DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

STERLİN

43,3470£% -0.52

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul YOĞUN KAR YAĞIŞLI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

TÜRK TİPİ EKONOMİ MODELİ
AKP iktidarının ekonomi politikası, yirmi iki yılı aşkın süredir sahip olduğu yaygın kamuyu desteğine güvenerek vatandaşı çalışmadan ve üretmeden belli bir refaha erişebileceğine inandırmak olmuştur.
Bunun için vatandaşın gelirlerini artırıcı bir ekonomik yönetimi yapmak yerine onları borçlandırarak harcamalarını bu yönde finanse edebilecek duruma getirdiler..
Bu sebepten üretmeyi değil tüketmeyi hedef alan AKP iktidarı iktisadi faaliyet olarak sanayiye, tarıma değil daha çok ticarete yöneltilen bir anlayışın temsilcisi olmuştur.
31 Mart 2024 yerel seçimlerin verdiği sonuca göre iktidarını sağlamlaştıramamış olmanın verdiği panik içinde getirdikleri mali yükün vatandaşlar üzerinde yaratmış olduğu tahribatı önlemek için ülke ülke dolaşarak ek kaynak bulmaya çalışmaktadırlar.
Ancak arzu edilen kaynak dışarıdan yeterli miktarda bulunamadığından ülke içinde kaynak arama girişiminde bulunmaya başladılar ve devlet harcama finansmanı içinde belli kesimlerin üstüne yüklenerek ek vergiler yaratmaya başladılar.
Bunun adına da “ TASARRUF TETBİRLERİ “ dediler.
Getirilen bu tasarruf tedbirlerinin yükünü neden biz yükleniyoruz?
Bilimsel gerçekler, yüksek faizin yüksek enflasyonun sonucu olduğunu gösterdiği halde bunun tersinin geçerli olduğunu iddia edenler, iddia ettikleri ile kalmayıp bunu kanıtlama çabası ile bilimsel gerçeklerden uzak olan bir tezi “ Faiz sebep, enflasyon sonuç “ diyerek ekonomi ile inatlaşma sonucunda yaptığı hataların bedelini neden biz ödemek zorundayız?
Ekonomist olmadığın halde “ ben ekonomistim “ denmesi sonucunda dağılan piyasaların enflasyon altında ezilmesinden neden hep biz etkileniyoruz?
Kamu kurum ve kuruluşlarda yapılması gereken tasarruf tedbirleri açıklanmasına rağmen gidip çok katlı plazaları kiralayanlar varken, ev sahiplerinin yaptığı kira artışlarının altında neden hep biz kalıyoruz?
Kamu kurum ve kuruluşlarda çalışanların servis araçları tasarruf tedbirleri sonucu kaldırılırken bürokratların altındaki makam araçlarında neden tasarrufa gidilmeyip bizleri eziyorlar?
Bir ve daha çok yerden maaş alan bürokratlar dururken, kasada para yok denilerek ara zam yapılmayan memur ve işçi emeklileri olarak neden biz eziliyoruz?
Diyanetin bizlere et fiyatlarındaki şok zamların ardından “ yemeklerinizde yeterli miktarda et kullanın “ derken kendileri altlarında milyarlar değerinde makam araçlarında gezerken ve toplantılarını 5 yıldızlı otellerde her türlü etin bulunduğu yemekler servis edilirken hiç mi bizden utanmıyorlar?
Diyanetin tüm camilerde okuttuğu Cuma hutbesinde, vatandaşları, zorluk, çile ve keder, maddi ve manevi sıkıntı karşısında metanet göstermeye ve isyan etmemeye davet etmesine rağmen neden biz camide imam arkasında namaz kılanlar yani biz müminler olarak enflasyonun altında ezilirken neden biz değil de sizler cenneti bu dünyada yaşıyorsunuz?
Kimileri, 13 uçaklarla ve sayısı bilinmeyen makam arabaları ile gezerken, Kur Korumalı Mevduatı olanlardan Kurumlar Vergisinden muaf tutulurken, cebimizden bir kuruş para çıkmayacak dediğiniz oto yollara, köprülere. Tünellere, hasta garantili hastanelere ve uçuş garantili havayolu yapanlara döviz farkı ödenirken, bürokrat çifter çifter maaşlar alırlarken hiç mi yüzünüz kızarmıyor?
Üretime yönelik yatırımlara yönelik teşvik edici kanunlar çıkartmak varken ülkeyi neden yabancı üretimlerin tüketicisi haline getirdiniz?
Sonuç olarak tasarruf yapması ve yapılması gereken yerler tasarruf yapmayarak bu tasarruf tedbirleri diyerek neden günah keçisi olarak bizler seçiliyoruz.
AK Partili olanlar bu dünyada cenneti yaşarken AK Partili olmayanlar yani bizler bu dünyadaki cehennemi yaşatan bu ekonomik sisteme TÜRK TİPİ EKONOMİ DİYORLAR.26.05.2024

 

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

KİBİR

HIZLI YORUM YAP