40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
7.021,00%0,34
28.001,00%0,34
3.335,67%0,36
10.222,02%-0,03
4782277฿%1.63469

05 Aralık 2025 Cuma

Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, ilçedeki gençlerle bir araya gelmeye devam ediyor. Onlarla hayata ve eğitime dair keyifli bir sohbet gerçekleştiren Başkan Dursun, soruları da samimiyetle yanıtlıyor.

Gençlere verdiği önemi hayata geçirdiği projelerle her fırsatta gösteren Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, gençleri Sultangazi Belediyesi’nde ağırlamaya devam ediyor. Başkan Dursun bu kez Hacı Ateş Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir araya geldi.
Dijital İletişim Merkezi’nde gençlerin sorularını yanıtlayan Başkan Dursun, hayata ve ilçeye dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Başkan Dursun, gençlerden gelen talepleri dikkatle dinleyerek not aldı.

“Her Şey Gençler İçin”
Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun; “Geleceğimizin mimarı gençlerimizle sürekli bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunuyoruz. Onların fikirleri bizim yapacağımız projelere de şekil veriyor. Bu güzel şehir hepimizin ama en çok siz kıymetli gençlerimizin. Bu nedenle sizin görüşleriniz bizler için çok değerli. Gençlerimizin her şeye kendi şehrinde erişebileceği, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerden yeterince yararlanabileceği bir şehir için çalışıyoruz. Gençlerimizi burada Dijital İletişim Merkezimizde ağırlamaya devam edeceğiz” dedi.

