DOLAR

34,4287$% 0.26

EURO

36,3238% 0.23

STERLİN

43,6544£% 0.09

GRAM ALTIN

2.834,90%0,03

ÇEYREK ALTIN

4.825,00%0,12

TAM ALTIN

19.301,00%0,12

ONS

2.562,49%-0,19

BİST100

9.420,42%1,29

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

TETHER

$%

ad826x90

S -1 : Anayasalar ile değişim süreçleri arasında ne gibi bir bağ bulunmaktadır ?

ad826x90

 

C-1 :Dünya düzeninde asıl olan değişimdir . Her canlı varlık gibi cansız varlıklar da evrenin sürekli değişen dönüşüm süreci içinde   hızlı bir değişime sürüklenmektedir . Değişen canlıların hareketleri  yer  yüzündeki değişim süreçlerini doğrudan etkileyerek eskisinden çok daha farklı bir yeni  dünya düzeni oluşumunu insanlığın önüne çıkarmaktadır . Önemli olan insanlığın bu durumun farkına vararak yaşam düzenini sürdürebilmesidir . Anayasalar da değişime uyum sağlamalıdır .

 

S-2 : Hukuk açısından değişim olgusu nasıl değerlendirilebilir ?

ad826x90

 

C-2:  Hukuk bir sosyal bilim olarak değişim süreci içindedir .Ne var ki ,değişimi arkadan izleyerek normal hukuk düzeninin devam etmesi  hukuk biliminde esas olduğu için , değişim adına  bir takım alt üst oluşların kabül edilmesi mümkün değildir . Esas olan geçmişin birikiminin korunması ve geçmişten gelen  hukuk birikimi çerçevesinde değişim olaylarının izlenmesidir . Bu çerçevede ortaya çıkan her yeni durumun hukuk düzenleri açısından ele alınarak değerlendirilmesi ve ortaya çıkan yeni tabloya göre hukuk düzeninde geleceğe dönük yeniliklerin  devreye sokulmasıdır . Hukuk  alanında yenilikler belirlenirken  geçmişin birikimi yol göstermeli , değişiklikler de uygulama alanına  getirilirken var olan hukuk düzenlerinin bozulmamasına dikkat edilmelidir .

 

S-3 : Hukuk ile anayasalar arasında ne gibi  bağlar bulunmaktadır ?

ad826x90

 

C- 3 :Bir ülkede hukuk düzeninin varlığı o ülkede bir devlet düzeninin bulunmasına bağlıdır . Her devlet düzeni beraberinde bir hukuk yapılanması getirir . Ayrıca  bir devletin var olması da  anayasaların bulunmasına doğrudan bağlantılıdır . Anayasalar bir anlamda devletlerin  hem statüsünü hem de kimliğini yansıtan belgelerdir . Bu çerçevede , bir ülkede gerçek anlamda hukuk düzeninin varlığı  anayasal yapılanmanın bulunmasına  bağlıdır .Anayasalarda var olan genel ilkelere göre hukuk düzenleri biçimlenir . Her ülkede geçmişten gelen toplum düzenlerine uygun hukuk yapıları kurulurken , anayasalar daki genel ilkeler  esas alınır . Anayasalar genel olarak her ülkede var olan hukuk düzenlerinin  temel dayanağıdır . Anayasası olan her devlet hukuk devleti olma iddiasını da beraberinde taşımaktadır . Gelişmiş hukuk devletlerinde anayasalar en ileri düzeydeki  formları gündeme getirebilmektedir .

 

S- 4 : Devletler ile anayasalar arasında ne gibi yakın ilişkiler bulunmaktadır . ?

 

C-  4 : Esas olarak her devletin bir anayasası vardır . Bunun  iki istisnası olarak İngiltere ve İsrail’de  yazılı anayasal olmadığını belirtmek gerekir . Dünyayı beş yüzyıl yöneten  İngiliz devletinin bayrağında  Hrıstıyanlığın işareti olarak haç bulunmaktadır ve devletin kendi   mezhebi olarak diğerlerinden farklı bir biçimde  Presbiteryenlik  esas alındığı için bir tarikat devleti olarak  dini esasları temel almış  ve yazılı bir anayasaya yönelmemiş bir devlettir . İsrail  Davut yıldızlı  bir din devleti olarak kutsal  kitaplarını esas aldığı için  Tevrat ülkenin anayasal  düzeninin esası olarak  benimsenmiş ve bu yüzden yazılı bir anayasa ortaya konulmamıştır . Her alanda temel  yasalar çıkartılarak  anayasa boşluğu doldurulmaya çalışılmış ama normal anayasal devletler de olduğu gibi istikrarlı bir kamu düzenine kavuşulamamıştır .Bu iki devletin dışında her devletin bir yazılı anayasası vardır ve devletlerin hukuk düzenlerini bu  yazılı metinler belirlemektedir .

