Sevgili Okuyucularım, bu yazı dizisi ülkemizin 18 yıl önce bugüne ışık tutan yatırımların neler olduğu ve bugüne nasıl ışık tuttuğunun ispatıdır.

18 yılını geride bırakıp, 14 Ağustos 2001 yılında kurulan “ Adalet ve Kalkınma Partisi   “ yani kısaca AKP 03 Kasım 2002 seçimlerinde % 34,28 oy alarak seçimi kazanmış ve tek başına iktidara gelmişti.

İktidara geldikleri dönem olan 2004 yılı ile 2011 yılı seçimlerinde bir yandan kötü giden ekonomiyi yavaş yavaş sisteme oturtarak ve bir diğer yandan da özgürlük ve demokrasi alanlarında yaptıkları icraatlar sonucunda her iki dönemde de başarılı sonuçlar almışlardır.

Ancak bu başarılarının arkasındaki gerçek ise 1999 yılı ile 2002 yılı arasındaki 57. Hükümet olan DSP - ANAP- MHP partilerinden oluşan merhum Bülent ECEVİT dönemine aittir.

Çünkü 57.Hükümetin yaptığı tarihi icraatlar, AKP’ in iki dönemi olan 2011 hatta 2013 yılına kadar AKP hükümetinin başarısı olarak gösterildi. Eğer erken seçim kararı alınmamış olsa idi ve seçimler zamanında yani 18 Nisan 2004 yılında yapılmış olsaydı belki 57. Hükümet tek başına iktidara gelecek ve bugünler yaşanmayacaktı.

Ecevit ve ortakları, iş yapmaktan yaptıklarını halka anlatamadıklarından dolayı seçimi kaybetmek pahasına bedel ödemişlerdir.

 Ecevit bunun adını “ SESSİZ DEVRİM “ olarak koymuştu.

Ecevit dönemi öncesinde, yıllardan beri uygulanan politikaların yarattığı ekonomik krizin boyutları, ülkemizi darboğaza sokmuş olup, ileriye dönük iyileştirme politikalarının kısa vadeli sonuçlar ile bazı sıkıntıları beraberinde getireceğinden, toplumun her kesiminin bunu özveri ile karşılaması gerekiyordu.

Ecevit, ülkenin yıllardan beri dokunulmamış pek çok soruna neşter atarak ulusal yararları daima ön planda tutup, kısa dönemde tüm sıkıntılara rağmen köklü çözümler getirmeyi ve yapısal reformlar gerçekleştirmeyi kendince bir görev bildi.

Halbuki, iktidarda kalmak uğruna birçok alanda devam eden sorunları önceki dönemlerdeki hükümetlerin yaptığı gibi halka hoş gelebilecek geçici önlemler alarak geçiştirebilirdi. Ama o sandıkta bedel ödeme pahasına bu yolu seçmedi.

Ecevit’in asıl amacı, istikrarın sağlanmasından sonra, ülkenin üretim kapasitesini harekete geçirerek ekonomik büyümeyi sosyal adalet içinde sağlayarak, işsizliğin önüne geçilip, düzenli bir yatırım ortamının kurulmasını sağlamaktı.

Ancak yapılan ekonomik programların halkı rahatlatacak sonuçlarının alınması sürecine girildiği bir sırada daha seçimlere iki yıl varken ülkemizin seçime zorlanması sonucunda yapılan tüm reformların meyveleri AKP’nin iki döneminde gerçekleşti.

57. Hükümet, 3,5 yılda tam 384 yasa çıkartarak yapılan köklü ve yapısal reformlar AKP hükümeti tarafından sahiplenmiş ve halk buna inanarak AKP hükümetini iktidara taşımaya devam etmiştir..

Ancak AKP iktidara geldiğinde henüz yeni doğan gençler şimdi 18 yaşına geldi ve oy kullanabilecekler ve diğer gençler ise henüz eski liderleri tanımadığından ve icraatlarını bilmediklerinden iktidar tarafından onlara algı operasyonu yapılarak saflarına çekmektedirler.

