34,6494$% 0
36,3664€% -0.1
43,6014£% -0.08
2.933,42%0,09
2.632,86%0,07
9.636,12%-0,25
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUCUSU ATATÜRK’LE NE ALIP VEREMEDİĞİNİZ VAR?
AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora’nın bir sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımdaki mesajı, bu açıklamayı yapmamızı zorunlu kılmıştır.
Cora paylaşımında ‘’Bugün ülkemizde iki tarihi olay yaşandı. Birisi Sayın Cumhurbaşkanı RT Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul İzmir arasını 3,5 saate indire İzmir-İstanbul otoyolu hizmete açıldı. Diğeri ise aynı saatlerde Kılıçdaroğlu tarafından 3,5 metre uzunluğundaki Atatürk heykelinin açılışı gerçekleştirildi’’ demiştir.
Bu üslup olgun bir siyasetçiye asla yakışmayan bir üsluptur!
Sayın Cora, ne ile neyi karşılaştırdığının farkında bile değildir!
Bir yandan aklınca muhalefeti, bir iş yapmamakla eleştirirken, bir yandan da ülkemizin kurtarıcı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü küçümsemeye çalışan bir tavır içerisinde olduğunun farkında mıdır?
Sayın Cora, Erdoğan 17 yıldır iktidardadır ve elbet de memleketin ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarını o yapacaktır. Bu nedenle iktidara gelmiştir.
Bu işleri yapmak muhalefet mi iktidarın mı görevidir?
Bunu bilmiyor musun, bu tür işleri muhalefetten beklemek akıl işi midir?
Tabi iktidar döneminde Erdoğan yönetimlerinin, ülkenin kaynaklarını nasıl har vurup harman savurduğu, beton ekonomisiyle, kaynakların önemli bir kısmını yandaşlara dağıtarak ekonomiyi nasıl nefessiz bıraktığı, ülkeyi nasıl büyük bir krize sürüklediği, dış operasyonlara açık hale getirdiği unutulmamalıdır.
Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu icranın başında mıdır ki, bu tür alt yapı yatırımları kendisinden beklenmektedir?
Ama elbet de memleketin bu kadar kötü yönetildiği bir ortamda, harcanan o kaynaklarla CHP, Türkiye’nin üzerine birkaç Türkiye daha koyabilecek icraatlar yapardı.
Sayın Cora, sizin bu ülkenin kurtarılmasına ve kurulmasına önderlik eden büyük önderimiz Atatürk’le bir alıp veremediğiniz mi vardır?
Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun Atatürk heykeli açması sizi neden rahatsız etmektedir?
Atatürk olmasaydı ne yol yapacak vatanımız, ne yolumuz, ne de onurumuz olurdu, bunu bir türlü anlayamıyorsunuz değil mi?
HALKI SOYAN BİR PROJE
Yeri gelmişken bir gerçeği de ifade edelim: Ulaşım çok ama çok önemli bir ihtiyaçtır. Ancak kamusal çıkarları önceleyen, doğru maliyet analizleri ve bilimsel-teknik koşullarla hazırlanan, ranta değil topluma hizmeti amaçlayan projeler olması koşuluyla!
İstanbul-İzmir yolu önemli bir projedir. Ancak bu projeyle ilgili olarak halka doğrular söylenmemektedir.
Projenin neredeyse bedava hazırlandığı ve kendi kendini finanse ettiği iddiası külliyen yanlıştır, yalandır. Projenin maliyeti, halkın sırtından haksızca alınacak fahiş geçiş ücretleriyle karşılanacak ve müteahhit firmalara verilecektir.
Açılan ilk bölümde araçların geçiş ücretleri, maliyetin tamamen halkın sırtına yüklendiğinin bir kanıtıdır.
Bu yol şimdilik otomobiller için İstanbul ile İzmir arası geçiş ücreti Osmangazi Köprüsü dahil 256.3 TL olacaktır. Bu rakam gidiş ve dönüş olarak hesaplandığında 500 TL’yi geçecektir.
Araçlardan sınıfına göre alınacak ücretler şöyledir: ikinci sınıf araçlar 410 TL; üçüncü sınıf 486.9 TL; dördüncü sınıf 645.8 TL; beşinci sınıf 815 TL; altıncı sınıf 179.4 TL’dir.
Bununla birlikte hükümetin, belirli rakamların gerçekleşmemesi halinde yolu yapan şirkete ödemeyi vaat ettiği kaymak belirsizdir.
Sayın vekil, Atatürk’e ve Sayın Kılıçdaroglu’na kendince sataşmayı bırakıp, halkın nasıl soyulduğuna baksa, görevine daha uygun hareket etmiş olacaktır.
Sayın Cora’nın TBMM tarafından Atatürk’e Başkomutanlık unvanın verildiği tarihte yaptığı bu açıklama büyük bir hata ve talihsizliktir.
Sayın Cora’yı son derece talihsiz olan bu sözlerini geri almaya, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parlamentoya yakışır bir sorumlulukta hareket etmeye davet ediyorum.
Bu vesileyle TBMM tarafından kendisine “Başkomutanlık” yetkisi verilişinin 98. yılında Kurtuluş mücadelemizin büyük önderi ve Cumhuriyeti’mizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve şükranla anıyorum.
PAMUKTAKİ SORUN VERİMDE DEĞİL, ÜRETİM ALANLARININ DARALMASINDA”