Yavuz Ağıralioğlu: Siyaset başladığı gibi bitirenlerin er meydanıdır

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

NİSA NUR BACAK / ANKARA-BHA

A Parti, “Ortak akıl, ileri Türkiye” sloganıyla, Yavuz Ağıralioğlu’nun liderliğinde kuruldu.

Ağıralioğlu’nun hayatını anlatan bir video gösterimi yapıldı. Videoda, “Vatan söz konusu olduğunda dünya iah damarını kesmekten çekinmeyiz” mesajı vurgulandı. Ayrıca, kadınlara ve kızlara yaşatılan haksızlıkların son bulması ve liyakatin önemi üzerinde duruldu.

Parti tanıtım toplantısı ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde partinin marşları çalındı. Marşlarda “Geliyoruz halkın sesi olmaya, geliyoruz korkuyorlar korkacaklar Yavuz Ağıralioğlu yanında inananlar”, “Biz biriz, beraberiz. Birlikte Türkiye’yiz. Millet için çare var, anahtar yüreğimizde” gibi sözler dikkat çekti.

Ağıralioğlu salona girdiğinde büyük bir coşku yaşandı ve “Gençliğin umudu Yavuz Başkan!” sloganları atıldı.

Toplantı, Prof. Dr. Özcan Eroğlu’nun tüm şehitler için dua okumasıyla başladı.

Ağıralioğlu konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i ve Devlet Bahçeli’yi, Öcalan ile ilgili açıklamaları nedeniyle eleştirdi. Ayrıca, sınır sorununa da değinen Ağıralioğlu, partinin temelini milletin oluşturacağını belirtti.

Ağıralioğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının başındayız. Yarın cumhuriyetimizin 101. yılı. Bu aziz vatanı ne pahasına olursa olsun korumaya yemin etmiş bir şekilde ilerliyoruz. Partimiz de bu kararlılıkla yol alıyor. Cumhuriyet 100 yılını geride bıraktı. 1 asırlık cumhuriyetimizin kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyet’in kurucularını, başladıkları gibi bitirdikleri için hayırla yad ediyoruz. Siyaset, başladığı gibi bitirenlerin er meydanıdır. Milletiyle buluştuğu her yerde güzel sözlerle buluşturmuş olan AK Parti iktidarı, bu salona ve meydanlara güzel laflara şahit olmuştur. Ancak, güzel konuşanların değil güzel yapanların zamanı gelmiştir. Bir milleti ayağa kaldırma sorumluluğunu üstleniyoruz. İktidarla ilişkimizi düşmanlık değil, sorumluluk belirlemektedir. 2023 hedeflerini tutturabilselerdi, milletin ufkunda bir sonuç olabilseydi keşke. Ne cumhuriyetin ikinci yüzyılı ne de bu sıkıntılar milletimizin kaderi değildir. Parmaklarındaki yüzüklerle başlayan yolculuğu, biz milletin umut kadrosu olarak sürdürüyoruz. İktidarı yerden yere vurmak amacıyla konuşmuyorum. 81 milyonun sorumluluğunu taşıyan bir parti olmanın umudu var. Ben bu toprakların evladıyım diyen herkes bizdendir, biz de onlardanız. Biz bir itirazın kadrosuyuz. Türk milleti zor zamanlarda. Memleketin ufkunda umutsuzluk dolanıyor. Sınırlarımız, bölgemiz, güvenliğimiz zor durumda. Yoğun bir sığınmacı göçü altındayız, neslimiz zor durumda. Çocuklarımız hayal kuramaz oldu, onlar da zor durumda. Geçimimiz, hayat standartlarımız zor durumda. Ürettiğinin hakkını alamayanlarımız, çiftçilerimiz zor durumda. Yüksek faiz baskısı altında kalıyoruz, üreticilerimiz zor durumda. Adalette muazzam bir yayılma var, zor durumdayız. Siyasette zor durumdayız. Özgürlüklerimiz, dünyayla rekabet etme imkanlarımız zor durumda. Bir memleket zor durumda. Vatanımızın sorunları var, ama çözmezsek vatan sorunumuz olur. Devletimizin sorunları var, çözmezsek devlet sorunlarımız olur. Memleketimizin ve milletimizin sorunları var, çözmezsek memleket ve millet sorunlarımız olur. Bu millet, siyasi dedikodu ile kaybedeceği bir günü yoktur. Dünya sıkışıyor, bölge sıkışıyor, tarih sıkışıyor, üstümüzdeki hesaplar sıkışıyor ve Türk milleti sıkışıyor. Milliyetçiliğimiz, dindarlığımız, muhafazakarlığımız sıkışmış görünüyor.

Ekonomimiz sıkışmış görünüyor. Bütçemiz sıkışmış görünüyor. Bu milletin bugün yaşadığı sıkıntıları yarın yaşamamak için her türlü imkanı var. Dünyanın her yerinde ticaret yapabilecek gücümüz var, pazar var, pazara koşacak enerji var, üretim var. Bütün bunları hesap edecek bir devlet lazım bize. Yanlışından dönecek bir asalet lazım bize. Bu vatanın bize nasıl bırakıldığını bilen bir mesuliyet lazım bize. Bir Türk plan yapınca bir millet ne bulur? Kurtuluş Savaşı bunun göstergesidir. Cumhuriyet sadece bir milletin kurtuluşunu değil, yeniden doğuşunu değil, aynı zamanda herkesi devlet yönetimiyle buluşturmanın da imkanıdır. Türkler uzun yıllar boyunca han boyu, hakan boyuna kendilerini teslim etmişlerdir. Türkler hakan boyu bir millettir. Bu Türklerin kut’udur. Cumhuriyet, Türk milletinin her evladını han boyu, hakan boyu yapmıştır. Sorunlarıyla yüzleşebilen bir mesuliyetten söz ediyoruz.