ECEVİT REFORMLARI

AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİ

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik süreci de Başbakan Ecevit döneminde başlatılan ilk icraatlarındandır.

AB’nin 2000 yılında diğer ülkeler içinde istenen Türkiye için Katılım Ortaklığı “ belgesine bağlı olarak Türkiye’nin çıkartmasını beklediği “ Ulusal Program “  çalışmaları sonucunda 19 Mart 2001 tarihinde çıkartılarak AB’ye sunulmuştur.

 Ağustos 2002 yılında ise AB’nin aday ülkelerden istediği Kopenhag Kriterleri’ne uyumu sağlayan yasalarla birlikte çıkartılan yasa sayısı 384’ü bulmuş olup, bu yasalar TBMM üyelerinin geceli gündüzlü çalışmaları sonucunda çıkartılmıştır.

EKONOMİDEKİ TEMEL YAPISAL REFORMLAR

Bankalar Kanunu

Ayrıca da bankacılık sisteminin düzenleyici-denetleyici çerçevesini yenilemek amacıyla Kanunla “ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu “ kuruldu.

Dünyada yaşanan 2008 Ekonomik Krizini ise Türkiye ve AKP iktidarı bu çıkartılan düzenleyici yasalar sayesinde atlatmıştır. Bunu kimse inkâr edemez.

Kamu Bankalarında Yeniden Yapılanma

Kısaca, siyasal iktidarların yandaşlarına ucuz ve geri dönmeyen kredilerle beslenmeleri kesinlikle önlenmiştir.

İşsizlik Sigortası

Gümrük Kanunu

 Ayrıca yasa uygulamasında gerekli olan “ Gümrük Müşavirliği “ kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşu olarak örgütlenmelerinin önü açılmıştır.

Akreditasyon Kanunu

04 Aralık 1999 tarihinde “ Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki kanun” yürürlüğe girmiştir.

Sermaye Piyasası Kanunu

Yap – İşlet – Devret

Telekomünikasyon

Tarım Kooperatifleri

Elektrik Piyasası Kanunu

Bireysel Emeklilik

Ekonomik ve Sosyal Konsey Kanunu

Sivil Havacılık Kanunu

Kamulaştırma Kanunu

Merkez Bankası Bağımsızlaştı

Böylece, siyasal iktidarların Merkez Bankası üzerinde ki baskısına son verilmiş ve bu kanun ile siyasal iktidarların karşılıksız para basmalarının da önüne geçilmiştir.

Telekom Kanunu

Doğalgaz Kanunu

Tuz Kanunu

Uluslararası Tahkim Kanunu

Şeker ve Tütün Kanunu

Kamu İhaleleri Saydamlaştırıldı

Ecevit Hükümeti bunu önlemek için 22 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren “ Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu “ nu çıkararak kamu ihalelerinde siyasal kayırmacılığın önlenmesinde büyük adım atmış oldu.

Denetimsiz Fon ve Vakıflar

Keza, bazı vakıflar da yine muhtelif kamu kuruluşlarında ve özellikle de yerel yönetimlerde denetimsiz harcamaların ve hatta rüşvetin, yolsuzluğun aracı olarak kullanılmıştır.

Bu sebepten muhtelif tarihlerde çıkarılan yasalarla denetimsiz fonlar kaldırılmış olup, Vakıflarla ilgili olarak da çeşitli düzenlemeler yapılsa da parasal açıdan denetimi yeterince denetim altına alınamamıştır.

Endüstri Bölgeleri

İstihdamı Teşvik Yasası

Böylece ertelenen SSK ve İşsizlik Sigorta Primlerinin işveren hisseleri tutarında erteleme süresi içinde gecikme zammı alınmayarak, işverenleri işçi ücretlerinden kestikleri Gelir Vergilerinin ödemesine de kolaylık getirmiştir.

Yolsuzlukla Sürekli Savaş

Bugüne kadar yolsuzlukla gerçek anlamda mücadele eden tek hükümet Bülent Ecevit Başbakanlığında olan 57. Hükümettir.

