DOLAR

34,7999$% 0.27

EURO

36,8294% -0.07

STERLİN

44,4413£% -0.01

GRAM ALTIN

2.942,59%0,29

ONS

2.631,51%0,02

BİST100

10.081,00%1,46

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU 12°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bilim Dünyasının Belki de En Önemli Keşfi Bugün Yapıldı: Kütleçekim Dalgası Kanıtlandı!

Bugün gerçekten fizik dünyası için çok büyük bir gün!

Einstein’ın öngördüğü kütleçekim dalgalarının varlığı bugün resmi olarak kanıtlandı. Bu kanıt ile beraber pratikte uzay ve evren hakkında bugüne kadar bilmediğimiz şeyleri öğrenme fırsatı yakalayacağız. Örneğin sadece varlığından haberdar olduğumuz fakat hiçbir bilgi sahibi olmadığımız karadelikler hakkında bilgi sahibi olacağız.

Kütleçekim Dalgası Kanıtlandı

Nasıl mı?

Anlatacağım fakat olayı tam manasıyla anlayabilmek için öncelikle bu keşfin taa en başına, Newton’un ortaya attığı kütleçekim kuvvetine kadar bi bakalım!

Haydi!

Geçmişe bir yolculuk yapalım, 1600’lü yılların sonları, Newton’un Kütleçekim kuvvetini keşfettiği (!) yıllar..

Geçmişe bir yolculuk yapalım, 1600’lü yılların sonları, Newton’un Kütleçekim kuvvetini keşfettiği (!) yıllar..

Dünyamızın, ayın, gezegenlerin hareketlerini mantık çerçevesi içerisinde tanımlayan bir kütleçekim kuramı hediye etti bizlere Newton..

Gezegenler arasındaki bir çekimin varlığından bahseden Newton, çekim kuvvetinin var olduğunu gösterse de asıl soruya cevap bulamadı: Bu kuvvet gerçekte nasıl işliyor?

Gezegenler arasındaki bir çekimin varlığından bahseden Newton, çekim kuvvetinin var olduğunu gösterse de asıl soruya cevap bulamadı: Bu kuvvet gerçekte nasıl işliyor?

Aralarındaki mesafe 380 bin km olan Dünya ile Ay nasıl etkileşim içine giriyorlar? Nasıl oluyor da Güneş, 150 milyon km öteden, bir şekilde Dünyanın hareketini etkileyebiliyor? Güneş, uzay denilen sonsuz boşlukta nasıl oluyor da uzanıp dünyamıza etki ediyor?

Einstein bu ikileme bir çözüm getirdi: Uzay-zaman bükülmesi!

Einstein bu ikileme bir çözüm getirdi: Uzay-zaman bükülmesi!

Kütleçekim kuvvetini ileten şeyin uzayın kendisi olduğunu keşfetti, uzayın her şey için bir altlık görevi üstlendiğini gördü.

1916 yılında Einstein asıl bombayı patlattı ve Genel Görelilik Kuramı ile kütle çekimi diye bir şey olmadığını açıkladı.

1916 yılında Einstein asıl bombayı patlattı ve Genel Görelilik Kuramı ile kütle çekimi diye bir şey olmadığını açıkladı.

Kütle çekimi sandığımız şeylerin uzay-zamanda olan bükülmeler olduğunu söyledi. Yani Einstein’ a göre biz insanların dünya üzerinde yürüyebilmelerini sağlayan şey, yerin bizi çekmesi değil, uzaydaki bükülmelerin bizim üzerimizdeki dolaylı etkileridir.

Einstein’a göre ortamda hiçbir şey yokken düz bir şekli olan uzay, ortama madde dahil olduğu zaman eğilip bükülür.

Bu eğilip bükülmeler sayesinde kütleçekim kuvveti uzayda yol alabilmektedir. Güneş’in büktüğü uzayda Dünya kendi yörüngesinde; Dünyanın büktüğü uzayda ise Ay kendi yörüngesinde yol almakta..