05.12.2025 – NetHaberler | Özel Haber
2026 ALES Hazırlık Süreci Başladı: Akademik Kariyeriniz İçin Kritik Adım (2026 ALES Preparation Process Has Begun: Critical Step for Your Academic Career)
Akademik yükselişe göz dikenler, heyecanla bekliyordu: ÖSYM‘nin 2026 sınav takvimi nihayet resmileşti! Yüksek lisans, doktora programları veya üniversitelerde öğretim görevlisi, araştırma görevlisi gibi kadrolara atanmak isteyenler için ALES vazgeçilmez bir basamak. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kurallarına göre, bu sınav hem Türkiye’de hem yurt dışında lisansüstü eğitim kapılarını aralıyor. Üç oturumla düzenlenecek 2026 ALES, adaylara yıl içinde birden fazla şans sunarak esneklik sağlıyor. Peki, bu sınavın tarihleri ne? Başvurular nasıl yapılacak? Hadi, derinlemesine inceleyelim ki hazırlık planınızı bugünden oturtun.
Düşünün bir: Birkaç aylık disiplinli çalışma, kariyerinizi sonsuza dek değiştirebilir. Giriş sınavı olarak nitelendirilen ALES, sayısal ve sözel yetenekleri 150 dakikada test ediyor. Matematik, geometri, mantık ve okuma-anlama soruları, zekanızı zorlayacak ama doğru stratejiyle üstesinden gelebileceğiniz türden. Sosyal medyada, özellikle X’te (eski Twitter), adaylar takvimi paylaşarak “Sonunda netlik geldi, çalışmaya başlıyorum!” diye coşku dolu paylaşımlar yapıyor. Ekşi Sözlük’te ise geçmiş ALES’lerin zorluk seviyeleri tartışılıyor; 2025’teki oturumlar “sözel kısım beyin yaktı” yorumlarıyla dolu.
SonDakika: www.NetHaberler.com’un edendiği bilgiye göre; ÖSYM takvimi 14 Kasım 2025’te saat 09:30’dan itibaren resmi sitesinde erişime açıldı. Bu duyuru, adayları rahatlattı zira önceki yıllarda takvim gecikmeleri planları bozmuştu. Wikipedia’da ALES maddesi, sınavın 1987’den beri evrildiğini ve takvim’in her yıl güncellendiğini belirtiyor – tıpkı bu yılki gibi. Haber sitelerinde (Hürriyet, Sabah, CNN Türk) vurgulanan nokta: Güncel gelişmelere göre takvim yenilenebilir, yani resmi siteyi takip etmek şart.
2026 ALES Ne Zaman Yapılacak? Oturum Oturum Tarihler ve Başvuru Detayları (When Will 2026 ALES Be Held? Session-by-Session Dates and Application Details)
İşte en merak edilen kısım! 2026 ALES, üç oturumda gerçekleşecek ve her biri için ayrı başvuru penceresi açılacak. Adaylar, ÖSYM Aday İşlemleri Sistemi (AİS) üzerinden online başvuru yapacak, sınav ücretini ise belirtilen bankalara yatıracak. Geç başvurular için ek ücret devreye giriyor, aman dikkat!
Bu tarihler, ÖSYM‘nin resmi duyurusuna dayanıyor ve kariyer.net gibi platformlarda da doğrulandı. X’te #ALES2026 etiketiyle paylaşılan tweet’lerde adaylar, “Başvuru tarihleri erken, hemen takvimi kaydedin!” diyor. Ekşi Sözlük yorumları ise motive edici: “Geçen yılki gibi olursa, mantık soruları kilit – pratik yapın!”
Merak mı ediyorsunuz? Bu oturumlar, eşit ağırlık puanınızı maksimize etmenize yardımcı olacak; birinde zayıf kalırsanız diğerine odaklanın.
ÖSYM 2026 Sınav Takvimi: KPSS ve Diğer Önemli Sınavlar da Netleşti (ÖSYM 2026 Exam Calendar: KPSS and Other Important Exams Are Also Clear)
ALES tek başına değil; ÖSYM takvimi, KPSS gibi devasa sınavları da kapsıyor. Memur adayları için müjde: KPSS Lisans Genel Yetenek-Genel Kültür 6 Eylül 2026 Pazar, Alan Bilgisi ise 12-13 Eylül 2026 Cumartesi-Pazar. Başvurular 1-13 Temmuz 2026, sonuçlar 7 Ekim 2026.
Önlisans sevenlere: KPSS Ön Lisans 4 Ekim 2026 Pazar. Başvurular 29 Temmuz – 10 Ağustos 2026, geç başvurular 19-20 Ağustos 2026. Sonuçlar 30 Ekim 2026.
Ortaöğretim için ise 25 Ekim 2026 Pazar – başvurular sonbaharda. Bu takvim, YKS (20-21 Haziran 2026) ve DGS gibi sınavlarla dolu; tam bir yol haritası. İnternet araştırmalarımızda, Sabah gazetesi “Adaylar rahat bir nefes aldı” başlığıyla haberi vermiş. X’te KPSS tartışmaları alevli: “Eylül’de görüşürüz, çalışmaya!” Ekşi’de ise “KPSS matematiği ALES’ten beter” esprileri dönüyor.
Neden önemli? Bu sınavlar, YÖK‘ün akademik standartlarını belirliyor; puanlarınızla hayallerinize kapı açılıyor.
2026 ALES’e Hazırlık İpuçları: Başarı İçin Stratejiler ve Yaygın Hatalar (2026 ALES Preparation Tips: Strategies for Success and Common Mistakes)
Hazırlık mı? İşte burası heyecanlı kısım! Yüz binlerce aday gibi siz de “Bu sefer olacak” diyorsunuz, değil mi? ALES‘te başarı, düzenli pratikle geliyor. Öncelikle, sayısal bölüm için temel matematiği unutmayın: Denklem, olasılık, geometri – her gün 50 soru çözün. Sözel içinse okuma hızınızı artırın; gazete, makale okuyarak paragraf yorumlarını geliştirin.
Yaygın tuzaklar? Zaman yönetimi! 150 dakikada 100 soru, acele ettiriyor. X’te bir kullanıcı, “Mantık sorularında takılıp kaldım, deneme sınavları kurtarıcı” paylaşmış. Ekşi Sözlük’te öneri bol: “ÖSYM’nin eski soruları indirin, analiz edin.” Wikipedia, sınavın puanlama sistemini detaylandırıyor: Ham puanlar standartlaştırılıyor, eşit ağırlık en popüler.
Pro ipucu: Haftada üç deneme yapın, zayıf yönleri not alın. Motivasyon düşerse, başarı hikayelerini okuyun – bir aday, “Düşük puandan doktora geçtim” diye tweet atmış. Unutmayın, bu sınav zekanızı değil, hazırlığınızı ölçüyor.
Ayrıca, sınav stresiyle başa çıkın: Derin nefes, sağlıklı beslenme. 2025 ALES yorumları, “Sınav salonu buz gibiydi, odaklanmak zor” diyor ama siz hazırlıklı olun.
Bu detaylar, kariyerinizi şekillendirecek. Hangi oturuma gireceksiniz? Yorumlarda paylaşın, belki birlikte motivasyon grubu kurarız!
NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; 2026 ALES takvimi ile akademik yolculuğunuz başlıyor – hayallerinize bir adım daha yaklaşın, başarı sizinle olsun.
#2026ALES #ALESNeZaman #ÖSYM #GirişSınavı #YÖK #Takvim #SınavTarihleri #KPSS2026 #AkademikKariyer #YüksekLisans #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin

İstanbul’un Büyükçekmece Adliyesi’nde patlak veren skandal soygun, adalet sistemini sarsıyor. Yaklaşık 147 milyon TL değerinde 25 kilogram altın ve 50 kilogram gümüş çalındı; firari şüphelinin İngiltere’ye kaçışı ve Yenidoğan çetesi lideri Fırat Sarı’nın avukatının devreye girmesiyle olay daha da gizemli hale geldi. İşte tüm detaylar NetHaberler haberinde;
05.12.2025 – NetHaberler.com Özel Haberi;
SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosu‘nda yaşanan bu büyük soygun, adli emanet sistemindeki derin çatlakları gün yüzüne çıkardı. Olay, 1 Aralık 2025 tarihinde patlak verdiğinde, kimse böyle bir ihanet‘in adliye koridorlarında nasıl gizlendiğini hayal edemezdi. Emanet bürosunda görevli zimmet memuru Erdal Timurtaş (orijinal metindeki Erdal T.), 4 yıldır burada çalışan sakin bir isimdi. Peki, nasıl oldu da kasalar boşaldı? Araştırmalar, soygunun 13 Kasım 2025 sabahı saat 07.40’ta gerçekleştiğini ortaya koydu. Timurtaş, market arabasıyla içeri girip, ziynet eşyalarını siyah çöp poşetlerine doldurarak adliyeden çıkardı. Yoğun sevkiyat trafiğinde bu hareketlilik dikkat çekmedi – ta ki sürpriz bir denetim devreye girene kadar.
Büyükçekmece Adliyesi Soygununun Şok Edici Detayları (Shocking Details of the Büyükçekmece Courthouse Robbery)
Bu soygun, sadece bir hırsızlık değil; adaletin kalbine saplanmış bir hançer gibi. Güvenlik kameraları, Timurtaş’ın market arabası ile kasaya yaklaşıp, altın ve gümüşleri poşetlere doldurduğu anları net bir şekilde yakalamış. Görüntülerde, adamın sakin adımları bile ürpertiyor – sanki yıllardır bu anı planlamış gibi. NetHaberler editörleri olarak, bu görüntüleri izlerken içimiz burkuldu; adliyelerimizdeki emanetler, mağdurların son umudu, nasıl böyle savunmasız kalır? Timurtaş, soygundan 6 gün sonra, ailesiyle birlikte 19 Kasım 2025 saat 08.22’de Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan İngiltere’ye uçtu. Mart ayında aldığı vize, tüm mal varlığını satması ve “Ailemle sorunlarım var” diye izin alması… Her şey önceden hesaplanmış. Arkadaşlarına attığı son mesaj ise kan donduruyor: “Allah çarşınızı pazar etsin, ben altınları sattım.” Bu sözler, bir vicdan azabından mı yoksa zafer narasından mı? Merak etmeyin, soruşturma derinleşiyor.
Olayın diğer şüphelisi, adli emanet sorumlusu Kemal D. ise gözaltına alındı ve tutuklandı. 14 yıllık memur olan Kemal D., ifadesinde suçlamaları reddetti: “Erdal’ın kumar borçları vardı, intiharından korktum. Emanetleri ben bildirdim, suçsuzum.” Ama fotoğraflar yalan söylemiyor; ikilinin birlikte çekilmiş samimi kareleri, komplo teorilerini alevlendiriyor. Peki, bu soygun nasıl fark edildi? İşte burada kahramanlaşan isim: Savcı Yavuz Engin. Yenidoğan soruşturmasında çeteleri çökerten bu cesur savcı, rutin dışı bir denetimle kasaları açtırdı. Plan, 15 Ocak 2026’daki rutin denetimde kamera kayıtlarının silinmesini bekliyordu. Ama Engin’in sürprizi her şeyi altüst etti. Bu detay, adaletin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor – bir savcının içgüdüsü, milyonlarca liralık bir tuzağı bozdu.

