekle başlardım. Çünkü dil bozulursa kelimeler düşünceleri iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler yapılamaz.”

Dediklerinde aslında bize de yol haritası vermiş oluyorlardı,geriye nasıl yapacağımızı ve dil ile ilgili temel meselelerin ne olduğunu tespit etmemiz kalıyordu tıpkı ünlü filozof Aristo’nun dediği gibi;

“Bir kimsenin ne söylemesi gerektiğini bilmesi yeterli değildir;nasıl söyleyeceğini de bilmesi gerekir”

Bu nedenle yoğun olarak Türklerin yaşadığı bölgenin Avrupa ülkeleri olması hasebiyle “Avrupa’da Türkçe” çalıştayı olarak planladık.Tabiiki dünyanın dört bir yanında yaşayan Türkleri ve Türkçe konuşan toplumları gözardı etmeden.

Temel olarakta ilgili bölgelerdeki devletlerin yasalarına uyarak ve sadece insan hakları evrensel beyannamesi ile güvence altına alınmış haklarımız çerçevesinde kalmak suretiyle.

Bunun için düşük ki;

  1. Dil ve Kültürün Korunması: Avrupa’da yaşayan Türkler arasında Türk dilinin ve kültürünün korunması ve nesilden nesile aktarılması önemli bir konudur. Çalıştay, dil ve kültürün canlı tutulmasını sağlayarak, kimlik ve aidiyet duygusunu güçlendirir.
  2. Dil Becerilerinin Geliştirilmesi: Türkçe çalıştayları, dil becerilerini geliştirmek isteyen bireylere eğitim ve pratik yapma imkanı sunar. Bu sayede, dilin doğru ve etkin bir şekilde kullanılmasına katkı sağlar.
  3. Toplumsal Bağların Güçlendirilmesi: Çalıştaylar, Avrupa’daki Türk topluluklarının bir araya gelerek kaynaşmasını ve toplumsal bağlarını güçlendirmesini sağlar. Bu, özellikle genç nesillerin birbirleriyle ve kökenleriyle olan bağlarını kuvvetlendirir.
  4. Eğitim ve Akademik Destek: Avrupa’da yaşayan Türk öğrencilere akademik alanda destek sunarak, Türkçe eğitimlerinin ve akademik başarılarının artmasına katkıda bulunur. Bu da onların eğitim hayatlarında ve kariyerlerinde avantaj sağlar.
  5. Çok Dilli ve Çok Kültürlü Yetişme: Avrupa’da büyüyen Türk çocukları, hem Türkçeyi hem de yaşadıkları ülkenin dilini öğrenirler. Türkçe çalıştayları, çok dilli ve çok kültürlü bireylerin yetişmesine katkıda bulunur ve bu bireylerin küresel dünyada daha etkin bir şekilde yer almasını sağlar.
  6. Türkçe’nin Yaygınlaştırılması: Türkçe çalıştayları, Avrupa’da Türkçenin yaygınlaştırılması ve tanıtılması için bir platform oluşturur. Bu, hem Türk toplulukları arasında hem de diğer topluluklar arasında Türkçeye olan ilgiyi artırabilir.

Bu nedenlerle, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği olarak Avrupa’da yaşayan Türkler için “Türkçe Çalıştayı” düzenlemek, hem dil ve kültürün korunması ve geliştirilmesi hem de toplumsal bağların güçlendirilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.

Yönetmen Eliezer Ben-Yehuda’nın
ölü dil olan İbranice’yi bugün dünyada sayılı diller arasına tek başına sokmasıda gayretimizi haklı çıkaracak örnektir ayrıca.

Davetimize dünyanın dört bir yanından icabet edip değerli fikir ve görüşlerini bir bildirim olarak sunan bütün katılımcılara düzenleme kurulu adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Umuyoruz ki yapacağınız katkılarla gelecek nesillere gülen bir surat bırakmış olacağız.
Selam ve Dua İle