Milletin uzun tarihi boyunca arkasında bu kadar beklediği, ihtimal imkan verdiği siyaset tarihindeki tek örnek AK Parti’dir. Keşke milletin verdiği bu imkanı başarabilselerdi. Milletin ufkuna 2002 yılında yeniden başlama imkanından söz etmişti. “Aziz milletim, Mal biriktirmeye değil sizi mal sahibi yapmaya geliyoruz. Tek mal varlığım bu yüzüğüm” demişti. Siyaset iyi başlayanların değil, başladığı gibi bitirenlerin işidir. Tevazuyla başlayan, kibirle gölgelenen, helalle başlayıp haramla örselenen, fakirle başlayıp zengin sofralarıyla beslenen, üretimle başlayıp ranta doğru yürüyen, birleştirmeyle başlayıp bölebilen, bu salonu doldurmayı başaran, milletimiz. Nöbetini tutacağımız yere yürüyoruz. Korunması gerektiği halde korunmayanları da biliyoruz. Alın terimizi muhafaza edeceklerdi, edemediler, liyakati, nezaketi, insanların haklarını ve hukuklarını, paranın değerini, beytülmalı devletin imkanlarını, sınırlarımızı muhafaza edeceklerdi. 22 yıllık iktidarın yaptığı her iyi şeye teşekkürler. Milletin hizmetini göreceğimiz yere yürüyoruz. Neyi muhafaza edeceğimizi biliyoruz. Ben milletimin beni bildiği yerde bulması için yaşadım. Ben ödemek zorunda olduğu borcunu bilen bir memleket evladıyım. Biz milletimizin utanacağı şeyler yapmayan evlatlarıyız. Biz de şimdi milletimizi bildiğimiz yerde bulmaya yürüyoruz. Ben sizi buldum aziz milletim. Bildiğim yerde buldum. Hükümet duysun, Ben milletimi mahsun buldum. Ben milletimin evlatlarını ümidi yıkılmış buldum. Ben milletimin evladının ülküsü olanlarını mahsun buldum. Ben milletimin üretenlerini zorda darda buldum. Ben milletimin evlatlarını ülkesinde iş bulamadığı için yurdu terk etmek üzere buldum. Ben milletimi buldum, kendisine parmak sallamış buldum, zorda buldum, darda ama mahsun ama mahcup buldum. Ben milletimi buldum. Milletimizi bu hale getiren keşke bir dış müdahale olsaydı. Bu memleket kendisi gibi on kişiye yeterdi, ama bir zümreye yetemedi. İnsanlığa yeterdi, bir avuç muhterise yetemedi.

Tutacak mı endişesine cevaben söylüyorum biz neyin tutacağını bilerek geldik. Aybüke Yalçın öğretmenin gözlerinden, Eren’imizin kararlılığından, Ömer Halisdemir’in kahramanlığından tutacağız. Fethi Sekin’in adanmışlığından tutacağız. Kendisine maden kazasından üç gün sonra Soma’da kendisine kavuşmuş ele “Benim bekleyenim yok arkadaşımı kurtarın” diyen adanmışlıktan tutacağız. Devletin ambulansı kirlenmesin diye ayakkabısını çıkaran şehitlerimizin şehadetinden tutacağız.

Bu memlekette adaletten ümidi yitirmişler için adaletten tutacağız, alın terinden tutacağız. Tarlada çiftçinin nasırlı ellerinden tutacağız. Kendilerine üniversiteler açılmış, iş imkanları hayalleriyle girip işsiz çıkan gençlerin umutlarından tutacağız. Hareketimiz tutacak endişesi olanlara sesleniyorum, neyin tutacağını bilenleriz. Bu memleketin ayağa kalkmak için her türlü imkana sahip olduğunu bilenleriz. Siyasete bilmiyorum demeyi öğreteceğiz. Bugün yaşadığınız her şeyi ben biliyorum nobranlığından yaşadığınızı bilmekteyiz. Bilene soran, bilenlerle yürüyecek, yaptıklarımızın hesabını vereceğiz.

Elinde her türlü kudreti olduğu halde memleketin sorununu çözemeyen, maharetle bu kadar sorunla millete umut olamayan muhalefet bize bu yolu açmıştır. Bu milletin bugün bulduğunun üç beş katını bulma imkanı var. Ey iktidar, Cumhurbaşkanımız gibi söyleyeyim; Sattıklarınız bizim, topladıklarınız bizim. Sebep olduğunuz fakirlikle çocuklarımıza değil torunlarımıza bıraktığınız borç bizim. Biz size bağırmıyoruz da siz niçin bağırıyorsunuz?

22 yıldır iktidarda olan sayın cumhurbaşkanı, siyasi tarihimizin başarısıdır. Ama iktidarda kaldığı halde şimdi muhalefet boşluğunu gördüğü için iktidara 2024 yılında geçmiş gibi davranılıyor.

22 yıl sonra hissenize utanç düşmesi gerekirken hissenize düşenlere bakın. Ben bir siyasi hasma konuşur gibi konuşmuyorum, bir kardeşe konuşur gibi konuşuyorum. Yaptıklarınızın mahcubiyetiyle konuşuyorum. Partimizi kuruyoruz. Uzağı yakın ederek geldiniz. İnanın, bu salondaki ve dışına taşan coşkunuz. Bir parti münakaşasına değil 85 milyonu bir ve beraber etme yokunda kuruyoruz. Hayırlı olsun. Başlıyoruz!