35,2883$% 0.28
36,7243€% 0.16
44,2353£% -0.01
2.964,58%0,22
2.616,58%0,03
9.855,96%1,89
26 Ocak 2024 Cuma
Biz ki İnandığımız inanç ve din üzere imtihan oluruz.Kimi İyi Kimi Kötü An’larımız Vardır Hayat ile..
Yaşadıklarımız,Gördüklerimiz Hayatın Birer Sınavı Ve Bize Vaat edilen Yaşamın Bir Fonu Olarak Yüce Rabbim Tarafından Sunulmuştur.Emir olduğu üzere ; insan eşrefi mahlukatta En güzel varlık sıfatındadır…
Şimdi Siz Kıymetli Okurlarımıza Kâbusnâme’den Bir kaç Satır Nasihat Ekleyerek Devam Edeceğim..
(Kâbusnâme Nedir?
Kâbusnâme 1082 yılında Kûhistan sultanı İskender bin Kâbus’un, oğlu Gilan Şah’a nasihatleridir. Tarih boyunca pek çok padişah, sultan ve devlet adamı tarafından birçok dillere çevrilir, birçok edebî, tarihî ve ahlâkî eserlere kaynak teşkil eder.)
“…Ölümsüz diyarı, bu ölümlü diyar ile değiştirmeye kalkma. İyiler aslana, kötüler ite benzer. Çünkü it bulursa bulduğu yerde yer; aslan ise kendi inine götürür, sonra yer. Bu şu demektir: İt nefsinin esiridir, bulduğunu burada yer, aslan zekidir, ne bulursa, ne avlarsa o öteki diyara götürür. Gayret et, senin de avın iyilik olsun, öteki diyarda lazım olur. İyilikten murat, ibadettir. Kul için ibadetten daha iyi av yoktur. Çünkü ibadet eden ateşe benzer. Ateş ne kadar alçak yerde yansa da, alevi yükselir. İbadet etmeyenler de, suya benzer, su ne kadar yukarı akıtılsa da, aşağı düşer, göklere yükselmez. Boynumuzun borcu olan ibadet ateşini öyle kuvvetli yak ki, alevi göklere yükselsin…”
Burada Kâbusnâmede bir Kıssa Paylaştım Sizlerle Günümüzün Çağı Modern Kölelik Ve Teknoji Hastalığının Yaygın Olduğu Bir Dönem.Allahu Teala(c.c) Bizi Tüm Şeytani Güçlerden Korusun Üstün Kılsın İnşAllah..İmanımızı Kuvvetlendirsin Bizi Mazlumların Yanında Canilere Karşı Zaferlerle Ödüllendirsin.Yeni Nesil Maalesef Bu Teknoloji Hastalığına Yenilmiş Ve Ortaya Çok Çirkin ve Tasvip Etmeyeceğini.Etmeyeceğimiz Görüntüler Çıkmakta Ve Çıkmaya Devam Etmektedir.İslam Ahlakı Bize Güzelliği Emretmekte ve Kötü Olan Herseyden Uzak durmayı,Hakka Sahip Çıkmayı,İmanlı Olmayı Haramı Seçmeyip Helali kesin bir iletiyle Emir Buyurmaktadır…
İyilik ve Güzellikle Alakalı Yine Bir Kıssa Daha Yazacağım Kâbusnâme’den…
“…Birine gelen belaya sevinmezsen, sana gelen belaya da kimse sevinmez. Senden zayıf olana zulmetme, böylece sen de, senden kuvvetli olanlardan zulüm görmezsin.
Çorak yere tohum eken ürün alamaz. Nanköre iyilik eden, çorak toprağa tohum eken gibidir, fayda görmediği gibi zarar da görebilir. Fakat iyiliği, lâyık olandan esirgeme.
Elinden iyilik etmek gelmezse, bari halkı iyiliğe yönelt. Çünkü (Eddâllü alel-hayri kefâilihî), yani (Hayra yönlendiren, o hayrı işlemiş gibi olur) buyurmuşlardır.
Yaptığın iyilikten dolayı pişman olma ve kötülükten çok sakın. Çünkü iyiliğin ve kötülüğün karşılığı ölmeden sana erişir. İyilik ettiğin kişinin gönlü ne kadar rahat olursa, senin de gönlüne o kadar rahat erer. Kötülük ettiğin kişinin gönlüne ne kadar sıkıntı gelirse, senin de gönlüne o kadar sıkıntı gelir, belki de sen daha çok sıkıntı çekersin.
İki yüzlü olma, buğday gösterip arpa satma, halka kendini iyi gösterip gizlice kötü işler yapma, bu riya nişanıdır. Riyakârlıktan çok sakın…
Bazı iyi işler vardır, onları âdet edinen hem halk katında, hem de Hak katında itibar görür. Bunlar, ilim, edeb, tevazu, zühd, doğruluk, iffet, kimseyi incitmemek ve halka kolaylık göstermektir. Bunların hepsinin sermayesi hayadır. Nitekim Peygamber efendimiz (El hayâü minel iman) yani (Haya, imandandır) buyuruyor. Haya varsa iman da var. İman varsa, o iyi işlerin hepsi de hâsıl olur…”
Bu yazdığım Yazıdan Feyz Alanlara Selam Olsun..
Şimdi Bakalım Şöyle Bir Etrafımıza.Bu Yazılanların Hangisini İyi veya Kötü Hangimiz Yaşamıyoruz,Acısıyla Tatlısıyla Bu Bozuk Düzende İnsan Kalan Tüm Dostlara Selam Olsun.Rabbim Yar Yardımcınız Olsun.Kalın Sağlıcakla…