34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Haluk Çalışır, Türkiye’de her yıl yaklaşık 29 bin kişinin hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, bu rakamın trafik kazalarında ölenlerin 6-7 katı olduğunu bildirdi.
Doç. Dr. Çalışır, kış mevsiminin gelmesiyle iyice artan hava kirliliğinin akciğer hastalıklarından kalbe, kansere dek pek çok ciddi hastalığa davetiye çıkardığını kaydetti.
Dünyada her yıl 7 milyon kişinin hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybettiğini ifade eden Çalışır, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez olanın sağlıklı nefes almak olduğunu vurguladı.
Çalışır, “Günümüzde hem iç hem de dış ortamlarda maruz kaldığımız yoğun hava kirliliği sadece nefes alarak bile kanserden, kalp hastalıklarına dek birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalmamıza neden olabiliyor. Hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ülkemizde trafik kazasında ölenlerin yaklaşık 7 katını buluyor” ifadelerine yer verdi.
Endüstrileşen dünyada çarpık kentleşme ve sanayileşmenin en başta gelen olumsuz sonuçlarından birisinin hava kirliliği olduğuna dikkati çeken Çalışır, trafiğin yoğun olduğu büyük şehirlerde araçların egzozlarından çıkan gazların da kirliliği artırdığını belirtti.
Hava kirliğinde hem ev içi, hem ofis, hem de dışarıdaki ortamın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çalışır, “Isınma ya da yemek pişirme amaçlı kullanılan kömür, odun ya da bitkisel atıkların yakılmasıyla ortaya çıkan duman, dünyada yılda yaklaşık 4 milyon kişinin iç ortam hava kirliliğine bağlı gelişen hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmesine neden oluyor. Bu hastaların yüzde 40’ı akciğer kanseri, KOAH ve akut alt solunum yolu enfeksiyonları, yüzde 34’ü inme, yüzde 26’sı iskemik kalp hastalıkları nedeniyle kaybediliyor. Durum ülkemizde de çok da farklı değil. Ülkemizde her yıl yaklaşık 29 bin kişinin hava kirliliği nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor. Bu rakam ülkemizde trafik kazalarında ölenlerin yaklaşık 6-7 katı” değerlendirmesinde bulundu.
Hava kirliliğinin neden olduğu hastalıkların başında akciğer sorunları, kardiyovasküler sistem rahatsızlıkları ve nörolojik problemlerin geldiğini vurgulayan Çalışır, uzun süreli hava kirliliğine maruz kalanların özellikle de otoyol çevresinde oturanların kalp sorunlarında yüzde 24, bu nedenle ölümlerde ise yüzde 76 artış yaşandığını aktardı.
Kirliliğin, kalp ve hayati organ damarlarında plak oluşumunu, damar sertliği gelişimini artırdığını, sperm kalitesini bozduğunu, iç ortam hava kirliliğinin de katarakta neden olduğunu aktaran Çalışır, hava kirliliğinde azalma yaşanan bölgelerde ise akciğer kanseri başta olmak üzere kalp kaynaklı ve nörolojik nedenli ölüm oranlarının düştüğünü dile getirdi.
“Maske kullanmak yeterli olmuyor”
Maske kullanmanın hava kirliliğinin olumsuz etkilerinden korunmada yeterli olmadığını vurgulayan Çalışır, “Zararları en aza indirmek için trafikte uzun süre geçirmekten kaçınılmalı, alternatif ulaşım yöntemleri tercih edilmeli. Fosil yakıtların kullanımından kaçınılmalı, dizel araçlar başta olmak üzere egzos gazı maruz kalmamak lazım. Trafiğin yoğun olduğu ana yolların etrafı yerine, trafikten uzak yerleşim yerleri seçilmeli, araç bakımları zamanında yapılmalı. Yürüyüş, koşu ve bisiklete binme gibi faaliyetler trafiğin yoğun olduğu ana yolların çevresinde yapılmamalı” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak : AA
Çift görme tümör belirtisi olabilir