Bu sayede her türlü yolsuzluğa ve hırsızlığa karşı kararlı, ödünsüz ve etkin olarak mücadele dönemi başlattı.

Yolsuzluk neredeyse ülkenin yaşam biçimi haline gelmişti. Ecevit hükümeti mücadele kapsamında “Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Yasası” ile “ Organize Suçlarla İlgili Yasa “ larının çıkarılmasını sağladı.

Bölücü ve Dinci Terör Bitirildi ve Toplumsal Barış Sağlandı

Bölücü terörün kaynağını oluşturan Güneydoğu sorununa akılcı bir şekilde yaklaşan Bülent Ecevit, bu sorunu Türklük – Kürtlük sorunu olarak değil o bölgenin feodal yapısından kaynaklanan sömürü ve baskı düzeninin bir sonucu olarak görmüştür.

Bu sebepten Ecevit Güneydoğu sorununa ve o zeminden kaynaklanan bölücü terör olayına karşı Güneydoğu’ ya yönelik olarak bir kalkınma hamlesi başlattı. Bölgede istihdam olanakları yaratacak büyük teşvikler sağlayan kanunlar çıkardı.

Bu düşünceyle,

Ayrıca, inançlara saygılı laiklik anlayışı çerçevesinde inançları sömüren ve bunu şiddet kullanmaya kadar getiren ülkede faaliyetlerini artırmış olan dinci terörle de mücadele başlatılmış ve dinci terörü her zaman lanetlemiştir.

57. Ecevit Hükümeti, güvenlik güçlerinin özverili çalışmaları sonucu PKK terör örgütünün elebaşı ve diğerlerinin yakalamış ya da etkisiz hale getirmiş olup terörü bu dönemde büyük ölçüde sona erdirmiştir.

Hukuk ve Yargı Reformu

Anayasada Köklü Değişiklikler Yapıldı

Türkiye’yi Anayasa’da daha demokratik bir konuma getirmek amacıyla bu dönemde temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi amacıyla kapsamlı değişiklikler yapılmış ve bununla ilgili uyum yasaları çıkartılmıştır.

Bu değişikliklerin ana hatları ise,

En son 03 Ekim 2001 tarihinde yapılan Anayasa değişiklikleri ile ise,

 “ faaliyetin “ cezalandırılacağı denilmiş ve düşünce özgürlüğü suç olmaktan çıkarılmıştır.

AB ile ilgili uyum yasaları

Medeni Kanun

Bu kanun, 01.Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girdi. Eğer çiftler 01 Ocak 2003 tarihine kadar istedikleri mal rejimini seçecekler. Şayet seçim yapmayan çiftlerde ise bu tarihten sonra boşanırlarsa 01 Ocak 2003 tarihinden sonra elde ettikleri malları eşit paylaşacaklardır.

Diğer Düzenlemeler

Yapılan Diğer İşler

57. ECEVİT Hükümetinin tekrar iktidar olmaları durumunda devam edecek olan uzlaşıları

-     Güneydoğu ve Doğu Anadolu yörelerinin çağdışı yapısını temelinden değiştirecek, yoksulluğa ve işsizliğe somut ve etkili çözüm getirecek, devlet baskısına da ağa baskısına da yer vermeyecek, toprak ve gelir dağılımı adaletsizliği son verecek reformlar yapmaya devam ederek Ulusal Birliği sağlamak.

-     Bugüne kadar yapılan Anayasa değişiklikleri ile elde edilen olumlu gelişmeler sonucu demokrasiye gerçeklik ve işlerlik kazandırmak için toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir Anayasa hazırlamak.

-     Türk Ticaret Kanunu ile İcra İflas Kanunu başta olmak üzere sosyal yaşamı düzenleyen tüm kanunlarda yeni dünyadaki çağdaş düzene uygun düzenlemeler yapılanma yoluna gidilecektir.