Soygunun Arkasındaki Karanlık Bağlantılar: Yenidoğan Çetesi Gölgesi (Dark Connections Behind the Robbery: Shadow of Yenidoğan Gang)
Şimdi gelelim olayın en merak uyandırıcı kısmına: Tutuklu memur Kemal D.‘nin avukatı kim? Tam bir bomba! Yenidoğan çetesi lideri Fırat Sarı‘nın avukatı Aydın Mantar (orijinaldeki Aydın Matar), bu davaya ücretsiz dahil oldu. Mantar, daha önce çetenin kilit isimlerini savundu; hatta duruşmalarda Savcı Yavuz Engin’i sert eleştirdi. Neden şimdi bir adliye memurunu koruma altına aldı? Mantar’ın açıklaması: “Şüphelinin ailesi bana ulaştı, masumiyetine inandım.” Ama X’te (eski Twitter) fırtına kopuyor – kullanıcılar, “Çete bağlantısı mı var?” diye soruyor. Ekşi Sözlük’te ise yorumlar cayır cayır: “Adliyede çete avukatı mı savunma yapıyor? Bu işin içinden nasıl çıkacaklar?” diye entry’ler yağıyor. Fırat Sarı, yenidoğan bebek ölümlerinden sorumlu tutulan doktor; çetesi, SGK’dan haksız kazanç için bebekleri yoğun bakımlarda tuttuğu iddiasıyla yargılanıyor. Bu bağlantı, soygunu sıradan bir hırsızlıktan çıkarıp, büyük bir komploya dönüştürüyor. NetHaberler olarak, bu ipleri çekmeye devam edeceğiz – sizce burada daha ne sırlar yatıyor?
Adalet Bakanlığı da boş durmadı. Bakan Yılmaz Tunç‘un talimatıyla, 81 ildeki tüm adli emanet büroları sıkı denetime alındı. 4 başmüfettiş görevlendirildi; Büyükçekmece ve Adalar’daki olaylar için özel soruşturma başlatıldı. Bakanlık açıklaması net: “Kusur veya ihmale geçit yok, adli ve idari işlemler gecikmeyecek.” Bu, sadece iki adliyeyle sınırlı değil; ülke çapında bir temizlik operasyonu. Hatırlayın, Adalar Adliyesi’nde de benzer bir zimmet skandalı patlak verdi – 9 silah çalınıp satılmıştı. Şimdi, emanetlerdeki her kasa, her çekmece didik didik edilecek. Bu denetimler, mağdurların emanetlerini güvenceye alacak mı? Yoksa daha fazla skandal mı çıkacak? Okuyucularımızdan gelen yorumlar, “Adalet nerede?” diye haykırıyor.
Adalet Bakanlığının Dev Adımı: 81 İlde Emanet Denetimleri Başlıyor (Justice Ministry’s Giant Step: Deposit Audits Starting in 81 Provinces)
Bu soygun, adli emanet sisteminin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Emanet büroları, suç eşyalarından ziynetlere kadar her şeyi barındırıyor – ama denetimsizlik, tam bir felaket. Bakan Tunç’un talimatı, belirli aralıklarla yapılan rutin kontrolleri sıkılaştırıyor: Artık her il, her adliye kapsama girecek. Teftiş Kurulu’ndan 4 müfettiş, Büyükçekmece ve Adalar’ı mercek altına aldı. Soruşturmalarda şu ana kadar 2 tutuklama, 2 yakalama kararı var. Timurtaş hakkında kırmızı bülten çıkarıldı; annesi ise gözyaşları içinde konuştu: “Oğlum maşa olarak kullanıldı, temizlikçiydi o! Kim yönlendirdi?” Bu sözler, vicdanları sızlatıyor. X’te binlerce paylaşım: “Adliyede hırsız, sokakta adalet mi?” diye hashtag’ler uçuşuyor. Wikipedia’da bile “Adli emanet zimmetleri” maddesi güncellenmeye başlandı – olay o kadar büyük.
Peki, bu denetimler ne getirecek? Uzmanlar, çift anahtar sisteminin yetersizliğini vurguluyor; Timurtaş’a emanet anahtarı verilmesi bile skandal. Bakanlık, ihmalleri affetmeyecek: İdari cezalar, soruşturmalar peş peşe gelecek. NetHaberler editörleri olarak, bu süreci anbean takip ediyoruz. Siz okuyucularımızdan ricamız: Deneyimlerinizi yorumlarda paylaşın, belki birinizin uyarısı başka bir skandalı önler. Bu soygun, sadece para kaybı değil; güven kaybı. Adaletin terazisi, ne kadar hassas tartacak?
Firari Şüphelinin İzinde: İngiltere’ye Kaçış ve Aile Dramı (On the Trail of the Fugitive: Escape to England and Family Drama)
Timurtaş’ın kaçışı, bir Hollywood filmi gibi. Mart’ta vize, krediyle ev alımı, sonra ani izin… Kumar borçları mı, yoksa organize bir ağ mı? Annesi Türkan Timurtaş, X’te viral olan röportajında feryat etti: “Sigara içmez, namaz kılar – oğlumu kim harcadı?” Bu sözler, insanı düşündürüyor; peki ya mağdurlar? Çalınan altınlar, sahte vatandaşlık operasyonlarından kalan emanetlerdi – masumların malları. Interpol devrede, kırmızı bültenle aranacak. Kemal D.’nin tutuklanması, ifadesinde “Erdal’ı intihardan korktuk” demesi… Her yeni detay, bulmacayı karmaşıklaştırıyor. Ekşi Sözlük’te “Adliye soygunu” başlığı rekor kırdı: “Bu kadar altınla ne yapar adam Londra’da? Çay partisi mi?” diye espriler karışık öfke.
Soruşturma, Asayiş Şube’den savcılığa uzanıyor. Savcı Engin’in rolü, kahramanlık destanı gibi – Yenidoğan çetesini çökerten adam, şimdi emanetleri kurtardı. Ama Mantar’ın devreye girmesi? Ücretsiz avukatlık, masumiyet mi yoksa taktik mi? Fırat Sarı’nın çetesi, bebek ölümleriyle anılıyor; BBC ve Rudaw gibi uluslararası medya bile takipte. Bu bağlantı, olayı ulusaldan globale taşıyor. NetHaberler olarak, “Bu işin sonu nereye varır?” diye sorduk – cevaplar gelmeye başladı.
Bu olay, hepimizi etkiliyor; adliyelerimizdeki emanetler, bizim güvenli limanımız olmalı. Bakanlığın denetimleri umut verici, ama kökünden çözüm şart. Timurtaş yakalanırsa ne olacak? Çalıntı altınlar geri döner mi? Merakla bekliyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, belki birlikte aydınlatırız bu karanlığı.
NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; soygun soruşturması hız kesmeden devam ediyor, yeni gelişmeler anbean paylaşılacak.
#BüyükçekmeceAdliyesi #AdliEmanet #YenidoğanÇetesi #Savcılık #Soygun #FıratSarı #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin

05.12.2025 – NetHaberler.com Özel Haberi;
Bu kriz, Eurovision’un 70. yılını gölgeliyor. Viyana’da düzenlenecek etkinlik, Avusturya’nın ev sahipliğinde 2025 galibi JJ’nin zaferiyle taçlanacaktı ama şimdi siyasi fırtınalar sahneyi ele geçirdi. Hayranlar sosyal medyada “Müzik birleştirmeli, ayrıştırmamalı!” diye haykırırken, EBU Başkanı Noel Curran, “Yarışma yayıncıların organizasyonu, hükümetlerin değil” diyerek savunmaya geçti. Peki, bu boykot dalgası ne kadar büyüyecek? İsrail tarafı ise Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un tweetiyle sevinci paylaştı: “İsrail her sahnede olmayı hak ediyor, kültür ve dostluk için teşekkürler.”
SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; Avrupa Yayın Birliği (EBU) Genel Kurulu, Cenevre’deki toplantısında İsrail’in 2026 Eurovision’a katılımını onayladı. Bu karar, Gazze’deki insani kriz ve İsrail’in askeri operasyonları nedeniyle aylardır tartışılan bir konuydu. Toplantıda, İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya’nın ulusal yayıncıları, katılımın oylanmasını talep etti ancak EBU üyelerinin büyük çoğunluğu yeni oy verme kurallarını kabul ederek ayrı bir oylamaya gerek görmedi. Karar sonrası bu dört ülke, yarışmadan çekilme kararı aldı. Üstelik Belçika ve İzlanda’nın da boykota katılma ihtimali masada; İzlanda’nın kararı 10 Aralık’ta netleşecek.
Eurovision’un kalbi atan EBU Genel Kurulu, 4 Aralık 2025 Cenevre’de toplandı. Gündemdeki en sıcak başlık, İsrail’in katılımıydı. İspanya’nın RTVE’si önderliğinde sekiz ülke, gizli oylama talep etti. Ancak EBU, bunun yerine oy verme sisteminde reformlar getirdi: Jüriler büyütüldü, her ödeme yönteminden maksimum oy sınırı kondu ve hükümet kampanyalarına karşı talimatlar sıkılaştırıldı. Bu değişiklikler 738’e 264 oyla geçti – ve İsrail otomatikman dahil oldu.
Bu hamle, İsrail’in 2025 yarışmasındaki başarısını gölgede bırakmıştı. Ülkeden gelen yoğun diaspora oyları, “haksız müdahale” iddialarını alevlendirdi. EBU, “Tüm üyeler yeni kurallara uyarsa katılabilir” dedi ama boykotçular, “Bu, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini görmezden gelmek!” diye isyan etti. Sosyal medyada, #EurovisionBoykot etiketiyle binlerce paylaşım yağdı; bir kullanıcı, “Müzik sahnesi kanla mı yıkanacak?” diye sordu. Ekşi Sözlük’te ise tartışmalar alevlendi: “Hollanda ve İspanya doğru yaptı, İsrail tek başına kazanırsa yarışma biter!” yorumları revaçta.
İsrail Yayıncı KAN’ın CEO’su Golan Yochpaz, “Bu bir kültürel boykot girişimi” diyerek tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Gideon Saar ise çekilen ülkelere “Utanç üzerlerinde” diye veryansın etti. Öte yandan, Almanya gibi büyük katkıcılar İsrail’i savundu: Kültür Bakanı Wolfram Weimer, “İsrail Eurovision’da olmalı” dedi. Bu kutuplaşma, yarışmanın tarafsızlığını sorgulatıyor. Acaba EBU’nun reformları yeterli mi? Yoksa daha fazla ülke sahneden uzaklaşır mı?
Dört ülkenin kararı, adeta bir domino etkisi yarattı – ve hepsi Gazze’deki krize işaret ediyor. İspanya’nın RTVE’si, “İsrail’in katılımı, yarışmanın tarafsızlığını zedeliyor; Gazze’deki durum ve siyasi kullanım kabul edilemez” dedi. Ülke, Eylül 2025’te bu ihtimale karşı hazırlanmıştı. Hollanda’nın AVROTROS’u ise daha sert: “Kamu değerlerimizle bağdaşmıyor; İsrail’in hükümet kampanyaları ve basın özgürlüğü ihlalleri skandal.” Onlar da 2025 oylarındaki “müdahale”yi kanıt olarak gösterdi.