 

S-5 :Anayasalarda ne gibi durumlarda değişiklikler yapılır ?

 

C-  5 :Dünya siyasal sisteminde ya da  çeşitli ülkelerin toplumsal yapılarında önemli değişikler meydana gelirse ve bu durumda var olan hukuk düzenleri tehlikeye girerse o zaman anayasalarda değişikliğe  gidilebilir . Önemli olan var olan devlet yapısının korunması , devletin özünün ve temel yapısının değişiklikler karşısında zarar görmesinin önlenmesidir . Her devlet uluslararası rekabet alanında diğer devletler ile rekabet halinde olduğu için , kendisini güçlendirecek değişikliklere gereksinme duyulduğu zaman gidebilir .  Anayasalarda yapılacak değişiklikler  tümüyle devlet düzenini korumayı ve güçlendirmeyi hedeflemelidir . Aksi durumlar , devletlerin ve hukuk düzenlerinin geleceğini tehlikeye atacağı için  dikkatli hareket edilmesi gerekmektedir .

 

S-6 :Durduk yerde anayasalar değiştirilebilir mi ? Ya da temel anayasa maddelerinde değişikliğe gidilerek ortaya bambaşka bir devlet modeli getirilebilir mi ?

 

C- 6 :Durduk yerde anayasa değiştirilemez . Anayasa gibi temel bir yasal belgede değişikliğe gidilmesi için  acil ya da beklenmedik durumların  belirmesi ya da  ülkeyi tehdit eden yeni bir olumsuz durumun gündeme gelmesi gerekmektedir . Herhangi bir devlette  bir anayasal düzen varken  bambaşka bir devlet kurmaya yönelen bir köklü değişikliğe gitmek, devletlerin devamlılığı ya da hukuk sistemlerinin sürekliliği gibi ilkeler açısından anayasa hukukunda mümkün değildir . Devletlere her türlü saldırı yapılırken ; askeri , ekonomik ve  elektronik saldırılar gibi hukuki yönden de  farklı saldırılar  örgütlü bir biçimde gündeme gelebilir . Yer yüzünde var olan iki yüz devlet düzeni içerisinde büyük devletler küçük ve orta boy devletler üzerinde hegemonya mücadelelerine girebilmektedir . Her büyük devlet ya da siyasal güç dünyanın herhangi bir bölgesinde kendi çıkarları doğrultusunda  yeni bir siyasal düzen kurmaya yöneldiği aşamada ,o bölgede bulunan çeşitli devletleri emperyal projelere uygun bir biçimde  değişime zorlamaktadır . Bir çok ülkede olduğu gibi bu gibi durumlar Türkiye Cumhuriyetinin geçmişinde fazlasıyla görülmüştür . Batılı emperyalistler önce Osmanlı İmparatorluğunu kendi istedikleri düzene sokmak için anayasal değişime zorlamışlar ve bunun sonucunda da  koskoca merkezi imparatorluk çökerek dağılmak zorunda kalmıştır . Bugün de benzeri durumlar ortaya çıkmakta  ve bir çok büyük ulus devlet emperyal güçler tarafından bölünmeye çalışılırken , bunu kolaylaştıracak yeni yasal yapılanmalar anayasal değişiklik paketleri ile ülkelerin siyasal gündemlerine taşınmaktadır .

 

S-7- :Türkiye’de gündeme gelen anayasa değişikliğini nasıl değerlendiriyorsunuz . ?

