40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
7.021,00%0,34
28.001,00%0,34
3.335,67%0,36
10.222,02%-0,03
4782277฿%1.63469

OHAL KHK’LARI İLE İŞTEN ÇIKIŞLARDA FARKLI KODLAR UYGULANMASI (SGK KOD 36 VE 37) OLAĞANÜSTÜ HALİ KALICILAŞTIRMAKTA VE BİNLERCE VATANDAŞIMIZI SOSYAL ÖLÜME İTMEKTEDİR
“Bu kod sebebiyle kişiler özel sektörde de iş bulamamakta ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır.”
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilk defa 1/9/2016 tarihli ve 2016/20 sayılı Genelge ile düzenlediği ve 24/4/2019 tarihli ve 2019/9 sayılı Genelge ile son halini verdiği sisteme göre; OHAL KHK’sı ile işyeri kapatılan ya da kamu görevinden çıkarılan kişilerin işten çıkarılma nedenleri ile ilgili kısma sırasıyla 36 ve 37 kodları işlenmektedir. İş başvuruları sırasında işten çıkış nedenini gösteren bu kodların işveren tarafından görülmesi nedeniyle bu kişiler özel sektörde de iş bulamamakta ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
“Bu kişilere, özel sektörde de iş verilmemesi yönünde bir baskı ve teşvik sistemi oluşturulması hukuken ve vicdanen kabul edilemez.”
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun farklı işten çıkış kodları öngören bu genelgesiyle devlet tarafından damgalı bir vatandaş kategorisini hayata geçirmiştir. Birçok ilde özel sektör işverenlerine belediye zabıtası ve vergi denetimi gibi araçlarla baskı yapıldığı hepimizin malumudur. Özel sektörün bu kişilere iş vermemesi yönünde bir baskı ve teşvik sistemi oluşturulması hukuken ve vicdanen kabul edilemez.
“Bu durum Anayasa’da düzenlenmiş olan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır.”
Haklarında herhangi bir kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olmasa dahi bu vatandaşlarımız oluşturulan siyasi konjonktür nedeniyle istisnalar ve kişisel bağlantılar dışında özel sektörde iş bulamamaktadırlar. Kişiler hakkındaki FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı oldukları yönündeki varsayımların bir genelge ile ayrımcılık sebebine dönüştürülmesi Anayasa’da düzenlenmiş olan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. SGK kodlarının sosyal sigorta sistemindeki standart sonuçlardan başka sonuçlar doğurması ayrımcılık yasağını ihlal eder. Anayasa’nın çalışma hakkı başlıklı 49. maddesinde, devletin çalışma hakkı ile ilgili yükümlülükleri ortaya koyulmaktadır. Buna göre devlet, yeni engeller getirmekle değil, ‘çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek için gerekli tedbirleri almakla’ görevlidir. Bir temel hak ve hürriyet olan çalışma hakkı, bir genelgeyle düzenlenen özel SGK kodları nedeniyle uygulamada birçok insan açısından kullanılamaz hale geldiği için temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceğine dair Anayasa’nın 13. maddesine de aykırıdır.
“Devlet, bireyler arası ilişkiler alanında olsa da özel hayata saygı hakkının güvencelerini sağlamaya yönelik tedbirleri almakla, dolayısıyla mesleki hayatın sürdürülmesini korumakla yükümlüdür.”
Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkı da devletin bu konudaki yükümlülüklerini ortaya koymaktadır. AİHM ve AYM içtihatları ile ortaya koyulduğu üzere, kişilerin mesleki hayatları özel hayatları ile sıkı bir bağ içerisindedir. Devlet, bireyler arası ilişkiler alanında olsa da özel hayata saygı hakkının güvencelerini sağlamaya yönelik tedbirleri almakla, dolayısıyla mesleki hayatın sürdürülmesini korumakla yükümlüdür. KHK ile kamu görevinden çıkarılan ya da işyeri kapatılanlara yönelik bu ölçüsüz düzenleme, sosyal ve psikolojik etkileri bir tarafa, bireylerin hayatlarını devam ettirebilme imkânlarını da ellerinden almakta ve özel hayata saygı haklarını ihlal etmektedir.
“İktidar, OHAL KHK’ları ile ortaya çıkan çok ciddi insan hakları sorunlarına karşı kör, sağır ve dilsiz kalmayı ve çözümsüzlüğü sürdürmeyi tercih etmektedir.”
İktidar, OHAL KHK’ları ile ortaya çıkan çok ciddi insan hakları sorunlarına karşı kör, sağır ve dilsiz kalmayı ve çözümsüzlüğü sürdürmeyi tercih etmektedir. Oysa bırakın KHK sorununa çözüm bulmayı, üstüne bir de vatandaşların özel sektörde çalışmalarının da önüne engeller koyulmasıyla ülkemizin hukuk ve insan hakları yarası derinleşmektedir. Ötekileştirme kültürü yerleşik bir hal almakta, toplumsal barış her geçen gün daha da zedelenmektedir.
“DEVA Partisi olarak, insan haklarının korunması için çalışacak ve bunların önündeki tüm engelleri kaldıracağız.”
DEVA Partisi olarak, hukuka aykırı bu ayrımcılık sisteminin sürdürülmesine karşıyız. Hukukun üstünlüğüne olan inancımızın ve bağlılığımızın gereği olarak, anayasa ve evrensel ilkeler ışığında insan haklarının korunması için çalışacak ve bunların önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
Smugglers and mercenaries make war between Russia and Ukraine tensions
Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Özdil: 5.000 m²’lik Taşınmazlar Geri Alındı..

Moda Tasarımcısı Erol Albayrak “Moira by Urfa” Koleksiyonuyla Muhteşem Defileye İmza Attı..

Şile Belediye Meclisi Ekim Ayı İlk Oturumunda Borçlar ve Şile Bezi Festivali Tartışıldı

Ak Parti Şile Belediye Meclis Üyesi Onur Taylan: Eleştirilerim Sizlere Değil Genel Başkanınıza ve İl Başkanınıza

Down sendromlu sanatçı Madaslı’nın ‘Masumiyetin Kırmızısı’ serigisi Tekirdağ’da

LİSE ÖĞRENCİLERİNE KARİYER GELİŞİMİ EĞİTİMİ UZAY TEKNOLOJİSİYLE AKTARILACAK

Türkiye ile Bulgaristan Maçında Heyecan: 2026 Dünya Kupası Kritik Deplasman

ATEŞ TESİSAT KANAL GÖRÜNTÜLEME

Mustafa Sandal’dan Hüseyin Baş’a; Seviyorum seni adam!
Muhtarlık seçim sonuçları! Mahalle muhtarınızı nasıl öğrenebilirsiniz? Muhtarlık sonuçları sorgulama
OZAN AHMET TAŞKIN BİZ GELİRİZ DEVLET BEYİM,
Deva Partisi Sarı kart Gösterdi
Kastamonulu Şevket Doğan
AÇIZ AÇ
Ekotom Hastanesi Başhekimi çirkin olaya cevap verdi işte videonun gerçeği
Avrupa Birliği Gazetesi 232 Sayısı