İrlanda, yedi kez şampiyonun ülkesinde duygular taşmış: RTÉ, “Gazze’deki on binlerce can kaybı ve gazetecilere saldırılar vicdanımızı sızlatıyor; İsrail ile aynı sahnede olmak imkansız” açıklaması yaptı. Eurovision Hayran Kulübü Başkanı Frank Dermody, “Bu, yarışmanın sonu olabilir” diye iç çekti. Slovenya’nın RTV’si ise Natalija Gorščak öncülüğünde, “İnsani kriz ortada; çekiliyoruz” dedi. Ekşi Sözlük kullanıcıları, “Keşke daha fazla ülke katılsa, İsrail ortada kalır!” diye yorumluyor.
Bu boykotlar, sadece katılımı değil, yayınları da etkiliyor: İspanya finali yayınlamayacak. Twitter’da (X’te) #BoykotIsraelEurovision trend olurken, bir paylaşım “Müzik dostluk için, savaş için değil!” diye haykırdı. Belçika’da RTBF ve VRT kararsız; İzlanda RÚV ise 26 Kasım’da dışlama önermişti. Bu dalga, 43 ülkeden kaçını eksiltecek? Hayranlar merakla bekliyor: Acaba bu kriz, Eurovision’u dönüştürür mü?
Tarihi bir krizde, boykot sadece dört ülkeyle sınırlı kalır mı? Yoksa domino devam mı eder? Uzman Dean Vuletic, kitabında “Eurovision siyasi; boykotlar geçmişte de oldu ama bu en büyüğü” diyor. 1956’dan beri 160 milyon izleyici çeken yarışma, şimdi 70. yılında en derin yarıkla karşı karşıya. EBU, çekilme süresini Aralık ortası’na uzattı; Noel’e kadar liste netleşecek.
İsrail tarafında HaKokhav HaBa 11 Kasım 2025’te başladı; şarkı iç seçimle belli olacak. Ama protestolar artıyor: Wikipedia’da “Kültürel boykot” maddesi güncelleniyor, Al Jazeera “Tarihi geri çekilme” başlığı attı. Twitter’da İrlandalı hayranlar “Evimizdeki şampiyonluklar utanç verici olurdu” diyor. The Guardian, “Güven krizi” diye manşet yaptı; AP News ise “Müzik kutlaması siyasi kavgaya döndü” yorumu ekledi.
Peki, diğer ülkeler? Bulgaristan, Moldova ve Romanya dönüyor ama tedirginler. BBC, “Haftalar gerilimli geçecek” öngörüyor. Reuters’a göre, yarışmanın bütünlüğü en düşük seviyede. NetHaberler olarak düşünüyoruz: Bu boykot, EBU’yu değiştirebilir mi? Yoksa müzik, siyasetin gölgesinde solar mı? Okuyucularımız, sizce İsrail haklı mı, yoksa boykotçular mı? Yorumlarda paylaşın, tartışalım!
Bu gelişmeler, Eurovision’u sadece bir şarkı yarışmasından öteye taşıyor. İspanya gibi “Big Five”tan birinin çekilmesi, finansal darbe vurabilir. Politico, “En derin kriz” diyor; NYT ise “Hayranlar agonyada” başlığını seçti. Ekşi Sözlük’te “Tüm Avrupa çekilsin, İsrail tek kalsın!” esprileri dönüyor ama altında derin bir öfke var. Hollanda’dan bir kullanıcı, “Kültür birleştirir ama bedava değil” tweetledi. İzlanda’nın 10 Aralık kararı, kırılma noktası olabilir.
Sonuçta, Viyana sahneleri Mayıs 2026’da boş koltuklarla dolar mı? Hayranlar, “Müzik kazanmalı” diye umutlu ama gerçekler acı. Bu kriz, Eurovision’un ruhunu test ediyor: Dostluk mu, yoksa sessiz onay mı?
NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre;
#Eurovision2026 #İsrailKrizi #İspanyaBoykot #HollandaÇekilme #İrlandaEurovision #SlovenyaBoykot #EBUKararı #GazzeProtesto #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin

Eyüpsultan’da engelli bireyler ve ailelerine destek olmayı amaçlayan ESEDER Eyüpsultan Engelsiz Yaşam Gönüllüleri Derneği, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlenen anlamlı bir programla açılışını gerçekleştirdi.

Engelli bireylerin toplumsal hayata eşit ve engelsiz katılımına dikkat çekmek amacıyla organize edilen programa ilgi yoğun oldu. Açılış töreni, hem ilçe protokolünü hem de çok sayıda davetliyi bir araya getirdi.

Açılış programına; Eyüpsultan Kaymakamı Dr. Arslan Yurt, Alibeyköy Esnaf Odaları Başkanı Şener Kurtulmuş, Eyüpsultan Belediyesi Meclis Üyeleri, Siyasi parti ilçe yöneticileri,
Eyüpsultan eski İlçe Emniyet Müdürü Levent Türkmen, Eyüpsultan İlçe Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Beyza Arpacı Saylar,
İstanbul Gündem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Gülnahar, Göktürk Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Öner
ve çok sayıda davetli katıldı
Derneğin Faaliyetleri dinlendi

Program kapsamında konuklar; dernek üyeleri, engelli bireyler ve aileleriyle bir araya gelerek onların taleplerini dinledi. ESEDER’in engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik faaliyetleri yerinde incelenirken, günün anlam ve önemine dair mesajlar verildi.

Yetkililer, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün, engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit, erişilebilir ve engelsiz şekilde katılmaları konusunda farkındalık oluşturmak için önemli bir gün olduğunun altını çizdi.