 

C- 7-:Bir  genel kamu hukuku bilim adamı olarak  son değişikliklere lüzum olmadığı kanaatındayım .Çünkü  bugünkü anayasa  önceki dönemlerde 18 defa değişmiş  maddelerinin yarısından fazlası yeniden kaleme alınmış ve ülkenin hem küreselleşme hem de Avrupa Birliği süreçlerinde gereksinmesi olan anayasal yapılanmalar bu değişiklikler aracılığı ile uygulama alanına getirilmiştir .Bu çerçevede Türkiye’nin halen bir anayasa sorunu bulunmamaktadır  , çünkü  yıllardır yapılan değişiklikler aracılığı ile Türkiye Cumhuriyeti devleti yeni dönemin koşullarına uyum sağlamıştır . Özellikle insan hakları  ve demokratik süreç açısından  Avrupa Birliği üzerinden Türkiye anayasal yapılanmasını çağdaş düzeyin üzerine çıkartmıştır . Ne var ki , daha sonra ortaya çıkan Büyük Orta Doğu ya da Büyük İsrail projeleri doğrultusunda Türkiye de bir merkezi alan devleti olarak  yeniden yapılandırılmaya çalışılmaktadır . Emperyal projeler bölge devletlerini parçalarken , Türkiye’de buna uygun bir yapılanmaya doğru sürüklenmektedir . Yeni kamu tüzel kişilikleri oluşturma girişimleri üzerinden eyalet  ve federasyon yapılanmaları öne çıkartılmaya çalışılmaktadır . Türkiye’nin böyle  bir yeni yapılanmaya hiç biri biçimde gereksinmesi bulunmamaktadır .

 

S-8- :İçinde bulunulan sıcak çatışma ve savaş koşullarında anayasa değişikliği doğru mu ?

 

C-8-:Sıcak çatışmalar ve savaşlar beraberinde yeni yapılanmalar getireceği için , bu gibi istikrarsızlık dönemlerinde anayasa değişikliklerine gidilmesi  ülkenin birliği ve  güvenliği açılarından doğru değildir . Her gün değişik çizgilerde gelişme gösteren sıcak çatışmaların  yarın ne gibi gelişmeler göstereceği belli olmadığı için , belirsizlik ortamlarında anayasa gibi temel metinler değiştirilemez. Öncelik savaşların ve sıcak çatışmaların durdurulmasına verilmelidir .Bir yandan insanlar ölürken  , diğer yandan  dışarıdan zorlanan  emperyal projeler çizgisinde anayasaların değiştirilmesi  orta ve küçük boy devletler açısından yok oluşun başlangıcı olabilir . Bölgesel projeler milli devletlerin anayasal yapısını bozabilecek derecede anayasa  değişikliklerine neden olmamalıdır .Savaşların nasıl sonuçlanacağı , yeni güç dengelerinin oluşumunda hangi gücün galip geleceği ,  çatışma ortamlarından kazançlı çıkan güçlerin ne gibi yeni planları gündeme getireceği belli olmadığı için ,savaş sürecinde kesinlikle anayasalara dokunulmamalıdır . Merkezi coğrafya ülkelerinin hepsinin gelecekte parçalanacağı ve bir bölgesel federasyona uygun yeni eyaletler oluşturulacağı artık açıkça ifade edildiği için Türkiye ve komşusu olan mevcut devletler böylesine bir  dağılma girişimine karşı kendilerini koruyarak  var olan anayasalarına sıkı sıkıya sahip çıkmalıdırlar .

 

S-9-:Anayasa değişikliklerinde nelere dikkat edilmelidir ?

 

C-9-:Anayasaların değiştirilmesi sırasında devletin ve buna dayalı olarak kurulmuş olan siyasal rejimin korunmasına ve bunu bozabilecek  değişikliklere karşı çıkılması gerekmektedir . Devletlerin ,ulusal,üniter,merkezi ,laik ,sosyal ve demokratik yapılarının  kazanılmış hakların muhafazası açısından  korunmasında her ülkenin ve devletin ulusal çıkarları vardır ve bunlar  kesinlikle korunmalıdır .

 

S-10-:Türkiye’nin bugünkü anayasa referandumunu nasıl görüyorsunuz ?

 

C-10-Çok erken atılmış bir adım olarak görüyorum . Öncelikle dünyanın nereye gideceği belli değildir .Yeni dünya düzeni belirlenmeden yapısal bir anayasa değişikliğine gitmek ,Türk devletinin  çöküş ve dağılma sürecini hızlandırabilecektir . Ancak  yeni dünya düzeni belirlendikten sonra , Türkiye o zaman  yeni duruma uyum sağlamak üzere bir anayasa değişikliğine gidebilir .

 

PROF. DR. ANIL ÇEÇEN :

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Menderes’in Tarihi Cami Kıyımı

HIZLI YORUM YAP