VEREN EL İLE ALAN EL ARASINDA BEYAZ KÖPRÜ

Beyaz Köprü Yardımlaşma Derneği Başkanı Haşim Karataş, “Çok genç bir dernek olmamıza rağmen, bu beş sene içinde çok güzel hizmetler yaptık. Sanki yıllar önce kurulmuş gibi faaliyetlere imza attık” dedi.  Beyaz Köprü Yardımlaşma Derneği’nin düsturunun “İnsanın olduğu her yerde olmamız lazım” olduğunu belirten Karataş, “ Bu düstur gereğince, gerek yurt içinde gerek yurt dışında her yerde  olmaya çalışıyoruz. Mağdur ve mazlum coğrafyalardaki insanlarımıza elimizi uzatmak istiyoruz. Derneğimizin adına layık bir şekilde ALAN EL İLE VEREN arasında bir köprü oluşturmaya çaba gösteriyoruz. Bu bağlamda yaptığımız çalışmaları ve insanlığa kazandırmaya çalıştığı misyonu önemsiyoruz. Yurt dışına gidiyoruz Filipinler’e. Ecdadımız oralara çok güzel eserler kazandırmış, Ben gözümle gördüm, şahit oldum. Abdulhamit Han’ın eserleri hâlâ orada. Biz bugün niye oralarda olmayalım?” dedi. BEN ARACIYIM Veren El ile Alan El arasında ben sadece bir aracıyım veren olmasa, hayır severlerimiz olmasa bizler, hiç bir şey yapamayız ben kendi adıma söylüyorum oralara gidip göremeyenler bizleri anlamaz bizler, oralarda, çok büyük sıkıntılar çekerek emanetleri yerlerine ulaştırmanın çabasına giriyoruz. Orada içme suyu yok insanlar, kirli suları içerek, hasta oluyor ölüyorlar, yeterli gıda olmadığı için günde sadece bir öğün yemek yiyebiliyorlar. Onu “da bulabilirlerse bizlerin burada beğenmeyip çöpe attığımız ekmekleri orada bulsalar, uğruna ölürler, o kadar yoksul o kadar aç insanlarımız var, ben sadece dediğim gibi bir aracıyım ve güzel yürekli insanlarımızın sayesinde bir öğün bile onlara sofra kurabilmek bizim için bir nimettir.

SU KUYULARI VE SÜNNET ORGANİZASYONLARI

Afrika’da bir çok ülkenin hâlâ sömürüldüğünü, bu güzel coğrafyalarda insanların kendi ülkelerinde yabancı gibi yaşadığını kaydeden Karataş, “ Biz buralara beraber gittiğimiz işadamlarımızla yardım dışında neler öğretebiliriz mantığıyla işler de yapıyoruz. Bunun yanında su kuyuları açıyoruz. Çünkü bu bölgeler kurak bölgeler. Senede ancak üç veya dört ay yağmur dönemi yaşanan bu bölgelerde (Orta ve Kuzey Afrika’da)  su gerçekten çok büyük bir ihtiyaç. Biliyorsunuz su hayattır. Hayırseverlerimizin katkılarıyla insanlarımıza hayat kaynağı olan suyu kavuşturmuş oluyoruz. Ayrıca Ramazan’da iftar sofraları açıyoruz, Ramazan kolileri dağıtıyoruz. Ve çok daha önemlisi, sünnet organizasyonları yapıyoruz. İnanın ben, benim boyumu bile aşan delikanlıları sünnet ettirdim. Bu işin başka bir boyutu da, sünnet olan kardeşlerimizin Müslüman olmasına, hidayete kavuşmasına vesile oluyoruz. Bu bizim için çok büyük bir kazanç” ifadelerini kullandı.  

KURBAN HAZIRLIKLARI

Kurban Bayramı dönemi için çalışmalarının hummalı şekilde yürüdüğünü, 8 bölgede ayrı ayrı ülkelerde kurban kesimi gerçekleştireceklerini ifade eden Karataş, “ Tanzanya, Çad, Kamerun, Nijerya, Filistin Gazze içerisinde, kanayan yaramız Yemen’de Allah’ın izniyle bize emanet edilen kurbanları vekalet kesmiş olacağız inşallah ve muhtaçlara dağıtacağız. Ancak fiyatlara baktığımızda ben senelerdir Afrika’ya gidip geliyorum, orda fiyatlar değişmiyor, ama Türkiye’de çok değişiyor. Bu sene de Türkiye’de kurban fiyatları dövizin artışıyla birlikte çok arttı maalesef. Biz Afrika’da kurban fiyatı için 100 dolar diyoruz. Ancak bağışçılarımız haklı olarak, “Biz Amerika’da mı yaşıyoruz, neden dolar diyorsunuz? Eleştirisinde bulunuyorlar.  Ama Afrika’da 100 dolara tekabül eden karşılıktır bu. Dolayısıyla biz 700 tl gibi bir fiyat biçtik Afrika için. Yemen için 850 TL, Filistin için 2 bin yüz, Kudüs 2 bin 750, Türkiye bin 200 fiyatlarını koyduk” diye konuştu. Derneklerinin misyonlarının “alan ile veren” arasında köprü olmaya çabalamak olduğunu vurgulayan Karataş, “Biz hizmetlerimizin çoğunu aslında biz paylaşmıyoruz. Kurban veren kardeşimize kurbanının fotoğrafını ve videosunu atıyoruz, ondan sonra aradan çekiliyoruz. Su kuyusu da aynı şekilde. Bazı kardeşlerimiz diyor ki, “Su kuyusu açalım, ama bunu paylaşmayalım”..: Bazısı da diyor ki, “Bunu paylaşalım ki, bir başka hayırseverler görsün ve teşvik olsun”… Biz aracıyız, muhtaç ile muğni arasında bir köprüyüz” ifadelerine yer verdi.