"On yıl sonra mezardan çıkmayan kefen, Adalet Bakanlığı tarafından Adli Tıp Kurumu, İnfaz Kurumu ve Cumhuriyet Savcılığına giydirilmiştir."

Münevver Karabulut'u vahşice katleden ve cezaevinde intihar ettiği bildirilen Cem Garipoğlu'nun mezarı, ölümünden 10 yıl sonra kimlik tespiti için açıldı. Karabulut ailesinin talebi üzerine gerçekleştirilen fethi kabir işlemi, 3 Ekim Perşembe günü yapıldı.

ANKARA-BHA

Ceza Hukuku Profesörü Adem Sözüer, mezar açma işlemiyle ilgili endişelerini dile getirerek, Adalet Bakanlığı'nın bu konuda gecikmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Sözüer, "On yıl sonra mezardan çıkmayan kefen, Adalet Bakanlığı tarafından Adli Tıp Kurumu, İnfaz Kurumu ve Cumhuriyet Savcılığına giydirilmiştir" diyerek sert bir eleştiri yöneltti. Ayrıca, "Yeni bir delil mi ortaya çıktı? Eğer öyleyse, neden bu kadar uzun süre beklendi?" sorusunu sorarak, mezar açılmasının kamuoyu şüphelerini gidermek yerine adalet sistemine duyulan güveni daha da zedelediğini ifade etti.

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mezar açıldığında kefen ve bez bulunmadığını, sadece kemiklerin ve kafatasının dağınık bir şekilde toprak üzerinde olduğunu açıkladı.

Sözüer, daha önce yapılan otopside cesedin Cem Garipoğlu'na ait olduğunun teyit edildiğini hatırlatarak, "Adli Tıp Kurumu'nun otopsisine güvenilmedi, mezar açıldı. Şimdi DNA incelemesine kim güvenecek?" sorusunu yönelterek, bu durumun adalet sistemine olan güvenin sorgulanmasına neden olduğunu belirtti.

Profesör Sözüer, adalet sistemine olan güvenin ciddi şekilde zedelendiğini vurgularak, "Bu süreçle birlikte ceza adalet sistemi toplumun gözünde derin bir yara almıştır" diyerek endişelerini dile getirdi.