Bugüne kadar yolsuzlukla gerçek anlamda mücadele eden tek hükümet Bülent Ecevit Başbakanlığında olan 57. Hükümettir.
Bu sayede her türlü yolsuzluğa ve hırsızlığa karşı kararlı, ödünsüz ve etkin olarak mücadele dönemi başlattı.
Yolsuzluk neredeyse ülkenin yaşam biçimi haline gelmişti. Ecevit hükümeti mücadele kapsamında “Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Yasası” ile “ Organize Suçlarla İlgili Yasa “ larının çıkarılmasını sağladı.
Bölücü ve Dinci Terör Bitirildi ve Toplumsal Barış Sağlandı
Bölücü terörün kaynağını oluşturan Güneydoğu sorununa akılcı bir şekilde yaklaşan Bülent Ecevit, bu sorunu Türklük – Kürtlük sorunu olarak değil o bölgenin feodal yapısından kaynaklanan sömürü ve baskı düzeninin bir sonucu olarak görmüştür.
Bu sebepten Ecevit Güneydoğu sorununa ve o zeminden kaynaklanan bölücü terör olayına karşı Güneydoğu’ ya yönelik olarak bir kalkınma hamlesi başlattı. Bölgede istihdam olanakları yaratacak büyük teşvikler sağlayan kanunlar çıkardı.
Bu düşünceyle,
- Bölgede eğitim ve sağlık alanındaki eksiklikler büyük ölçüde giderilmeye başlandı.
- Güvenlik nedeniyle boşalan köylere dönüşümü sağlamak veya yeni yerleşim bölgeleri açmak için çalışmalar başlatıldı.
- Eğitim reformu kapsamında bölgedeki yatılı ilköğretim bölge okulu ve pansiyonlu ilköğretim okulu sayısı artırıldı.
Ayrıca, inançlara saygılı laiklik anlayışı çerçevesinde inançları sömüren ve bunu şiddet kullanmaya kadar getiren ülkede faaliyetlerini artırmış olan dinci terörle de mücadele başlatılmış ve dinci terörü her zaman lanetlemiştir.
57. Ecevit Hükümeti, güvenlik güçlerinin özverili çalışmaları sonucu PKK terör örgütünün elebaşı ve diğerlerinin yakalamış ya da etkisiz hale getirmiş olup terörü bu dönemde büyük ölçüde sona erdirmiştir.
Hukuk ve Yargı Reformu
Anayasada Köklü Değişiklikler Yapıldı
Türkiye’yi Anayasa’da daha demokratik bir konuma getirmek amacıyla bu dönemde temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi amacıyla kapsamlı değişiklikler yapılmış ve bununla ilgili uyum yasaları çıkartılmıştır.
Bu değişikliklerin ana hatları ise,
- Devlet Güvenlik Mahkemeleri sivilleştirilmiştir. Anayasanın 143. Maddesinde yapılan değişiklikle DGM’ de artık askeri yargıç ve savcılar görev alamayacaklardır.
- Anayasa’nın 47.125. ve 155. Maddelerinde yapılan değişiklikle “ Özelleştirme “ ilk kez Anayasal bir dayanağa kavuşmuştur. Çeşitli uluslararası sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların ulusal ve uluslar arası tahkim yoluyla çözülmesinin önü açılmıştır.
En son 03 Ekim 2001 tarihinde yapılan Anayasa değişiklikleri ile ise,
- Anayasa’nın başlangıç bölümünün 5. Fıkrasında geçen “ hiçbir düşünce ve mülahazanın “ ibaresi, “ hiçbir faaliyetin “ olarak değiştirilerek “ düşünce “ yerine
“ faaliyetin “ cezalandırılacağı denilmiş ve düşünce özgürlüğü suç olmaktan çıkarılmıştır.
- Temel hak ve hürriyetlerinin sınırlandırılmasının Anayasa’nın özüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeni ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ilkesine aykırı olmayacağı ve ancak kanunla yapılabileceği getirilmiştir.
- Yakalanan veya tutuklanan kişinin yakınlarına derhal bildirileceği hükmü getirilmiştir.
- Anayasa’nın 19. Maddesi ile toplu suçlarda gözaltı süresi 15 günden 4 güne indirilmiştir.
- Seyahat hürriyetinde “ ülkenin ekonomik durumu “ sınırlandırma nedenleri arasından çıkarılmıştır.
- Anayasa’nın 20. Maddesinde yapılan değişiklikle özel hayatın gizliliği, 21. Maddesinde yapılan değişiklikle “ Konuk Dokunulmazlığı “a, 22. Maddesinde yapılan değişiklikle de “ haberleşme özgürlüğü “ ne daha çağdaş açılımlar getirilmiştir.
- Anayasa’nın 26. Ve 28. Maddelerinde yazılı kanunla yasaklanmış olan bir dilde yayın yapılamayacağına dair hüküm çıkartılmıştır.
- Anayasa’nın 33. Maddesinde yapılan değişiklikle dernek kurmadaki engeller kaldırılmıştır.
- Anayasa’nın 34. Maddesinde yapılan değişiklikle “ toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı “ önündeki sınırlamalar kaldırılmıştır.
- Anayasa’nın 38. Maddesi değiştirilerek “ savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör halleri dışında ölüm cezası verilemeyeceği “hükme bağlanmıştır.
- Anayasanın 51. Maddesinde yapılan değişiklikle sendika kurmadaki bürokratik engeller kaldırılmıştır.
- Anayasanın 69. Maddesi değiştirilerek siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılmıştır.
- Anayasanın TBMM’ in görevlerini düzenleyen 87. Maddesinde yapılan değişiklikle “genel ve özel af “ kararı alabilmek için TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunun aranması şartı getirilmiştir.
- Anayasanın100. Maddesinde yapılan değişiklikle TBMM Genel Kurulu, Başbakan ve Bakanlar hakkındaki meclis soruşturma önergeleri “ gizli oyla “ karara bağlanacaktır.
- Anayasanın 118. Maddesinde yapılan değişiklikle MGK’da Başbakan, Genel Kurmay Başkanı, Savunma Bakanı, İç İşleri Bakanı, Dış İşleri Bakanı, Kara – Hava – Deniz Kuvvetleri Komutanları yanı sıra Başbakan Yardımcıları ve Adalet Bakanı da yer alacaktır.
- Ve en önemlisi ise yıllardan beri tartışılan ama gerçekleştirilemeyen ve demokrasiyi askıya alan “Bu dönem içinde çıkarılan kanunlar, KHK ile 2324 sayılı Anayasa Düzemi Hakkında Kanun uyarınca alınan karar ve tasarrufların Anayasaya aykırılığı iddia edilemez “ şeklinde 12.09.1980 – 07.11.1983 tarihleri arasında yürürlüğe konulmuş olan Anayasamızın Geçici 15. Maddesinin bu son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. (yarın devam edecektir)