Anasayfa /Köşe Yazarları / TÜRKİYE’NİN YÜZYILI” “BATIL’IN SON YILI”

TÜRKİYE’NİN YÜZYILI” “BATIL’IN SON YILI”

BEĞENDİM

14 Mayıs 2023’de Türkiye yeni rotasını çizmeye hazırlanıyor..

Nasıl ki;20.Yüzyıl başlarında uzun yıllar uğraşarak her yerinden didiklenmiş “Hasta adam” Osmanlı İmparatorluğunu Abdülhamid Hanın ayağa kaldırmak için verdiği milli ve manevi mücadelesine;”sen bunu nasıl başarırsın”diyerek cezalandıran erk,Abdülhamit’i hal edip ,koca imparatorluğu
tarih sahnesinden sildi ve bunu sözde kurtuluş reçetelerine bağladı.

Yani;
Hasta adamın ayağa kalkması batılıların batılıların reçetesi ile olması gerekiyordu.Bunun için de fitne tohumları ekmeleri tek çareleriydi.

Batıcılık,Osmanlıcılık,Türkçülük ve İslamcılık diye insanları dört kola ayırarak kodlarını ve kadrolarını ihdas ederek işe başladılar.

Osmanlıcılara; efendim biz böyle iyiyiz düzen devam etsin demelerini

Milliyetçilere; hayır efendim Türkler asıl unsurdur, hasta adamlıktan kurtulmanın reçetesi Türklerin birliği ile mümkündürü.

Batıcılara;nasıl olur efendim batı bu işi çoktan başarmış taklit edelim olsun bitsini.

İslamcılara; ne münasebet efendim islam’ın Ümmet anlayışıyla biz ayağa kalkarızı görev olarak yüklediler.

Her söylemde olduğu kadar hepsinin farklı sebeplerden haklı yönleri vardı ama hiçbiri gerçekten hasta adamı ayağa kaldırmaya odaklı değildi amaçları gereği.Yıkmaktı asli görevleri çünkü.

Abdülhamit Han ise hasta adamı ayağa kaldırmak için bir başına mücadele veriyordu ve herbirinin iddiasına mukâbele eden gayretleri vardı.
Tabi bu kimsenin umrunda değildi maksat kurdun kuzuya dediği gibi ;

”Kurt ile kuzu akarsudan su içiyorlar ve Kurt suyun yukarısından Kuzu’da aşağı kısımdan su içiyordu ve Kurt Kuzu’ya;’ niye suyumu bulandırıyorsun bakayım ‘der ve zavallı kuzu da; ‘nasıl olur efendim ben aşağıdan su içiyorum sana gelmez benim artığım’ deyince Kurt;’sus bakayım o benim bahanem yoksa ben seni nasıl yiyeceğim’
Dediği gibi tıpkı.

Sonunda istediklerini aldılar herkes bir tarafa çekerek Abdülhamit hanı hal ettiler ve sonrası malum ülkeyi önce Balkan savaşlarına sonrasında da birinci Dünya harbine bilinçsizce sokarak paramparça ettiler. Yani birinci perdeyi eksiksiz oynadılar..

Ama gelecek adına da bir şeyi not ettiler; Fare misali üfleyerek yiyerek bitirmek.
Şimdilik bunlarla yetinelim nasılsa “bizim uşaklar” dan herhangi biri yönetecek kalan coğrafyayı.
Şayet günün birinde kafa kaldıran biri olursa onuda aynı yöntemle hal ederiz dediler.

Tabi bugünkü Recep Tayyip Erdoğan diye bir Anadolu delikanlısının Abdülhamit’in yarım kalan işlerini tamamlayacağını ve üstüne de çağın gereği yatırımlarla bir anda dengeleri Türkiye lehine altüst edeceğini hesap edememişlerdi..

Savunma sanayiden sağlığa,
ulaşımdan telekomünikasyona,
dış politikadan eğitime,yeraltı kaynaklarından ihracata,
Türkiye’nin otomotivinden Türk jetlerine ve daha bu yazının kapasitesini aşan yatırımlarla Dünyayla rekabet edebilecek düzeye getirmesi ve yine “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini izlediği dış politika ile Dünyaya kabul ettirince; “Batıcılık” yanlılarının elinde malzeme bırakmayarak BATICILARI.

Başörtü sorununu ebeden çözmesi,Ayasofya’yı temelden ibadete açması,laiklik ilkesini layıkıyla uygulayarak herkese ibadet özgürlüğünü vermesi gibi pek çok dini hassasiyetleri gözeterek çözmesiyle;İslamcılık yanlılarının elinde malzeme bırakmayarak İSLAMCILARI,

Türk dünyasının bütün bileşenlerini bir araya getirerek kurduğu “Türk Devletleri Teşkilatı” ,Azerbaycan’ın işgal altındaki Karabağ bölgesine Türk sihaları ile özgürlüğü,Türk dünyasının tek alfabeye geçmesini sağlayarak “Turan Hayali” ve Türk’ün kızılelmasını ve nihayet Başbuğ Alparslan Türkeş’in dokuz ışığındaki tüm hayallerini gerçekleştirerek de MİLLİYETÇİLERİ boşa çıkardı.

Osmanlıcıları zaten Cumhuriyeti kuranlar boşa çıkarmıştı.

Böylece batının kendi adamları üzerinden kontrol ettiği tüm parçaları Recep Tayyip Erdoğan tekelinde toplayarak millileştirilmiş olması batı(l)’ın fena şekilde oyunu bozmuş oldu.

Bunun üzerine batıl yeni oyun ve cephelere evrilmek zorunda kaldı.

