AMALARIN A’MÂLARI..

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Herhangi bir konuda pozitif görüş beyan ederken ama bağlacı ile cümlenin sonuna geçildiğinde küçük bir eleştiri gibiymiş gibi sunulan hatırlatma,aslında tümden cümlenin en başından beri negatifliğine delalettir.

Direk anlatılamayan saklı görüşlerin sendenim gibiymiş gibi yaparak cümlenin sonuna ana fikri çakmak için bulunmaz bir bağlaçtır ama.

Maalesef dünyamız bu bağlaçın ürettiği sürülerce a’mâyıda hiç yüksünmeden barındırmaktadır.

Burada eleştirmek istediğimiz muhatapların dikkatldir.Maksatı olanlar elbette her türlü anlatım yöntemini kullanarak muhatabını ikna etmeye veya kandırmaya çalışacaktır..

Müslümanların arasına sızmış bir inançsız veya sözümona kör dünyasını bütün alem zanneden bahtsızın cümlesine başlarken;aslında benim babam,dedem vs büyük alimdir ve bende sizin gibi inançlı biriyim ama ben sadece Kur’ana inanırım ve kimseden de öğrenmeye ihtiyacım yoktur.
Türkçe mealini okur neyin ne olduğunu hemen anlayıveririm.

-Hadisler mevzu!
-Alimler lüzumsuz!
-Tefsir,Hadis,Fıkıh,Siyer,Akaid gereksiz

İlk bakışta ne var bunda diyecek bir çok insana ve sözün sahinine sormak lazım değilmidir.İki kere ikinin dört ettiğini anlamak için bir yıl öğretmene ihtiyacın varda koca dünyayı ve bu dünyada ne işin var? Sorusunu anlamaya tek başına muktedirsin ha!
İki kere ikinin de bir çok kitabı vardı okuyup anlasaydın ya demezler mi adama en hafifinden.

Aynı şekilde;ben Kur’ana inanıyorum da hadisler için aynı şeyi söyleyemem.Diyene de demek lazım değilmidir;
Peygamberin Allah cc’nun sözüdür diyerek getirdiği Kur’an doğrudur ve inanıyorsun da O’nu açıklamak ve insan hayatına insan eliyle uygulamak için yapmış olduğu açıklama ve öğütlere inanmıyorum demek ne yaman çelişkidir.Her ikisinide aynı kişi söylemiyor mu?

Yani sözlerinin bir kısmına inanıyor diğer bir kısmıma mı inanmıyorsun?

Bunlar gibi daha pek çok çelişkiyi ama’nın ardındaki imansıza bağladığımızda a’mâlıktan beri durabiliriz ancak inanın.Bu ve bu gibi sözlerin sahibinin asıl görüşü dinsizliktir bilesiniz.
Cesaret gösterememeleri ve muhatabını kandırabilmeleri maksadıyladır bütün manevraları elin olun.

Lütfen;hadi oradan,hadi oradan demeyi unutmayın burada.

Oysa ağa babaları olan Hıristiyan ve Yahudiler bu işi kitapları olan İncil ve Tevrat’ı alenen tahrif ederek kendi zevk ve hevalarına uydurmuşlardı bile.Müslümanlarıda kendilerine benzetmenin yolunu ama larının ardına saklamaktır maksat vesselam.

Siyasi ayakları farklı mı sanki.

Tanzimat fermanıyla ayyuka çıkan batılılaşma soytarıları
“Abdülhamit han batının Osmanlıyı yok etme planlarını
onlardan önce farketmiş ve bilhassa petrolün geleceğin elması olacağınına inancından dolayı tedbirler almıştı.”

Bunlardan en önemlisi de Musul ve Kerkük’teki petrol kuyularını “Hazineyi Hassa” yani padişahın özel hazinesine devrederek yapmıştı ki savaşta bölgeyi kaybetsek bile elmaslar Türk’ün eline kalsın.

