Hatay'da panik: İsrail'in saldırıları Tartus'ta büyük patlamalara yol açtı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“`html

Malik ÖRDEK / HATAY-BHA

Suriye’nin Tartus kırsalına İsrail’in düzenlediği gece baskını, bölge halkını büyük bir korku ve endişeye sürükledi. Tartus yakınlarındaki yerleşim birimlerinde çıkan şiddetli yangınlar söndürülmeye çalışılırken, patlamaların etkisi Hatay’da da net bir şekilde hissedildi.

İsrail’in askeri mühimmat depolarını hedef aldığı açıklanan saldırı, devasa bir patlamaya yol açtı. Patlamanın şiddeti öyle yüksekti ki, sismik istasyonlar olayı 3.0 büyüklüğünde bir deprem olarak kaydetti. Bu gelişme, Hatay halkında derin bir tedirginlik yarattı.

Olay yerlerine hızla itfaiye, ambulans ve sivil savunma ekipleri sevk edildi. Ancak yıkıcı saldırının etkileri Suriye ile sınırlı kalmadı; Hatay’a yakın yerleşim yerlerinde yaşayanlar, sınır ötesindeki gerilimin kendilerini nasıl etkileyeceğinden endişeli.

“Güvenliğimiz tehlikede”

Hataylılar, sınırın hemen ötesindeki şiddet olaylarının güvenlik kaygılarını iyice artırdığını dile getiriyor. Köylerde yaşayan vatandaşlardan bazıları, “Patlama sesleriyle uyandık. Çocuklarımız korkuyor, bu saldırılar ne zaman bitecek?” diyerek yaşadıkları korkuyu ifade etti.

Analistler, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarında son dönemde artış olduğunu ve bu durumun sınır bölgelerindeki Türk vatandaşlarını da olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Yaklaşık 15 köyün saldırının hedefi olduğu ve yerel halkın büyük kayıplar yaşadığı bildiriliyor. Tartus kırsalındaki yangınların devam etmesi yaşamı olumsuz etkiliyor ve Hataylılar yetkililerden daha güçlü güvenlik önlemleri talep ediyor.

“En çok barışa ihtiyacımız var”

Bölge halkı, uluslararası toplumun barışı sağlamak için harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak, “Savaş sadece sınırları değil, insanların barış umutlarını da yıkıyor. Biz sadece burada güven içinde yaşamak istiyoruz.” çağrısında bulunuyor.

Sınır ötesi çatışmalardan olumsuz etkilenen Hatay’da yaşanan bu olaylar, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırıyor ve hem yerel halkı hem de tüm Türkiye’yi kaygılandırıyor.

“`