Einstein o zamanlarda bu formülü ortaya atsa da maalesef bu teori kanıtlanamamıştı, ta ki bugüne kadar!

Einstein o zamanlarda bu formülü ortaya atsa da maalesef bu teori kanıtlanamamıştı, ta ki bugüne kadar!

Bugün gerçekleştirilen deneyle birlikte artık uzay-zamanın büküldüğü kesinleşti ve bu bükülmeden kaynaklı kütle çekim dalgaları ‘’dinlendi’’.

Bugün gerçekleştirilen deneyde LIGO adı verilen bir kütleçekim dalgası bulma dedektörü kullanıldı ve bu dalgalar yüksek bir doğrulukla keşfedildi.

Bugün gerçekleştirilen deneyde LIGO adı verilen bir kütleçekim dalgası bulma dedektörü kullanıldı ve bu dalgalar yüksek bir doğrulukla keşfedildi.

Kütleçekim dalgaları en basit haliyle, uzay-zamanın bükülmesi sonucu, bu bükülmeden kaynaklı dalgalardır. Bu sayede artık evrende göremediklerimizi, karadelik örneğin, duyabileceğiz. Kısacası evren hakkında tüm bildiklerimizi baştan oluşturmamızı gerektirecek derecede önemli bir buluş.

Bu keşfin önemini ve değerini en kolay haliyle karadelikler üzerinden anlatabiliriz.

Bu keşfin önemini ve değerini en kolay haliyle karadelikler üzerinden anlatabiliriz.

Şöyle ki, karadeliklerin varlığından haberdar olsak da, onların hakkında bir bilgi sahibi değildik. Tek bildiğimiz karadeliklerin yerçekimi alanına giren yıldız, gezegen ve hatta ışık gibi cisimlerin, bu delik  tarafından yutulduğu ve sonsuza dek yok olduğu idi.

İki karadeliğin birbirine yaklaştığı ve birleşerek daha büyük bir karadelik oluşturdukları da biliniyordu.

İki karadeliğin birbirine yaklaştığı ve birleşerek daha büyük bir karadelik oluşturdukları da biliniyordu.

Karadelikler, uzay-zamanı bükerek tıpkı bir göçük oluştururlar.İki karadelik birleşerek daha büyük bir kara delik oluşturduklarında, uzay-zamanda yarattıkları bükülme artıyor ve göçük büyümeye ve büyüdükçe sallanmaya başlıyor. İşte bu sallanmanın adına da kütleçekim dalgası deniliyor.

Pratikte bu keşif, fizikçiler için yeni bir ‘’duyu’’ anlamına geliyor.

Pratikte bu keşif, fizikçiler için yeni bir ‘’duyu’’ anlamına geliyor.

Fizikçiler bu keşifle birlikte, evrende göremedikleri şeyleri artık duyabilecekler.

Bu dalgalar sayesinde, sonsuz bir karanlıktan ibaret olan uzay hakkındaki düşüncelerimiz de aydınlanacak denilebilir.

Bu dalgalar sayesinde, sonsuz bir karanlıktan ibaret olan uzay hakkındaki düşüncelerimiz de aydınlanacak denilebilir.

Bildiğiniz gibi, uzayda çok büyük miktarda karanlık madde mevcut. Fakat bunlar şu ana kadar gözlemlenemiyordu. Bu keşifle birlikte bunların gözlenmesi de mümkün hale geliyor.

Kısacası, astrofizik dünyası için çok güzel bir gün!

Bu sene Nobel Fizik Ödülünün sahipleri de şimdiden belli gibi: Rai Weiss, Kip Thorne ve David Reitze! Yani kaşifler.

Bu sene Nobel Fizik Ödülünün sahipleri de şimdiden belli gibi: Rai Weiss, Kip Thorne ve David Reitze! Yani kaşifler.

Tebrikler!

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türk Hacker'ın Yazdığı Fidyeci Virüs Siber Dünyayı Karıştırdı

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.