Çıkabilecek bir savaşta eğer bu bölgeleri kaybedecek olursa Osmanlı devleti tümden geleceğin elmasını da kaybedecekti.Oysa özel mülkiyete hiçbir şekilde dokunulamıyordu.

Oysa Tanzimat’ın batıcı aktörlerinin eseri 2.meşrutiyetinin silahşörleri;kişisel mülkiyete karşı değiliz hatta onun içindir bütün çalışmalarımız ama “Hazineyi Hassa”kaldırılmalıdır ve bütün varlıkları devlet hazinesine aktarılmalıdır ki vatandaşın hakkı korunabilsin dediler çünkü onlar milletin malı.Ellerinde ki kudretle de Abdülhamit Hanın elinden aldılar Musul ve Kerkük petrollerini sözümona tebaya mal ettiler.

Asıl amaçları olan Osmanlı’nın değer ifade eden varlıklarını yutma planını ama bağlacının arkasında sakladılar da duyan olmadı.

Ardından birinci dünya harbi ve Musul Kerkük İngiliz’in haliyle devlete ait bütün varlıklar da İngiliz’in tabii olarak..

Osmanlı tebası ve batının uşaklarına ise tek kalan
a’mâlık..

Şimdi en kötüsünden soralım.

Abdülhamit’in elinde olsaydı ve onun torunlarına kalsaydı elin İngiliz’inin elinde olmasından kötü mü olurdu yani.

Bütün bu tecrübelerden sonra bugün aynı yöntem Adalet ve Kalkınma Partisi ve Recep Tayyip Erdoğan üzerinden uygulanarak yirmi yıldır üretilen sayısız hizmetler akamete uğatılmak istenmektedir..

Bunuda;Recep Tayyip Erdoğan,iyidir başarılıdır,millidir ama partisi ve yanındakiler külliyen,beceriksizdir haindir,yabancıdır,başarısızdır üzerinden a’mâlaştırma projesinin güncel versiyonunu icra ediyorlar çaktırmadan.

Emin olun Tayyip Erdoğan’dan sonra kullandıkları ama bağlacının asıl muhatabı bizzat Tayyip Erdoğan’ın kendisidir.
Bunu yürekleri yok ki açıkça ifade etsinler.

Recep Tayyip Erdoğan’ı
Recep Tayyip Erdoğan’la
Vurma planı yani!

Bütün sözlerimizi şu hikaye ne de güzel anlatıyor değil mi ?
*
Günün birinde;Türk,Arap ve İngiliz’den müteşekkil bir hırsızlık çetesi bir Türk’ün evine girerler.

Lâkin şansları yaver gitmez ev sahinine yakalanırlar.

Ev sahibi Türk:
Ulan İngiliz uşağı! Hadi bu ikisi din kardeşim ve ona güvenerek evime girdiler peki sen neye güvendin?

Arap ve Türk:
Desene biz yırttık,ne şanslıyız yahu diye düşünmeye başladılar bile..

Ev sahibi bu arada İngiliz’i,arkadaşlarının gözü önünde bir güzel pataklayıp saf dışı bırakır ve Arap’a dönerek;

Ev sahibi:
Diğeri için ulan bu arkadaş hem Türk hemde dindaşım ona güvenerek girdi evime de sen ne cesaret giriyorsun evime.Din karın doyurur mu hiç?

Hırsızlardan Türk olan:
Şükür kurtulduk derken bizim ki Arabı da saf dışı bıraktıktan sonra Türk olan hırsıza döner,

Ev sahibi:
Ulan eşşek oğlu eşşek!
Türk isen Türksün bundan bana ne! Birlikte mi kazandık ta kafana göre evime giriyorsun.

Tabiiki Türk’üde bir güzel pataklıyor ve bizede muradımızı anlatmaya ne de güzel yardımcı oluyor değil mi?

Siz siz olun ama’ların a’mâlaştırdıklarından olmayın.

Selam ve dua ile..

[email protected]