DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

STERLİN

43,3470£% -0.52

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul YOĞUN KAR YAĞIŞLI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
Emine AKKAYA

Emine AKKAYA

25 Temmuz 2024 Perşembe

    BENDE Kİ BEN

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Bir bahçenin ortasında rüzgâra bıraktım kendimi gözlerim kapalı sesleri dinliyorum. Öten kuşları hışırdayan ağaç dalları, ileride akan çeşmenin sesini. Ayaklarım çıplak toprak parmaklarımın arasında, kollarımı açtım rüzgârı sarmaya. Biraz daha kulak veriyorum seslere, hepsi en güzel ahenginde bana beni anlatıyor. Biraz güneş var saçlarıma dokunan ve gittikçe yükseliyor sesler, ısrarla kulağıma fısıldamaya çalışıyor rüzgâr. Huzurum kaçıyor gittikçe benden duyduklarım bana fazla geliyor. Oysa ne tatlı geliyor öylesine yaşamak dümdüz düşünmeden sorgulamadan. Ama bende ki ben gör diyor, hala çözemediklerin var sevemediklerin, kabul edemediklerin var. Yüzümü çeviriyorum başka bir yöne belki güneş yanaklarıma da dokunur diye. Sesler gittikçe yükseliyor artık kuşları duyamaz oldum, bende ben “doldur kalbini sevgi ile” diyor. Öyle zaten diyorum sessizce. Kabullenemediğim sevgisizlikle. İçimdekilerle heybemdekiler farklıydı elbette, korkuyorum diyemezdim kendime ve kabul edemezdim güçsüzlüğümü. O zaman ne anlamı kalırdı bu zaman savaşmış olmanın, yeniden başlamış olmanın.

    Bir gece rüzgâr durdu fırtına çıktı, beni savuran kırılan dallarımı görmemi sağlayan belki de köklerimi yerinden söken. Sessizce bekledim, fırtınayı dinledim. Söyledikleri bildiklerim, bildiklerim yaklaşamadıklarımdı. Bir karar vermeliydim ya fırtınaya bırakacaktım kendimi yok olacaktım ya da uyum ne demek onu öğrenecektim. Ya öğrendim deyip dersten kalkacaktım, ya gönüllü yolcuyum deyip devam edecektim.

    Fırtınaya direnecek cesaretim yok, öğrendim diyecek kadar görmüşlüğüm de sabrım var yolculuğa düşe kalka yürümeye ve sonunda bir dayanakla yeniden kalkmaya.

     

    Bazen eski eşyaların üstünü örter gibi örteriz yaşadıklarımızın üstünü, hiç kullanılmayacak ama hep orada duracak eşyalar gibi. Her açtığımız örtü bizi bir kez daha aynı an götürür, âmâ çaresi öylece bırakmak değildir. Kaldır örtüyü kabul et tüm yaşadıklarından aldıklarını verdiklerini helalleş onunla sonra bırak gitsin. Bir gün biri senden önce kaldırırsa o örtüyü dayanamazsın. Çünkü başkaları senin baktığın gibi bakmaz onlara hikayesini bilemez, oysa sen biliyorsun en çok nerede kanadın en çok nerede duruldun. Kaldır örtüleri bu kadar beklemek yeter.

     

    Sevgi ve şifa ile