-     Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun  (HSYK) yapısı ve işleyişi değiştirilecek, Adalet Bakanlığına bağlı olarak çalışan Teftiş Kurulu bu yüksek kurula bağlanacak, hakim ve savcıların mesleğe kabul edilmesi, atama ve nakilleri, yükselmeleri, idari denetimleri, disiplin işleri ve görevden uzaklaştırma işlemleri bu kurul tarafından yapılarak yargı mensuplarının Adalet Bakanının vesayetinden kurtarılacaktır.

-     Yeni Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza ve Tedbirlerinin İnfazına İlişkin Kanun tasarıları öncelikle yasalaştırılacak.

-     Türk Adalet Akademisi Kanunu tasarısı, idari ile kişi arasında çıkacak uyuşmazlıkların yargı yoluna başvurmaksızın uzlaşma ile çözülmesine olanak sağlamak üzere hazırlanan “ Kamu Denetçiliği Kanunu “ tasarısı hayata geçirilecek.

-     Anayasa’nın 38. Maddesinde yapılan değişlik doğrultusunda karşılıksız çek dolayısıyla hapis cezası uygulamasına son verilecek ve aynı zamanda çeke olan güveni artırmak amacıyla ilgili kanunda düzenlenmeler yapılması yoluna gidilecektir.

-     Adliyelerdeki davaların daha kısa sürede sonuçlanması için özellikle mali piyasalarda (bankacılık ve sermaye piyasası) ve diğer konularda ilgili uzmanlık mahkemelerinin kurulması, bir kısım ticari davaların da hakemde görülmesi ve bir kısım yarı idari, yarı yargısal işlerin mahkemelerin görevlerinin dışına çıkartılması ile yargının yükü azaltılacaktır.

-     Yeni Türk Medeni Kanunu’nun aile hukuku ile ilgili yapılan değişikliklerin daha başarılı uygulanabilmesi içi “ Aile Mahkemeleri Kanunu “ tasarısı da hayata geçirilecektir.

-     Hakim ve Cumhuriyet savcılarımıza hizmet içi eğitim verecek “ Türkiye Adalet Akademisi “ kurulacaktır.

-     İnsan hakları konusunda evrensel ve uluslar arası bildiri ve sözleşmelerde benimsenmiş çağdaş normlara uygun kurallardaki eksiklerini süratle gidermek, Medeni Kanunda gerekli düzenlemeler yapılmış olsa da kadın-erkek eşitliği ile ilgili bazı eksik uygulamalar giderilecek.

-     TRT ve diğer özel radyo – televizyon yayımcılığının yansız habercilik ilkesi çerçevesinde siyasal partilere ve düşüncelere yer verecek ve böylece medyadaki tekelleşmenin önüne geçilecek.

-     Ülke nüfusunun yüzde 70 ine yaklaşan gençliğin TBMM’ de temsil edilmesi için hala 25 olan Milletvekili yaşının daha aşağılara çekilmesini sağlanacak.

-     Milletvekillerinin ve Başbakan veya Bakanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasını zorlaştıran Anayasa hükümlerinin değiştirilecek.

-     Seçim yasasının daha demokratik bir düzeye kavuşturabilmek için yapılacak yasalar çıkartılacak.

-     Yurtdışında bulunan vatandaşlarımızın oy kullanmalarının daha sistemli olmaları açısından “ Yurt Dışı Seçmen Kütüğü “ oluşmasını sağlanacak..

-     Ulusal Program’da katılmayı taahhüt ettiğimiz “ e-Avrupa girişimi “ üye ülkeleri dolayısıyla Avrupa’yı dünyanın en dinamik ve rekabet gücü yüksek pazar haline getirmeyi amaçlamaktadır. Bu sebepten ülkemizde de bu girişim sayesinde daha ucuz, daha hızlı ve daha güvenli Internet kullanımı sağlanacak.

--   Kolektif zekaya sahip toplumlar, teknoloji geliştirmeyi, yeniliği hedefleyen araştırma, geliştirme, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayarak yeni bilgileri elde etmek, yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek üzere yeni sistem ve süreç ve hizmetler oluşturur veya mevcut olanları geliştirir. Bu amaçla “AR-GE” kültürünü toplumun her alanına yayılması sağlanacak.

