40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
7.021,00%0,34
28.001,00%0,34
3.335,67%0,36
10.222,02%-0,03
4782277฿%1.63469

Yüksel, Osmanlı devletinin istihbarat faaliyetlerini, bunun Westfalia sonrası dünya konjonktürüne uygun hale dönüştürülme çabalarını II. Mahmut dönemini esas alarak irdeliyor.

CIA ve MOSSAD gibi modern devletlerin ihtiyaç duyduğu istihbarat faaliyetlerine “tarihsel köken” arayışının ürünü olarak çıkan birçok popüler kitap vardır piyasada. Bu popüler kitaplar verdikleri “popüler” malumat ve bilgilerle Türkiye’deki istihbarat tarihi anlayış ve yazımlarını da etkilediler. Osmanlılar, kuruluş yıllarından itibaren istihbarattan istifade ettiler. İstifade şekli zaman ve şartlara göre değişti. Bazen saltanat mücadeleleri etrafında, kimi zaman diplomasi sahasında, ama en çok askerî hareketlilik sırasında istihbarat sağlamaya dönük çabalara büyük önem atfedildi. Osmanlı eliti, etraflarında veya sınırlarının ötesinde gelişen askerî-siyasî olaylardan bir şekilde haberdar olmaya çalıştı, büyük güç olmanın yansıması ve zorunluluğu olarak. Zorunluluk çok defa casuslar, tebdiller, tacirler, yolcular, esirler, tercüman ve gemiciler vasıtasıyla yerine getirildi. Hepsinden istifade etme şekli farklıydı ve hiçbir zaman sağladıkları bilgi tek başına mutlak doğru olarak kabul görmedi. En azından birinin ötekini teyit etmesi gerekiyordu.
Osmanlı istihbarat çalışmalarının en tanıdık yüzü casuslardı ve kadrolu bir imparatorluk memuru statüsüne sahip olmaya yaklaşmışlardı, en çok II. Mahmud zamanında… Karşı istihbarat faaliyetlerini engellemenin en az istihbarat çalışmaları kadar önemli olduğu gerçeği de Osmanlılarca anlaşılmıştı, o yönde alınan tedbirlerle.
Osmanlı istihbaratının daha birçok hususiyeti vardı, zorluk ve eksiklikleri de… Bunları aşmak için neler yapıldı? Zorluklar aşıldı, eksiklikler tamamlandı ve doğru bilgiye ulaşıldı mı? Osmanlı istihbaratı hakkında daha nice soru ve sorunlar vardır. Türk istihbarat teşkilatlarının kuruluşu en fazla Sultan II. Abdülhamid’in “hafiye”ciliğine kadar götürülür, resmi birçok görüş tarafından sözgelimi. Bu tarihlendirmenin de siyasi bazı saiklerle yapıldığı hiç kuşkusuzdur. II. Abdülhamid’e atfedilen “istibdad”a ilişkin en önemli ve mücehhez delil bu hafiye teşkilatıdır. Oysa istihbarat faaliyeti, devletlerin kendi iç ve dış güvenlikleri; siyasi, sosyal, bilimsel, ticari ve teknolojik stratejileri yürütülmesi gerekli en önemli faaliyetler arasındadır. Devletlerin “çadır-devlet” ya da “modern devlet” olması da bu gerekliliğin savsaklanmasını hoş görmez. Tarihçi Ahmet Yüksel, yaygın olan ve yaygın görüşün aksine Osmanlı devleti ve elitinin istihbarat faaliyetleri çerçevesindeki yapılanışını, bu konudaki faaliyetlerin Westfalia sonrası dünya konjonktürüne uygun hale dönüştürülmesi çabalarının önemli bir kesitini, II. Mahmut dönemini esas tutarak irdeliyor.
Anayasa tartışmalarına katkı
Önemli bir kırılma noktası olarak Türk siyasetinde öne çıkan ve 12 Eylül 2010 referandumuyla hayata geçen anaysa değişikliklerinin ardından yeni Anayasa Mahkemesi’nin farklı bir mahkeme olarak çalışacağı ve içtihatlarının uluslararası standartları yansıtan özgürlükçü ve demokratik bir çizgide seyredeceği ümidini haiz olduğunu belirtiyor ünlü Anayasa Profesörü Ergun Özbudun, Can’ın kitabına yazdığı “takriz”le. 2008’de AK Parti hakkında açılan kapatma davasında bilirkişi raporunu hazırlayan Osman Can’ın “tarihe tanıklık”larının izlerini de taşıyan kitabı anayasa tartışmalarını sağlıklı sürdürebilmek için okumak elzem.
Kurucu İktidar, Osman Can, Alfa, 2013
Türkiye’nin kültürel mimesisi
Edebiyat eleştirisinin verimlerini kullanan Kader Konuk kışkırtıcı bir sav ortaya atıyor: Modern Türk kimliğinin yalnızca Kemalist kadrolar tarafından kurulmadığını, Nazi zulmünden kaçıp ülkeye gelen Alman-Yahudi sığınmacıların, yani Türkiye toplumu içerisindeki ayrıcalıklı yabancıların bu kimliğin inşasında önemli bir rol oynadığını öne sürüyor. Kitabın merkezinde 1936’da Almanya’yı terk edip İstanbul Üniversitesi’nin yeni kurulan Yabancı Diller Okulu’nun başına gelen Erich Auerbach ve bu dönemde kaleme aldığı çığır açıcı eseri Mimesis: Batı Edebiyatında Gerçekliğin Temsili var.
Doğu Batı Mimesis, Kader Konuk, Metis, 2013
Murat Güzel

