DOLAR

36,5901$% 0.09

EURO

40,0307% 0.99

STERLİN

47,4019£% 0.59

GRAM ALTIN

3.430,96%1,07

ONS

2.918,33%1,03

BİST100

10.438,33%0,15

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AZ BULUTLU 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bu deprem bize, 2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan “ TÜRK TİPİ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ “ denilen dünyada eşi benzeri olmayan ucube sistemin ne kadar yanlış bir devlet yönetim olduğunu gösterdi.
Çünkü ülke yönetiminde söz sahibi olanların yetkilerini kullanmadan önce “ Sayın Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde “ diyerek talimat alarak mahallere müdahale ettikleri herkesçe malumdur.
Bu depremde de geç talimat aldıklarından ve Sayın Cumhurbaşkanının ise olaya geç müdahale ettiğinden ( ki bunu kendisinin yaptığı en son açıklamadan da öğreniyoruz) olay mahalline gerek askerlerimiz ve gerekse sivil toplum kuruluşları zamanında müdahale edemediler.
Bu sonuç da tüm yetkilerin tek kişide toplanmasının yanlışıdır.
Ayrıca pandemide 5 maskeyi dağıtamayan iktidardan bu depremde anında kriz masası kurarak olaya müdahale etmesini beklemek hayalden öte olurdu.
Depremin üzerinden 7 gün geçmesine rağmen hala kurtarma çalışmalarına devam edilse de 24 bini geçmiş can kaybının daha da yükseleceği kaygısı hepimizi üzmektedir.
Asıl sorun birkaç gün sonra bizi beklemektedir. Çünkü göçük altında kalan hayatını kaybetmiş insanlar çürümeye ve kokuşmaya başladılar. Kemirgen ve yeraltında yaşayan bu canlıları unutmamak lazım. Bunlar çevreye tetanos, difteri, hepatit B gibi her türlü bulaşıcı hastalıkları yayacaklardır.
Ancak, deprem sonrası felaketi yaşamış şehirlerimizde yağmalar devam etmekte ve Suriye sınırımızdaki beton dökülerek yapılan 900 km. lik engeller bile Suriyelilerce teller kesilerek ülkeye yağma için kaçak giriş yaparak girmeye devam etmektedirler.
Şuan da Suriyelisi, Afganlısı ve diğerleri tarafından özellikle geceleri yollar kesilerek soygun yapmaya dahi göze almışlar ve halka korku salmışlardır. Bunun sonucu da insanlar sabahlara kadar evlerinin önünde hırsız kovalamaktadırlar.
Bu nasıl bir güvenlik zafiyetidir, anlamakta zorlanıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı yağmacılar var diyor, İç İşleri Bakanı ise tam tersine yağma olayları söz konusu değildir diye açıklama yapıyor.
Biz böyle bir ortamda kime inanacağız.
İşte “ Siyasi İslamcılık “ dedikleri bu zihniyet, her türlü kendilerinin beceriksizliğinden meydana gelen olayları cahil halkı ikna etmek için “ kader, takdir, ilahi adalet, fıtrat “ gibi İslami ifadelerle ikna etmeye çalışıyorlar.
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar ok yaydan çıktı. Bunun sorumluluğunu sadece müteahhitlere yükleyerek kurtulmak söz konusu değil. Hatırlarsanız Soma faciası, hızlı tren kazaları, kömür madenleri patlamaları gibi tüm olaylarda kendilerini akladılar.
Bundan sonra çark öyle işlemeyecek. Bu olayın sorumluları o inşaatları denetleyen yapı denetim şirketleri, ruhsat veren belediye görevlileri ve bunların bağlı oldukları kurum ve kuruluşların yetkilileridir.
Bu silsile yukarı doğru çıkmalı ve o makamları atayan iktidara kadar da uzanmalıdır.
Bu basit bir deprem olayı değildir.
Çünkü önümüzde ne zaman olacağı belli olmayan enerji yüklü faylar var ve en önemlisi de tüm akademisyenlerin açıkladığı “ İSTANBUL DEPREMİ “ var.
Şayet gerekli önlemler orada da alınmaz ise 10 vilayete bedel veya daha fazla canlı veya cansız zarar verecek deprem bizi beklemektedir.
Tek isteğim 22 senedir bu olaylara çare olamayan bu iktidarı ilk seçimlerde gönderip yeni gelecek iktidar tarafından liyakate dayalı bir ekiple olayın üzerine gitmesidir.
Haydi ülkem, İnşallah bu sarsıntıyla aklımız başımıza gelmiştir diye umuyorum.12.02.2023

NEJDET DERİCİ
Latest posts by NEJDET DERİCİ (see all)

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

EYT LİLERE KADEME ŞOKU GELİYOR

ZAFER PARMAKSIZ EMRE ÇARŞIM

HIZLI YORUM YAP