-     Toplumların alt yapısını oluşturan temel endüstrilerden olan “ Yazılım “ ın geliştirilmesi amacıyla Türkiye’nin bulunduğu bölgenin bilgi teknolojisi bölgesi olması için yabancı yazılım ve bilişim kurullarının ülkemize yatırım yapmasını sağlanacak.

-     Üniversiteler ve araştırma kurumları ile üretim sektörlerinin birlikte işbirliği yapmasını sağlamak ve bu sayede ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve dış satıma yönelik bir yapıya kavuşmasını sağlamak. Bu yapının sağlanması için “ Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası “ çıkartılmıştır.

-     Ayrıca Türkiye “ Bilgi Toplumudur “ denilerek “ e-Türkiye “ projesini hayata geçirilerek genişletilecektir.

-     Devletin vatandaşlarına karşı yerine getirmekte yükümlü olduğu görev ve hizmetler ile vatandaşın da devlete karşı görev ve hizmetlerini karşılıklı olarak yerine getirmek amacıyla alt yapısı hazırlanmış olan “ elektronik devlet “  kısaca tanımlanmış olan   “ e-devlet “ projesi hizmete sokulacaktır.

-     Bilişim ve Internet konularında çalışacak “ İhtisas Mahkemeleri “ ‘in kurulacaktır..

-     Elektronik kayıtlara kanıtlama gücü verilmesi ve gerekli kurumsal yapının (onay makamı) oluşturulması için  “ e-imza “  ya hukuksal geçerlilik sağlanacaktır.

-     Eski ve yeni ekonomi arasındaki en belirgin fark bilgi ve iletişimin önemi ve kullanış biçimi olarak ortaya çıkmaktadır. Eski ekonomide sistemin bir parçası olan iletişim, yeni ekonomide bizzat kendisi olmaktadır. Bilgi, en önemli değer haline geldiğine göre, bilginin üretim, iletim, paylaşım ve denetiminde çok yönlü kanallara gereksinim duyulacağından ve bu bilgiden katma değer yaratabilmek için ürün ve hizmetlerin üretim, pazarlama ve tüketiminde yeni süreçlerin tanımlanması amacıyla “ Bilgi Ekonomisi “, “ Yeni Ekonomi “ kısaca “ e-ekonomi “ ile “ e-Ticaret “ in gelişmesi hayata geçirilecektir.

-     Bilgi toplumu için alt yapı, eğitim, insan kaynakları teknoloji gereksinmelerinin göz önünde tutulacağı ve gerekli tüm yasal düzenlemelerin bir bütün olarak ele alınacağı bir “ Bilişim Reformu “ gerçekleştirilecektir.

-     Okul öncesi eğitim yaygınlaştırılacak, okullaşma oranı AB ve OECD ülkeleri düzeyine getirilecek.

-     Eğitim sistemi “ eğitim – insan gücü – istihdam “ ilişkileri dikkate alınarak yeniden yapılandırılacak. İstihdam ihtiyacı ile üniversitelerde eğitime alınacak öğrenci sayısı arasında denge sağlanacak.

-     Mesleki Teknik Eğitim yoluyla “ ara insan gücü “ yetiştirilecektir. Bu amaçla öğrencilerin % 65 i Mesleki Teknik Ortaöğretimde % 35 i de genel ortaöğretim kurumlarında okullaşmaları sağlanacak.

-     Eğitimin her kademesine teknolojinin sağladığı olanaklar sağlanması için gerekli çalışmaları hayata geçirilecek.

-     Özel eğitime önem verilecek ve üstün zekalı ve engelli çocukların eğitimleri yaygınlaştırılıp geliştirilecek.

