TÜRKİYE’DE TURAN AKADEMİSİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULDU

“Dünyaya Kültür Taşıyan Ön Türkler Çalıştayı” Maltepe’de başladı

Maltepe Belediyesi’nin destekleriyle ilçenin yeni kültür-sanat merkezi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Dünyaya Kültür Taşıyan Ön Türkler Çalıştayı” başladı. Yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda akademisyenin katıldığı çalıştayda Türkiye Turan Akademisi ve Araştırma Merkezi’nin kuruluşu ilan edilirken çalıştayın açılış konuşmasını yapan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Türkiye edebiyatının çok değerli bir kalemi olan Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sizi ağırlamaktan onur duyduğumu belirtmek isterim. Çalıştaydan çok şey öğreneceğimizi ve deneyimlerimizi birbirimize aktaracağımızı düşünüyorum” dedi.

“ANADOLU’DAKİ KÜLTÜRÜ SİZLER AKTARIYORSUNUZ”

Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Türk Halkları Konseyi, Ön-Türk Akademisi ve Yeditepe Üniversitesi’nin işbirliğiyle düzenlenen “Dünyaya Kültür Taşıyan Ön Türkler Çalıştayı” yoğun bir katılımla başladı. İlçenin yeni kültür-sanat merkezi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen çalıştaya Kazakistan, Rusya, Azerbaycan, Almanya gibi birçok ülkeden Türklerin kökeni üzerine araştırmalar yapan akademisyenler katıldı. Eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek’in de yer aldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Türkiye edebiyatının çok değerli bir kalemi olan Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sizi ağırlamaktan onur duyduğumu belirtmek isterim. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Yaşar Kemal deyince sadece bir romancı, edebiyatçı akla gelmiyor. Aslında çalıştayın da adını taşıdığı Türklerin ana merkezlerinden biri olan Anadolu’daki o kadim kültürden günümüze gelenler, iz bırakanlar, kar tanesiyle örtülse bile Namık Kemal Zeybek gibi değerlerimiz sayesinde genç kuşaklara bunlar taşınıyor. Bizler de bu büyük yükü omuzlarımızda taşıyoruz. Neden? Maltepe Belediyesi görevi devraldığımız günden bu yana teninin rengi, ırk, dil, din ve mezhebine bakmayarak insana hizmet etmeyi Hakk’a hizmet etmek olarak gördük.” dedi.

Hunlardan Göktürklere, Uygulardan Selçuklulara karşı sınır tanımayan bir toplumun, anlayışın üstü örtülmüş olan izlerini ortaya çıkaran çalışan bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan bir kez daha onur duyduğunu belirten Kılıç sözlerini şöyle noktaladı: “Biliyoruz ki bugün attığımız adımın arkasında uzun yürüyüş ve mücadeleler var. Sadece Türkiye’de değil, Orta Asya’da da kimse Ahmet Yesevi’yi tanımıyor. İşte bu tür çalışmalar genç kuşaklara ulaşmakta bir köprü görevi görecektir. Bizler çeşitli forumlar düzenleyerek gençler ile tarihimiz arasında köprü kurma görevini yapıyoruz. Biz ancak tarihimizi anladığımız zaman geleceğimizi inşa etmiş oluruz. Bu coğrafyada Türklerin nelere kadir olduklarını görme şansımız oluyor. Değerli akademisyenlerden çok şey öğreneceğiz. Başarılar dilerim.”

