Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı olması, sadece Amerika’nın iç politikasında değil, küresel dengelerde de büyük yankı uyandırdı. Özellikle Orta Doğu’da Türkiye, Gazze, Suriye ve daha geniş anlamda bölgesel politikalar açısından yeni bir döneme girdik.
Trump ve Orta Doğu: İsrail-Filistin Meselesi
Trump’ın önceki başkanlık döneminde İsrail’e verdiği sınırsız destek, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve Filistinlileri tamamen dışlayan politikaları, bölgedeki çatışmaları daha da derinleştirmişti. Şimdi yeniden başkan olarak Beyaz Saray’a dönmesi, Gazze’de süregelen İsrail saldırıları karşısında Biden yönetiminin bile zaman zaman göstermelik yaptığı “itidal çağrıları”nı tamamen ortadan kaldırdı. İsrail’in eli daha da serbest bırakıldı ve Filistin halkı için çok daha zor bir süreç başladı.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Gazze konusunda sert söylemler geliştirse de İsrail’le ticari ilişkileri sürdürüyordu. Ancak Trump’ın dönüşüyle artan baskı, Ankara’nın manevra alanını daha da daralttı. Yeni süreçte Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinde daha sert adımlar atması, Batı ile daha fazla gerilim yaşamasına neden olabilir.
Suriye Politikası: YPG ve Türkiye Açmazı
Trump’ın başkanlığı döneminde ABD’nin Suriye politikası tam bir muamma olmuştu. Bir yandan Suriye’den çekilme açıklamaları yaparken diğer yandan PKK/YPG’yi silahlandırmaya devam etti. Şimdi yeniden başkan olarak göreve başlamasıyla Türkiye’nin en büyük güvenlik tehditlerinden biri olan PKK’nın Suriye uzantısına desteğin devam edeceği kesinleşti.
ürkiye açısından en kritik nokta, ABD’nin Suriye’deki varlığını azaltması durumunda oluşacak güç boşluğunun nasıl doldurulacağı. Rusya ve İran’ın etkisini artırması, Ankara için yeni zorluklar yaratıyor. Türkiye’nin bu denklemi kendi lehine çevirebilmesi için sahada daha proaktif adımlar atması gerekecek.
Türkiye ve Yeni Dünya Düzeni
Trump’ın başkanlığı, ABD-Çin rekabetini daha da kızıştırdı. Bu da küresel ticaret dengelerinden askeri stratejilere kadar pek çok alanda etkili olacak. Türkiye, son dönemde BRICS ve Asya eksenli alternatiflere yönelse de Batı ittifakının önemli bir üyesi olarak kaldı. Ancak Trump’ın NATO’ya karşı önceki döneminde gösterdiği ilgisizlik ve Avrupa’yı kendi başına bırakma stratejisi, Türkiye’nin de NATO içindeki rolünü tartışmaya açabilir.
Ayrıca, Trump’ın Rusya’ya daha yumuşak yaklaşabileceği göz önüne alındığında, Türkiye’nin S-400 meselesi, savunma sanayisi ve Karadeniz politikaları yeniden şekillenebilir. Bu durum, Türkiye’nin ABD ve Rusya arasında daha dengeli bir siyaset yürütmesini zorlaştıracak.
Sonuç: Zorlu Bir Dönem Kapıda
Trump’ın yeniden başkan olması, özellikle Orta Doğu ve Türkiye açısından çalkantılı bir süreci beraberinde getirdi. Türkiye’nin Gazze konusunda daha sert bir duruş sergilemesi, Suriye’de kendi güvenlik stratejisini yeniden gözden geçirmesi ve ABD ile ilişkilerini buna göre şekillendirmesi gerekecek. Küresel dengelerin değiştiği bir dönemde, Türkiye’nin diplomatik ve askeri hamleleri her zamankinden daha fazla önem taşıyor.
Şimdi asıl soru şu: Türkiye, yeni dünya düzeninde kendine nasıl bir yer bulacak?
Kamuran Seyhan
Araştırmacı-Yazar
02:00
02:00
News
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
GÜNDEM