ORTODOKS TÜRKLER’E YAPILAN STRATEJİK HATA
166 YILLIK TARİHİ ŞİLE DENİZ FENERİNİN “ŞİLE BEZİ SATIŞ OFİSİ” OLARAK KULLANILIYOR OLMASI İLÇEDE ŞAŞKINLIK YARATTI!..

Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Özdil: 5.000 m²’lik Taşınmazlar Geri Alındı..

Moda Tasarımcısı Erol Albayrak “Moira by Urfa” Koleksiyonuyla Muhteşem Defileye İmza Attı..

Şile Belediye Meclisi Ekim Ayı İlk Oturumunda Borçlar ve Şile Bezi Festivali Tartışıldı

Down sendromlu sanatçı Madaslı’nın ‘Masumiyetin Kırmızısı’ serigisi Tekirdağ’da

LİSE ÖĞRENCİLERİNE KARİYER GELİŞİMİ EĞİTİMİ UZAY TEKNOLOJİSİYLE AKTARILACAK

Türkiye ile Bulgaristan Maçında Heyecan: 2026 Dünya Kupası Kritik Deplasman

ATEŞ TESİSAT KANAL GÖRÜNTÜLEME

BTP’nin 9. Olağan Kongresi şölen havasında geçti Hüseyin Baş: Bağımsız Türkiye salonlara sığmıyor “İstikbal biziz, biz geleceğiz” “Türkiye’nin terörsüz olması için demokrasisiz olması gerekiyormuş” “Vatandaşlık maaşını ilk 2004 yılında Prof. Dr. Haydar…

BTP 9. Olağan Büyük Kongresini 7 Aralık Pazar Günü Yapacak

Ekonomide Gerçek Dönüşüm Şarttır”

MEHMET BEKHAN: MİLLETİN İRADESİYLE YENİDEN İNŞA EDİLECEK BİR SİYASET DÖNEMİ BAŞLIYOR

GENEL
ORUÇ NE ZAMAN BAŞLIYOR? 2026 Dini Günler: Ramazan Ne Zaman? İşte 2026 Ramazan Başlangıç Tarihi
Mustafa Sandal’dan Hüseyin Baş’a; Seviyorum seni adam!
Muhtarlık seçim sonuçları! Mahalle muhtarınızı nasıl öğrenebilirsiniz? Muhtarlık sonuçları sorgulama
OZAN AHMET TAŞKIN BİZ GELİRİZ DEVLET BEYİM,
Deva Partisi Sarı kart Gösterdi
Kastamonulu Şevket Doğan
AÇIZ AÇ
Ekotom Hastanesi Başhekimi çirkin olaya cevap verdi işte videonun gerçeği
Avrupa Birliği Gazetesi 232 Sayısı