ÇALIŞTAYIN SONUÇ BİLDİRGESİ KİTAP HALİNE GELECEK

Kılıç’tan sonra konuşan Türk Halkları Konseyi Başkanı Mahmut Oral ise, “Her birinizi şahsım ve teşkilatım adına selamlıyorum. Dünyanın farklı bölgelerinden değerli hocalarım çağrımıza yanıt verdiniz. Her birinize ayrı ayrı katkı ve çalışmalarınız için teşekkür ederim. Maltepe Belediye Başkanım değerli dost ve her daim Türk dünyasına duyduğu ilgisini yakından bildiğimiz Ali Kılıç’a ve bu çalıştayın gerçekleşmesinde büyük katkıları olan herkese teşekkür ederim. Bu gibi çalıştayların süreklilik kazanmasını sağlamak en büyük arzumdur. Akıl ve bilim ışığında yaptığınız bu çalıştay ile tüm dünyayı aydınlatacaksınız. Bu çalıştayımızın Türk tarihinin daha iyi anlatılması ve doğru anlaşılmasını sağlayacağı muhakkaktır. Bu çalıştayın sonuç bildirgesi ve kıymetli sunumlarınız kaynak haline gelecek ve kitap olarak bastırılacak. Bu kitap Türk devletlerine, akademik dünyaya ulaştırılacak. Tabi burada, bu konuda uzman akademisyenlerden bir kurul oluşturulup ortak Türk Tarihi kitabının yazılması ana hedef olmalıdır. Türk birliğine gidecek yoldaki bu çalışmaların ilgili bakanlıklar ile okullarda ortak müfredat olarak kabul edilmesi sağlanmalı ve okul ile üniversitelerde ders olarak okutulması gerçekleştirilmelidir. Bu, kutlu yolculuk için büyük adımdır” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE TURAN AKADEMİSİ KURULUYOR

Oral, Türklerin birbirini anlamasıyla birlikte ortak tarih ve kültür bilincini oluşturmanın hedef olduğunu belirttiği konuşmasında, “Turan Üniversitesi’nden hocalarımla Türkiye’de Türkiye Turan Akademisi ve Araştırma Merkezi’nin kurulmasının adımını attık. Bu bakımdan büyük Atatürk’ün de dediği gibi Türk birliği ile dünya barışa ulaşacaktır. Taş üstüne taş koyanların yoluna bizler de başımızı koyarız. Bin yıllık bu sevdanın oluşması adına düzenlenen bu çalıştay akıl ve bilimle bir sonuca ulaşacaktır.” dedi.

SARI GELİN VE DANS GÖSTERİSİ

Rahatsızlığından ötürü çalıştaya katılamayan araştırmacı-yazar Rıza Zelyut ise çalıştaya bir mesaj gönderdi. Ön Türk Akademisi Başkanı Vedat Köle’nin okuduğu mesajda Zelyut çalıştayın başarılı olmasını dileyerek katılanlara selamlarını iletti. ULUG (Uluslararası Genç Bilimciler Ağı) Koordinatörü Fatih Mehmet Şahin de bir selamlama konuşması gerçekleştirdi. Çalıştayın ilk oturumuna geçmeden evvel Azerbaycan’da televizyon programcısı ve sanatçısı Saide Ömer, Sarı Gelin türküsünü okudu ve bir dans gösterisi gerçekleştirdi.

Dans gösterisi sonrası Turan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rakhman Alshanov, “50 bin yıllık ekolojik felaketler ve Avesta efsanelerine yansıması” adlı kitabıyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Alshanov Avesta’da Türk izlerini anlattığı konuşmasında “Turan tarihinin çok dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Bu açıdan yaşanan doğal felaketler ve bunların tarihimizle ilişkisini ele almak önemlidir. Türkler hep savaşçı olarak gösteriliyor ancak medeniyetimiz oldukça kapsamlı bir medeniyettir. Avesta’ya İranlıların gözüyle değil daha bilimsel bakmak gerekiyor” dedi.

Tarihçi-etnolog Doç. Dr. Nuralciya Tagi ise, “Kurt imajı ve İkizler motifi, Sibirya’dan Roma’ya kadar yolculuk” başlıklı bir sunum yaptı. Tagi şunları söyledi: “Kurt yılan ve kurt karga imajı ikizler motifine önemli bir örnektir. Türkler 3 koldan dünyaya yayılmışlardır ve diğer medeniyetlerini mitolojilerinde ve kromozomlarında Türklerin etkisi bulunmaktadır.”