-     Düşünen, bilgi üreten, sorumluluk duygusu gelişmiş, yeni fikirlere açık, araştırıcı, topluma ve kalkınma sürecine katkı sağlayabilen, özgüveni olan, paylaşımcılığı benimsemiş, zihinsel üretimi yüksek bir gençlik yetiştirmek amacıyla gençliğin ihtiyacı doğrultusunda, bilişim teknolojisinde, istihdam da, kültür-sanat ve sporda, gerekli destek ve yardımın sağlanması için çalışılacak.

-     Engellilerin haklarını gözetmek, sorunları ile ilgilenmek, izlemek ve sonuçlandırmak üzere bir “ Engelliler Bakanlığı “ kurulacak.

-     Bakanlar Kurulu bünyesindeki Devlet Bakanlıkların sayısı Hizmet Bakanlığı sayısından çok olması nedeniyle çıkartılacak yasa ile Devlet Bakanlıklarının sayısı Hizmet Bakanlığı sayısının üçte birini geçemeyecek olup azaltılacaktır.

-     Başbakanlığa bağlı kurum ve kurullarının sayısının da çokluğu nedeniyle bunlarda azaltılma yoluna gidilecektir.

-     Bakanlar Kurulu’nun iş gücünü hafifletmek amacıyla hükümet politikasını ilgilendiren kararlar ile birden çok bakanlığı ilgilendiren kararlar dışında ki tüm kararlar ilgili bakanlığa veya kuruluşa devredilecektir.

Özellikle DDY banliyö ve yolcu vagonlarının konforsuz ve çağdışı görünümü değiştirilecek.

Bunun yanında Karayolları, Deniz işletmeciliği ve tersanecilik alanları ile THY da gerekli yatırımlar yapılarak geliştirilecektir.

Bu sebepten,

Bülent Ecevit, ülkede bir araya gelmesi mümkün değil dendiği bir ortamda seçmen böyle istedi diyerek ve geçmişe sünger çekerek MHP’ in de içinde yer aldığı DSP-ANAP-MHP den oluşan partilerle ve şimdiye kadar rastlanmayan bir uzlaşı kültürüne dayalı ortaklık kurdu.

Kabul etmek gerekir ki, ülkede biriktirilen sorunlar düşünüldüğünden de ağır ve çözümü zaman gerektiren sorunlardı. Kaldı ki, ülke bu günlere öyle birkaç senede gelmedi.

Ben burada okurlarıma Ecevit Hükümetinin bedel ödemeyi göze alarak bu yapısal değişiklikleri yaptığını ve ileride seçim sonunda yapacaklarını yazdım.

 Ancak bu son yıllarda ülkemizin yapılan yanlış politikalarla nereden gelip nereye gittiği ise malumunuzdur.

Bu yapılanlar Ecevit Hükümetinin “ SESSİZ DEVRİM “ idir.

Ecevit 2002 yılı seçim sonuçlarından sonra üzüntüsünü şöyle ifade etmişti, “ halkımıza hizmet yapmaktan yaptıklarımızı halkımıza anlatamadık.”

Bülent ECEVİT, SESSİZ DEVRİM’ i şöyle tanımlamıştı.

Bu vermiş olduğu taahhütten sonra tekrar halkın vereceği kararla tekrar seçilmiş olsa idi sonuçta kazanan HALK ve HAK olacaktı.

,5 yıl içinde bir ülkeye bu kadar yatırım yapan ve yaptığı yatırımlar ile yetinmeyip daha da geliştirmek için bu yatırımlarının daha da hız kazandıracağını taahhüt eden bu Ecevit Hükümetine halk bu yapılan icraatların yapısal geleceğini tahmin edemediğinden tekrar hükümeti kurma yetkisi vermemiştir.

Son 18 senede olanlara bir baktığımızda ise Merhum Bülent ECEVİT ve 57. Hükümet ortaklarına ne kadar haksızlık ettiğimizi daha iyi anlamalıyız.

Ne demişler “ Her millet layık olduğu şekilde yönetilir. “

Artık ülkenin tekrar istikrara kavuşması ve yaralarını sarması için son seçim köprüden önce son çıkış olacaktır.