Bunu da altı masa üzerinden yapmak isteği aşikar oldu,
şöyle ki;

Chp ve Deva ile;batıcı,
Saadet ve Gelecek ile; islamcı,
İyi parti ile de milliyetçileri tasfiye edip batının çöplüğüne çevirdi.

İkinci perde de Ermeni artığı HDP’yide ekleyerek BİDEN’in uşakları başlığını uygun görüp Türkiye’nin parçalanmasını da görev olarak vermiştir.

Ve karşısında gerçek Milliyetçiler ve Türkiye sevdalıları bir blok oluşturmuş ve “Tek Vatan,Tek Millet,Tek Devlet ve Tek Bayrak” ilkesini benimsemiş ve hainlere geçit yok ebede kadar demiştir.

Buradan da anlaşılıyor ki yeni yüzyıl iki kutuplu olacak;“Türkiye’nin Yüz Yılı”
“Batıl’ın Son Yılı”
Olarak konuçlanacak siyaset.

BİZ DE
”Mete Hun imparatorluğunun başına geçer ve imparatorluk karışıklık içerisindedir. Bunu fırsat bilen düşman komşusu,Mete’ye elçi göndererek Dünyaca meşhur Atını ister ,Mete meclisine danışır ve meclisinin çoğunluğu verme der ve Mete verme diyenleri idam eder ve Atını düşmana verir.Aradan zaman geçer bu sefer yine Mete’den başka bir değerli varlığını ister düşman ,aynı sahne orada gerçekleşir ve düşmana istediğini verir.Nihayet düşman çölden ibaret olan bir toprak parçasını ister ve meclis bu sefer de ver der ve Mete ver diyenleri idam eder. Ve açıklar; Birinci ve ikinci talepleri bana özeldi ve ülkem savaşa henüz hazır değildi o nedenle verdim ülkemin tamamen parçalanmasını önledim yani zaman kazandım.Ama bu sefer benden millete ait olam ve kanla aldığım toprağı istiyordu, bir karış toprak vermektense topyekün yok olurum daha iyi diyerek vermedim.Bunu idrak edemeyenleride bu yüzden idam ettim.”

Biz de bu asil mesajda olduğu gibi ,toprağımıza göz dikenlere karşı Anadolu’nun yiğit evladı Recep Tayyip Erdoğan’ın safında ve onun neferi olmayı vazife bilerek Ak Parti’den aday adayı olduk.

Yine;
“İki delikanlı bir adamı yakalamış Hz.Ömer’e getirir ve huzura gelince; “ya Ömer bu adam babamızı öldürdü bizde yakaladık sana getirdik bunun cezası nedir?” Derler.
Hz.Ömer adama dönerek;”
doğru mu der bu delikanlılar?”adam da ;” evet “diye cevap verir.
“O zaman bunun cezasının da kısas olduğunu biliyorsun değil mi?”deyince Hz Ömer,
adam;”tabi”der.
Adama idam cezası verdikten sonra sorar;”son bir sözün var mı?” Adam;”üç günlük yolda çoçuklarım var onlarla helalleşmek istiyorum müsaade edersen “der.HzÖmer;” peki ben sana nasıl güveneceğim “ Adam;”ısar34 ayeti kerimesinde Cenab-ı Hak;Müslümanlar bir söz verdiği zaman onu yerine getirirler aksi halde ahirette hesapları ağır olur dediğini hatırlatmak isterim sana ya Hz.Ömer” der.Bu sefer de Hz.Ömer;” ama bize bir kefil bırakman lazım,sen dönmezsen onu idam edelim diye, var mı böyle bir kefilin?” Adam döner cemaate sorar;”var mı bana kefil olacak?” En arkadan Ebu Zer parmak kaldırır ve “ben varım”der.Hz Ömer Ebu Zer’e;”Peki bunun sonunun idam olduğunu biliyor musun ?Bu adam gelmeyince” “biliyorum ya Ömer” der Ebu Zer.Ve adam Atına bindiği gibi dört nala uzaklaşır.Ama geride kalanlar üç gün boyunca adamın gelmeyeceğine inanırlar.
Üçüncü günü akşam üzeri adam gelir ve Hz.Ömer;”be adam sen nasıl geldin bu fırsatı nasıl teptin?” Deyince adam;”Demesinler ki müslümanlar sözüne durmuyor “dedi. Bu sefer ölen adamın çoçukları Hz.Ömer’e;”ya Ömer biz de kısas hakkımızdan vazgeçtik “derler ve bu sefer de delikanlılara Hz.Ömer;”Bu nasıl olur?”der ve delikanlılar;”ya Ömer demesinler ki müslümanlar da hiç merhamet kalmamış diye”deyince Hz.Ömer bu kez Ebu Zer’e döner;”peki ya sen Ebu Zer ne diye ve neye güvenerek bu adama kefil oldun?”Ebu Zer;”Ya Ömer demesinler ki müslümanlar da birbirine hiç güvenmiyor.”

Diyerek müslümanlara canları pahasına üç miras bıraktılar ve biz de tüm benliği ile bunları yaşatan ve milletinin dertleriyle dertlenen adamın yanında yer alabilme onuru için AK PARTİ’den aday adayı olduk..

15 Mayıs 2023 Sabahı
Türkiye’m kazanacak ve kazanımlarını artırmaya devam edecek.
Elhamdulillah zerre şüphemiz yoktur buna..
Dileğimiz bu orduda bir nefer olarak bize de yer olmasıdır vesselam ..
Dua bekleriz efendim..
[email protected]